Yazara Gore Listeleme

  • Ali Karadaş
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    3,42 MB
    Eser Türü: Kitap
    Ünaldı dokuma işçileri 1996 yılı yazında gerçekleştirdikleri bu direnişle, ağır sömürü ve baskı koşullarına, sigortasız, sendikasız ve kuralsız çalışmaya isyan ettiler. 540 işyerinde 30 gün süren Gaziantep Ünaldı dokuma işçileri direnişine 20 bin işçi katıldı. Antep'in 13 ayrı mahallesine yayılmış, 600 işyerinin 540'ını kapsayan direniş, halı sektöründeki köleci sistemi altüst etti. Direnişi Nasıl Dokuduk ileri yaştaki Şerif Usta'nın gelişmeler karşısındaki mutluluğunu ve örgüt sıcaklığından duyduğu hazzı; "sanayide bana Maça Vakkas derler" diyen enerji ve öfke dolu İşçi Vakkas'ın çabasını; Mikail halfenin 'Talebe Ali'nin teşvikiyle bir işçi toplantısında ilk defa konuşmasını ve heyecanını bulacaksınız. Henüz okuma çağındaki çocuk işçilerin dramını; gözaltına alınan ve karakolda yapılan aramada cebinde 'milliyetçi' partinin rozeti çıktı diye "senin bunların içinde ne işin var" denilerek polisçe dövülen dokumacı Şükrü halfenin şaşkınlığını; dokumacı çırağı Salih'in ve onlarca işçinin hayatını gözünüzün önüne getireceksiniz. Çay ocağı işleten eski dokumacı halfesi Balık Hüseyin'in direnişteki yerini, Dokuma İşçileri Derneği başkanlığına kadar uzanan öyküsünü okuyacaksınız. Direniş boyunca işçi derneğinin önünü süpüren temizlik işçisi kılıklı polisi; Aczmendi dergâhı üyesi dokuma işçisine din dersi vermeye kalkan 'görevli'yi; grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı için açlık grevi sürdüren eğitim emekçilerine götürülecek lahmacun sayısını tartışan işçileri, direnişin sıcaklığını yansıtan anlatımlarıyla karşılayacaksınız.
  • Steven Best, Douglas Kellner
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    1,15 MB
    Eser Türü: Kitap
    Açıklaması İkinci Dünya Savaşı sonrasında dünya çapında kurulan dehşet dengesinin sabit-lediği politik konumların 1980'li yıllardan itibaren çözülüp dağılmasıyla birlikte bir "yeni" duygusu, dünyada hemen her düzeyde patlak verdi. Biteni anlatmak için kullanılabilecek terimlerde sıkıntı çekilmezken, başlayanı, "yeni"yi tarif etmek için başvurulan ve bir tür şemsiye işlevi gören bir terim alabildiğine muğlak kaldı: Postmodern. Bu muğlaklığı gidermeye yönelik olarak yayımladığımız Mike Featherstone'un "Postmodernizm ve Tüketim Kültürü" başlıklı çalışmasının ardından bir kitap daha sunuyoruz: Postmodern Teori. Eleştirel bir toplum teorisinin yeniden inşasını he-defleyen Best ve Kellner öncelikle, 1870'lerden itibaren dolaşıma giren terimin bir arkeolojisini sunuyor bize. Bu arkeolojinin ışığında, Foucault, Deleuze, Guattari, Baudrillard, Lyotard, Jameson, Laclau, Mouffe gibi isimleri "postmodernist" yaftası altında toplama gerekçelerini belirtip, bu simaların çalışmalarını eleştirel bir süz-geçten geçiriyorlar. Bu tartışma esnasında yaptıkları serimleme sayesinde, post-modernist olduğu söylenebilecek bir dizi kavram ve itiraz açıklığa kavuşturuluyor: Büyük anlatı, temsil, hakikat, özne, gerçek, ilerleme, devrim nosyonlarının reddi ve bunların yerine sunulan arzu, yersiz yurtsuzlaşma, köksap, çokkatlılık, dil oyun-ları, fark, özne konumları, bilgi/iktidar, soy kütüğü, simülasyon, hiper-gerçek, ra-dikal demokrasi, hegemonya nosyonları. Radikal bir tarihsel