Eserlere Göre Listeleme

MASALLARDA, KIZLARI SADECE BEYAZ ATLI PRENS UYANDIRIR. MANHATTAN’DA İSE GERÇEKLER... Şükran Günü gelip çattı. Carlyle üçüzleri New York’un soğuğundan kaçıp tropik iklime sığınmayı dört gözle bekliyor. Üstüne üstlük arkadaşlarını da bu maceraya ortak edebilecekler. Ve elbette bu tatili ısıtacak tek şey güneş değil. Ben tahmin hakkımı ateşli havuz başı sohbetlerinden yana kullanıyorum. Aman güneş kremlerinizi ihmal etmeyin… Yoksa yanarsınız, benden söylemesi. Beni sevdiğini biliyorsun. dedikoducu kız.

selam millet! Bazı ayrıcalıklı insanların yaşamlarının gerçekte neye benzediğini hiç merak ettiniz mi? Şey, size kendim bizzat anlatacağım zira ben de onlardan biriyim. Güzel mankenler, aktörler, müzik yetenekleri ya da matematik dehalarından söz etmiyorum. Benim sözünü ettiklerim doğuştan şanslı olanlar. Yani, bir insanın sahip olmayı isteyebileceği her şeye sahip olup bunun nimetlerinden sonuna dek yararlananlar, bizler. Ben ve arkadaşlarımın yaşadığımız, okula gittiğimiz, oyunlar oynayıp yatıp kalktığımız -ki çoğu zaman birbirimizle yaparız- New York, Yukarı Doğu Yaka’ya hoş geldiniz! Her birimiz, kendi özel yatak odalarımızın, banyolarımızın ve kendi özel telefon hatları- mızın olduğu kocaman dairelerde yaşıyoruz. Para, içki ve istediğimiz başka her şey için sınırsız kullanım hakkımız ve ailelerimiz çok sık evde bulunmadığı için de kendimize ait bolca zamanımız var. Zekiyiz ve ailelerimizden gelen klasik bir çekiciliğimiz var, olağanüstü kıyafetler giyiyoruz ve eğlenmeyi iyi biliyoruz. Elbette ki boklarımız hâlâ kokuyor ancak siz bu kokuyu alamazsınız çünkü hizmetkârlarımız, Fransız parfümcülerin bizler için özel olarak çalıştığı ferahlatıcı kokuları her saat başı banyolara püskürtüyor.

Edebiyatımızda, başlı başına insan ruhunun derinliklerinde olup bitenleri ele alan ilk roman, Mehmet Rauf’un Eylül’üdür. Yazar genellikle bu büyük yapıtıyla anılsa da, aslında farklı türlerde romanlar da yazmıştır. İşte, Define belki de onların en ilginci; polisiye-macera türünün bir örneğidir. Erzurum’da çalışan bir doktor olan Şakir Feyzi, bir tesadüf eseri hayatının nasıl değiştiğini anlatacak size. İstanbul’a yolu nasıl düşecek, aşkı nasıl bulacak, türlü belalardan nasıl kurtulacak? Şakir Feyzi, polisiye romanları seviyor. Bakalım siz de sevecek misiniz?