En Çok Görüntülenen Kitaplar

Orta düzey ve üstü sevyedeki satranç oyuncuları için uygundur. Arka Kapaktan: ” – Nihayet bir açılış kitabı! - Satrançta oynamaktan zevk alacağımız iyi bir konum elde edebilmek için, öncelikle iyi bir açılış oyunu ortaya koymamız gerekir. Aksi bir durumda, mücadeledeki üstünlüğü baştan rakibimize kaptırarak, oyun boyunca bu yaptığımız hataların sıkıntısını duyarız. GM Johan Hellsten, elinizdeki Açılış Stratejisinde Ustalaşma adlı yapıtında, başarılı bir açılış oyunu için izlenmesi gereken temel ilkeleri, derinlemesine inceliyor. Gelişim, merkez, hücum ve savunma, piyon yarmaları, tipik hatalar ve bu yanlışların nasıl cezalandırılması gerektiği gibi önemli konulara değinilirken, günümüz satranç dünyasında artık hepimiz için temel bir mesele olan açılış hazırlığı konusu da bir büyükustanın perspektifinden sizlere sunuluyor. • Açılış stratejisi üzerine kapsamlı bir çalışma • 396 sayfa büyükusta önerisi • 200’den fazla örnek ve alıştırma oyunları Açılış Stratejisinde Ustalaşma, GM Hellsten’in yıllar boyunca yürüttüğü tam-zamanlı profesyonel antrenörlük kariyerindeki çalışmalarının bir ürünü. Konular, örnekler ve ilgili alıştırmalar satrançseverlere mantıklı bir yapıda sunulmuştur, ki kendilerinin stratejik düşünme becerileri geliştirilebilsin. Eser ana olarak gelişim çabası içerisindeki öğrenciler için yazılmış olmasına karşın, yapıttan satranç öğretmen ve antrenörleri de en az kendileri kadar fayda sağlayabilecektir. İsveç eski şampiyonlarından olan Johan Hellsten büyükusta unvanına sahip ve Avrupa Takımlar Şampiyonası’nda altın madalya kazanmış, tecrübeli bir oyuncudur. Satranç yazın dünyasında, ortaya koymuş olduğu eserlerle saygın bir yer edinmiştir. Açılış Stratejisinde Ustalaşma kitabını, Satranç Stratejisinde Ustalaşma ve Oyunsonu Stratejisinde Ustalaşma kitapları takip edecektir. Analiz Yayıncılık’ın bu 22. satranç kitabının çevirisini FM Alper Efe Ataman gerçekleştirmiştir.”

Kurtuluş Savaşı yalanları ortaya dökülüyor; "yapay kahramanların" gerçek yüzleri gözler önüne seriliyor. Atatürk, Atatürk’ü anlatıyor; Ulu Önder’in yıllar önce "yalanlara" ve "iftiralara" verdiği yanıtlar yeniden değerlendiriliyor, Atatürk düşmanları ise kaçacak delik arıyor. Nutuk’taki Atatürk, bugüne ışık tutuyor; Türkiye’nin artık kronikleşmiş sorunlarına Nutuk’taki Atatürk, çözümler sunuyor. Emperyalizme karşı verilen ilk bağımsızlık savaşında ve sonrasındaki çağdaşlaşma sürecinde Atatürk’ün verdiği olağanüstü mücadelenin "saklanmak istenen kanıtları" açığa çıkıyor. Nutuk’taki Atatürk’ün "liderlik sırları" kişisel gelişimde yeni bir pencere açıyor: Nutuk’taki Atatürk, kişisel ve toplumsal başarının anahtarlarını veriyor. Nutuk’un Deşifresi, Atatürk’ü, Kurtuluş Savaşını ve sonrasındaki çağdaşlaşma sürecini, Nutuk’a dayanarak anlatan, Nutuk’un cümle cümle, kelime kelime analiz edilmesiyle ortaya çıkan ve en önemlisi kişisel ve toplumsal hayatta bugün kullanılabilecek sonuçlar ortaya koyan, resmi tarih dışı bilimsel bir araştırmadır.

Uzun zaman önce, köyünde ailesiyle yaşayan siyah saçlı bir çocuk vardı. Fakat bir gün, babası daha iyi bir iş bulabilsin diye, sarı saçlıların çoğunlukta olduğu bir ülkeye taşınmak zorunda kaldı. Çocuk orada, kendini farklı ve yalnız hissetti çünkü hep onunla dalga geçiyorlardı. Belki de, siyah saçlarını bir şapkanın altına gizlerse, onu da oyunlarına çağırırlardı. Yıllar geçti, siyah saçlı çocuk büyüdü ve bir oğlu oldu. Oğlunun da, sınıfına yeni gelen arkadaşıyla dalga geçtiğini duydu. Ve başladı hikâyesini anlatmaya… Oğlu, babasını dinledikçe, arkadaşını ne kadar kötü hissettirdiğini anladı. Ve arkadaşını mutlu etmek için bir plan yaptı. Zülfü Livaneli bu kez, yuvalarından koparılan, göç etmek zorunda kalan çocukların arkadaşlarıyla el ele yürüyebilecekleri barış dolu bir gelecek için yazdı!.. (Tanıtım Bülteninden)

Salka Valka, İzlanda edebiyatında yeni bir sayfa açan canlı, destansı edebî yaratıcılığından ötürü, 1955 yılında Nobel Edebiyat ödülüne değer görülen Halldor Laxness’in başyapıtıdır. Laxness, bu romanında okuru, İzlanda’nın dondurucu soğuğunda titreyen küçük bir balıkçı kasabasında, ahlâk anlayışları çökmüş, ama dinî duygularla şişirilmiş balıkçıların acı dolu hayatlarıyla yüz yüze getirir, güçlü bir kadının zorlu hayat şartlarını ve mücadelesini gözler önüne serer. Çocukluğunu yaşayamadan büyümek zorunda kalan Salka adlı genç kızın merkezinde yer aldığı romanda, yoksulluk, sömürü ve çaresizlik çok çarpıcı bir tarzda tasvir edilir. Salka, annesi Sigurlina’yla birlikte, kuzeydeki evlerini terk edip, İzlanda’nın güneyine, daha iyi bir hayat özlemiyle yola çıkar. Ama Oseyri adındaki küçük bir köyde mola vermek zorunda kalırlar ve bir daha da oradan ayrılamazlar. Sigurlina ne kadar iradesiz biriyse, kızı da o kadar güçlüdür. Güçlü iradesi, yoksulluğa karşı başkaldırının ön saflarına taşır Salka’yı. Salka Valka, yalnızlığın, umutsuzluğun, umut olarak sosyalizme sarılışın hikâyesidir.