kopuşun yaşandığı fikrine katılmamakla birlikte toplumsal ve kültürel boyutlarda önemli değişimlerin olduğunu kabul eden Best ve Kellner, bu değişimlerin toplum ve kültür teorisinin yeniden inşa edilmesini gerektirdiğini savunarak, postmodernist olarak sınıflandırdıkları teorileri toptan karalayıp yadsımak yerine, bunların "rasyonel çekirdek"lerini araştırıp çıkarıyor. "Aşırılıkçı" ve "yeniden inşacı" postmodernistler arasında yaptıkları ayrım uyarınca, modern dönemi karakterize eden teorik söylemlerin indirgemeci ve mekanistik boyutlarına saldıran postmodernistlerin haklı itirazlarını işe yarar birer rasyonel içgörü olarak kabul ediyorlar. Buna karşılık, postmodern teorinin daldığı çıkmaz sokakları da analiz etmekten geri kalmıyorlar. Rasyonelliğin rasyonel eleştirisi, totalitenin totalleştirici reddi, öznellik kategorisinin öznel bir kibirle bir köşeye fırlatılması, aşırı mekanistik tek-nedenli teorilerin eleştirilmesine karşılık nedenselliğin toptan reddi, akıl eleştirisinde nüansların gözden kaçırılması bunlardan yalnızca birkaçıdır. Sonuç olarak bu kitapta, yaşadığımız çağın sorunlarını çok-boyutlu bir eleştirel teorinin inşasıyla analiz etmeye ve kapitalizmin küresel evresini tüm karmaşıklığıyla kavrayarak bir sonraki yüzyılda yaşanılası bir dünyanın kurulmasına katkı yapmaya yönelik bir çaba var. Bir de Best ve Kellner'ın kitaplarını ithaf ettikleri okurları: "...içinde bulunduğumuz yılların ve gelecek yüzyılın meydan okumalarıyla hesap-laşmak üzere yeni teoriler ve politikalar geliştirmek için postmodern teorinin ve öbür eleştirel söylemlerin içgörülerini kullanacaklarını umduğumuz bizden sonraki radikal entelektüeller ve eylemciler kuşağı..." Tekil okumayla yetinmeyen okurlar için...
  • Alexandre Dumas
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    5,10 MB
    Eser Türü: Kitap
    Dumas klasik romanın kilometre taşlarından biri olan bu yapıtında, Doğu'ya, klasik mitolojiye ve insan psikolojisine duyduğu tutkulu ilgiyi coşkun bir anlatıda, ustalıklı diliyle harmanlıyor. "Dumas kitlelerin tutkularını paylaşmayı ve doyurmayı diğer tüm romancılardan iyi başarıyordu. Onlar gibi otoriteye, adalete ve serüvene bayılıyor; onlar gibi insanlığı kahramanlar ve alçaklar olarak ikiye ayırıyordu... Bir öyküyü başka kimsenin anlatamayacağı biçimde anlatmayı biliyor; onun kaleminin gölgesinde en yavan anlatı bile bir destan görünümüne bürünüyordu." André Maurois Dumas bir sanat zirvesiydi... Hiç kimse Dumas'nın romanları ve oyunlar?ndan daha iyisini yapamadı, yapmadı ya da yapamayacak." George Bernard Shaw
  • Alain de Libera
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    1,66 MB
    Eser Türü: Kitap
    Ortaçağ felsefesi ve Hıristiyan teolojisi konularında uzman isimlerden olan profesör Alain de Libéra elimizdeki çalışmasında, Ortaçağ felsefe literatürünü baştan sona kat ederek, dönemin düşünsel atmosferine dair nitelikli bir rehber sunuyor. Libéra, Ortaçağ felsefesinin ana metinleri ile bu dönemde yapılmış Yunan, Arap, Yahudi felsefe çeviri ve derlemelerini; dönemin temel bilgi biçimlerini; Ortaçağ mantığının yeniliklerini; doğa felsefesinin bir bölümü olan Ortaçağ fiziğinin özgünlüğünü; dönem düşünürlerinin metafizik sorunlara yaklaşımını ve Ortaçağ’da psikoloji ile etik konularında yapılmış çalışmaları irdeliyor.
