Eserlere Göre Listeleme

20. asrın ikinci yansını karaliterize eden en önemli sosyo-poli-tik olay, "insan hakları "mn belirlenip korunmasına ilişkin uluslararası çabalardır İkinci Dünya Savaşında ve ondan önceki yıllarda meydana gelen insanın yaşamına ve kişiliğine yönelik utanç verici saldırılar, 1945'te imzalanan Birleşmiş Milletler Antlaşmasında "insan haklarına ve temel özgürlüklere" duyulması gereken saygının özellikle vurgulanmasına yol açmıştır. Kısa bir süre sonra, 1948'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda kabul edilen "İnsan Haklan Evrensel Bildirisi" We, insan haklan, tüm uluslar için geçerli ortak ve somut bir açıklığa kavuşturulmuştur. Ayni dönemde, insan haklarının belirlenip korunması, Avrupa /<onsey/bünyesinde de ele alınmıştır. 1949'da yürürlüğe giren Avrupa Konseyi Statüsünde, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi ilk planda düşünülen amaçlardan biri olarak zikredilmiştir. 1953'te uygulanmasına başlanan "Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi, içeriği ve öngördüğü yaptınmlar açısından, insan hakları konusunda tarihi bir dönüm noktasını oluşturmuştur. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi bünyesinde, daha sonra çeşitli sözleşmeler kabul edilmiş, insan hak ve özgürlüklerinin gittikçe artan ölçüde ve etkinlikte belirlenip korunmasına gayret edilmiştir. 21. asn karakterize edecek en önemli ekonomik ve sosyo-po-litik gelişme "küreselleşme" olacaktır Küreselleşme olayı, aşılması gereken çeşitli ve ciddi güçlüklere karşın, önümüzdeki otuz-kırk yıllık bir dönem içinde, Avrupa'nın ve daha sonra bütün dünyanın ekonomik ve sosyo-politik yaşamına damgasını vuracak, uluslararası ilişkilere, kavramlara ve değer yargılarına yeni boyutlar getirecektir. Ekonomik güç ve ona bağlı VIII olarak teknolojik gelişme, uluslararası alanda, bugünküyle kıyasla-namıyacak, belirleyici bir rol oynayacaktır. Küreselleşmeye yönelik girişim ve gelişmelerde yerini zamanında ve gerektiği şekilde alamayan ülkeler, giderilmesi kolay olmayacak çok yönlü güçlüklerle karşılaşacaklardır.

AÖF Uluslararası İlişkiler 8. dönem dersi

Kitabımızı hazırlarken, uzun kuramsal tartışmalardan kaçınarak, daha çok bugün uygulanan uluslararası hukuk verileri üzerinde durulmuştur. Bununla birlikte, bugünkii uygulanan uluslararası hukukun da dayanağını oluşturan temel öğelere ilişkin bir kuramsal bölüm ile hukukun toplumdan kopuk bir kurallar biitUnü olmadığını ve uluslararası hukukun uluslararası toplumun oluşumuna bağlı olarak geliştiğini gösteren bir tarihçe bölümüne kitabımızda yer vermenin uygun olduğunu düşündük. Kitabımızı hazırlarken dikkat ettiğimiz bir başka nokta, Türkiye'nin uluslararası hukuka ilişkin mevzuatına ve uygulamalarına yer vermek olmuştur. Kitabımızın basma, öğrencilerimizin gerektiğinde kendi başlarına bu konuda çalışmalar yapmalarında yardımcı olacak, uluslararası hukukla ilgili temel yapıtların ve çalışma malzemelerinin bir listesini ekledik. Yine bu amaçla her konuda Türkçe ve yabancı dilde kaynakça çalışmaları yaparak bunları ilgili yerlere koyduk. Nihayet, uluslararası hukuk konusunda yabancı dilde çalışmayı amaçlayanlara yardımcı olabilmek amacıyla Türkçe kavramların genel olarak kullanılan ingilizce, Fransızca ve Almanca karşılıklarım da olanaklarımız ölçüsünde vermeğe çaba gösterdik.