  • Alev Alatlı
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    2,13 MB
    Eser Türü: Kitap
    2020'li yıllar... Postnişinde Yüce Pir'in oturduğu Yeni Dünya Düzeni tarikatı iktidarını hızla güçlendirmektedir. Tarikatı oluşturan vasıl, salik, mürid ve talipler, "Son Hakikat" dedikleri dünya görüşlerini gezegenin bütününe tebliğ etmekle yükümlüdürler. Dünya halkları ya "Tekleşmiş Varoluş"ta eriyecekler ya da genleri yok edilmek suretiyle mutlak bir biyolojik ölümle karşı karşıya bırakılan Sömürülmezler'in ve Lanetliler'in kaderini paylaşacaklardır. Postmodern Faşizm. "Tek bir dünya, tek bir devlet, tek bir bayrak!" sloganıyla özetlenen çağdaş değerlerini, evrensel medyanın tüm olanaklarını kullanarak dayatır. Yüce Pir'in Kutsal Koalisyonu ile baş edebilecek tek bir güç vardır: Schrödinger'in Kedisi. Erwin Schrödinger'in kedisi, yeni fiziğin maskotudur. Aynı anda ölü ve diri olabilmek gibi akıl almaz bir bilimsel gerçekliği temsil eden Schrödinger'in Kedisi. Yüce Pir'in ve onun Kutsal Koalisyon'unun önündeki tek engeldir. Bu karşın, Schrödinger'in Kedisi bir bilim-kurgu romanı değildir. Tersine, 1950-2035 yılları arasında yaşayan Çankırı doğumlu psikoterapist İmre Kadızade'nin yıldızların İblis'i recmetmekte kullanılan taşlar olarak göründükleri bir ortamdan, 21. Yüzyıla, yeni fiziğe, kaos teorisine, saçaklı mantığa uzanan zihinsel cenklerinin hikayesidir. "Alev Alatlı'nın uzun yıllardır üzerinde çalıştığı dev romanı, ülkemiz edebiyatındaki ilk çaplı 'Anti-Ütopya' özelliğini altını çizdirecek bir tonlamayla okurun ve düşünebilen Türk insanının ilgisine sunuluyor. Bir gerilim romanının tempo ve heyecanını bir an bile elden kaçırmadan, ülke olarak neden ön-insanlar aşamasında kaldığımızın çözümlemelerini yapıyor, acımasız gerçekleri birer tokat gibi yüzümüze çarpıyor... Schrödinger'in Kedisi'ni tokat yemekten bitap düşmüş, yenik fakat dersler almış bir insanın bilgeleşmiş, külçelişmiş, felsefeyle kutsanmış ağırbaşlılığıyla bir kenara bırakırken, kendi yaşamınız ve ülkenin acınacak hali üzerine bin bir ant içerek yeni günlerinize başlıyorsunuz. 20. yüzyılın acılarla dolu yaşamında yer almış her Türk aydının muhakkak okuması gereken görkemli bir yapıt. Schrödinger'in Kedisi"
  • Refik Özdek
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    615,60 KB
    Eser Türü: Kitap
    93 Harbi, Türkler açısından o kadar çetin ve bir o kadar ağır geçer ki Tuna’nın altında başlayan göçler, Osmanlı Balkanlarında bir domino etkisi yaparak herkesi yüzlerce yıldır yurt bildikleri topraklardan Payitaht’a doğru yola çıkmak zorunda bırakır. Refik Özdek, Osmanlı Balkanlarında yaşanan bu trajediyi, kendisi de bir Balkan göçmeni olarak o kadar canlı bir şekilde aksettirir ki, roman boyunca kendinizi o göç atmosferinden kurtaramazsınız. Romanın merkezinde tâ Kırım’dan beri ocaklarındaki koru hiç söndürmeden Tuna kıyılarına gelmiş bir ailenin, bu koru yine hiç söndürmeden Edirne’ye ve hatta Anadolu’ya kadar taşımak zorunda kalacak fertlerinin göç yollarında düşmana ve tabiat şartlarına karşı verdikleri mücadeleye şahit olacaksınız.
  • Alexander Puşkin
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    307,93 KB
    Eser Türü: Kitap
    Romanda dönemin Rus derebeylik düzeni ve ona uşaklık eden bürokrasiyle acımasızca alay edilmekte, Kirila Petroviç tipinin çevresinde rus derebeylik düzeni, günlük yaşam özellikleriyle, sevecenlikten de yoksun olmayan ince bir alaycılıkla sergilenmektedir. Bu bakımdan Dubrovski, Gogol'ün bazı ilk dönem yapıtlarıyla da ortak özellikler taşır.
  • Adem Öger, Oğuz Özdem
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    224,72 KB
    Eser Türü: Kitap
    1820-1920 yıllarını içine alan eserde, Nevşehir'in kuruluşu, Damat İbrahim Paşa, Nar ve Göre kasabaları, 19. yüzyılda Nevşehir'de sosyal ve ekonomik hayatı; Nevşehir ve çevresinde yaşayan Karamanlı Ortodoksların yetiştirdiği öğretmen, din adamı, doktor ve gazeteci gibi önemli simaları bulabilirsiniz. Karamanlıca yazılan eserin tıpkıbasımı da çalışmanın sonunda yer almaktadır.
  • Arkadi & Boris Strugatski
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    1,27 MB
    Eser Türü: Kitap
    "Şimdi anladın mı, Mac?" dedi. "Bir-iki, ve her şey biter diye düşündün. Strannik! Öldür! Yaratıcıları as, korkakları ve faşistleri yeraltı yönetici kadrosundan uzaklaştır ve devrimin böylece sona ersin. Her şey bu kadar basit değil.""Hayır, asla bu kadar basit olacağını hiç düşünmedim." Maxim kendini savunmasız bir aptal gibi hissediyordu."Biliyorum." dedi. "Bu dünyayı anlayabilen insanların bunu söyleyecekleri her şeyi yapmaya hazırım. Eğer gerekirse ekonomi üzerine çalışırım. Yapmak zorunda kalırsam, denizaltıları batırırım. Emin olduğum tek şey şu: Yaşadığım sürece başka bir Merkez'in kurulmasına izin vermeyeceğim. Bunu iyi amaçlara hizmet etmek için düşünseler de..."Pulkovo Gözlem Evi'nde çalışmış bir astrofizikçi ve bilgisayar uzmanı olan BORİS STRUGATSKI ile Japon Edebiyatı uzmanı ARKADI STRUGATSKI en popüler Sovyet bilimkurgu ürünleri vermeye başlayan Strugatski kardeşler, bu yapıtlarında da Uzayda Piknik'teki çizgiyi izleyerek insanlığın en temel sorunlarına yöneliyorlar.
  • Alain Touraine
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    1,88 MB
    Eser Türü: Kitap
    "Tarihin sonu", "ideolojilerin tükenişi", "evrensel değerlerin çöküşü" ve tüm bunlarla bağlantılı olarak düşünce ve sanat dünyasına iyice egemen olan "post-modernizm!" tartışmalarının asıl sorgulaması gereken bizzat "modernlik" değil midir? Günümüzün önde gelen toplumbilimcilerinden Alain Touraine, Modernliğin Eleştirisi'nde işte bunu yapıyor... Batı'da uzun süre bir yandan akıl utkusuyla, öte yandan da geleneklerin, inançların yıkımıyla özdeşleştirilen modernliği sorguluyor. Tarihsel çözümlemelerinden hareketle geliştirdiği düşünceler çerçevesinde, akıl adına keyfi egemenlikler ve tekbiçimciliğin dayatılmasını da, zorunlu olarak ırkçılığı, hoşgörüsüzlüğü, hatta din savaşlarını getirecek olan sınırsız çeşitliliği de reddediyor yazar: Özneye kulak vererek modernliğin yeniden kurulmasını ve dünyanın yeniden oluşturulmasını öneriyor. "Türk okurunun düşünceme göstereceği ilgiye çok özel bir önem veriyorum, çünkü Türkiye bu 'dünyanın yeniden oluşturulması'nın en etkin biçimde arayış halinde olduğu ülkelerden biri (...). Geçmişle gelecek arasında bir tercih yapmaya değil, bu ikisini bir araya getirmeye çaba gösteren bir ülke."

Sayfalar