Eserlere Göre Listeleme

Toplam 4851 sonuçtan 4731 - 4740 arası görüntüleniyor.
  • Hülya Aktaş
    insan sesi mp3 - Türkçe
    15 Ayrım
    172,85 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Esen Alpaydın
    Güllerin kenarlarından fışkaran yeşilliğin büyüsü gönlünün derinliklerinde kıpırdamaya başlayan ve onu bir genç kız çevikliğine iten duygulardan farksızdı. Tomurcuklar çocukları gibiydi. Ama artık anlamlarını yitirir oldular. İçinde başlayan çoraklık zamanla tüm evi sardı ve bir zamanlar hevesle suladığı, büyüyen yapraklarını, açan güllerini tek tek saydığı envay i türden yeşillik sürgüne gitti zamanla, eşe dosta dağıtıldı. Nedenini anlayamadığı bir geri çekiliş içindeydi. Allah bilir annesinin bir buçuk yıl önce kendisine sormaktan öte bir gün bile merak edip aklına getirmediği çiçeğin neden bir santim bile büyümediğini düşünmüyordu bile şu an. İçindeki kıpırtının gerilmesiyle birlikte çiçekler de artık filiz vermez olmuştu.
  • Ekrem Buğra Ekinci
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    1,91 MB
    Eser Türü: Kitap
    Osmanlı Tarihi’ne dair yazdığı yazılar ve yaptığı televizyon programlarıyla tanınan hukuk tarihçisi Ekrem Buğra Ekinci Sürgündeki Hânedan kitabıyla Osmanlı İmparatorluğu’nun son vârisleri hakkında literatürde benzeri bulunmayan bir monografi hazırladı. Hânedanın tüm üyelerinin sürgünde neler yaşadığını kendi anlatımlarıyla dinlemeye hazır mısınız?
  • Ekrem Buğra Ekinci
    insan sesi mp3 - Türkçe
    75 Ayrım
    1105,53 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: HAMZA UĞURLU
    “Bir gece çamaşırlarımızı dahi alamadan bu memleketten nasıl kovulduğumuzu düşündükçe fena olurum. İnsan hizmetçisini bile kovarken eşyalarını almasına müsaade eder. 600 senelik bir ailenin bu memlekette hiç mi hakkı yoktu? Osmanlı hânedanına mensup kızlar ve kadınlar, atıldıkları Avrupa memleketlerinin kendilerine yabancı olan şehirlerinde açlıktan kıvrandılar, süründüler; fakat namuslarından asla fedakârlık etmediler.” Şehzâde Selim Efendi’nin kızı Emine Nemîka Sultan 3 Mart 1924 itibarıyla Türk-İslâm tarihinde yeni bir sayfa açıldı. Müslümanların en eski müessesesi olan halifelik kaldırıldı; ayrıca tarihin en uzun ömürlü hânedanlarından Osmanlı ailesinin takriben 200 ferdi, vatandaşlıktan çıkarılarak vatan toprakları dışına sürüldü. Bu, yaşlısından beşikteki bebeğe kadar hepsi için sıkıntılı bir hayatın başlangıcı oldu. Hemen hepsi sürgünde vatansız, pasaportsuz olarak yaşadı. Bankalarda paraları, yanlarında nakitleri ve yurt dışında akrabaları olmayan bu insanları çoğu tarifsiz acılar çekti. İlaç parası bulamadığı için dilenenler; konu komşunun getirdiği bir tas çorba ile yaşayanlar; açlıktan ölenler; sefalet sebebiyle intihar edenler; aklını kaçıranlar; kimsesizler mezarlığına gömülenler oldu. Ama her zaman asalet ve şereflerine uygun yaşamaya çalıştılar. Tarihin en eski hânedanlarından Osmanlı ailesi, siyaset sahnesinden böylece çekilmiş oldu. 1952 yılında hânedanın hanımlarına, 1974 yılında da erkeklerine memlekete dönme izni verildi. Ancak iyi-kötü yurt dışında bir hayat kuran insanların, çoğunun geri dönme imkân ve ihtimali kalmadıktan sonra… Osmanlı Tarihi’ne dair yazdığı yazılar ve yaptığı televizyon programlarıyla tanınan hukuk tarihçisi Ekrem Buğra Ekinci Sürgündeki Hânedan kitabıyla Osmanlı İmparatorluğu’nun son vârisleri hakkında literatürde benzeri bulunmayan bir monografi hazırladı. Hânedanın tüm üylerinin sürgünde neler yaşadığını kendi anlatımlarıyla dinlemeye hazır mısınız?
  • Prenses Süreyya
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    1,23 MB
    Eser Türü: Kitap
    Ya aşk ya da taht... İran Şahı Rıza Pehlevi seçimini yaptı, sevgili karısı Prenses Süreyya yedi yıllık saray hayatının ardından kendisine bir varis veremediği için saraydan ayrıldı ve bir daha göremeyeceği ülkesini terk etti. Sürgündeki bir prensesin kaygısız ve görkemli hayatını yaşamaya başladı. Peri masalı yedi yıl sürmüştü, tıpkı prensesin ismini aldığı Süreyya yıldız takımının yedi yıldızı gibi. Peki gerçekten bir peri masalı mıydı yaşadığı? "Tahran'da altın bir kafeste gibiyiydim. Çok yalnızdım. Şah her zaman çok meşguldu." Prensesi her yerde bir gölge gibi izleyen dönemin en ünlü paparazzi'leri, ona "mahzun prenses" lakabını takmışlardı. Haksız da sayılmazlardı, çünkü aşkta kaybeden hep o oldu. "Ömründe iki büyük aşk yaşadım. İkisi birbirinden tamamıyla farklıydı. Ama ikisi de trajik bitti."
  • Yusuf Halaçoğlu
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    735,02 KB
    Eser Türü: Kitap
    Ermeni soykırımı iddiaları değerlendirilirken, söz konusu dönemde Osmanlı Devleti'yle savaş halinde olan devletlerin arşivlerinden alınan belgeleri kullanarak araştırma yapmak, objektif yaklaşımın bir gereğidir. Nitekim tarihe mâl olmuş hadiseler, tarih metodolojisinin kuralları göz ardı edilmeden araştırılmalı ve bu araştırmalar ışığında bir sonuç ortaya konulmalıdır. Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Sürgünden Soykırıma Ermeni İddiaları'nda, bu ilkeye sadık kalarak, kısa ama öz bir biçimde, Ermenilerin Birinci Dünya Savaşı sırasındaki durumunu ele alıyor. "Türklerle Ermeniler gerek Selçuklu Devleti, gerekse Osmanlı Devleti dönemlerinde yaklaşık 850 yıl önemli bir problem olmadan birlikte yaşadılar ve aynı devletleri paylaştılar. Nitekim, Osmanlı Devleti döneminde 29 paşa, 22 bakan, 33 milletvekili, 7 büyükelçi, 11 başkonsolos vs. olmak üzere pek çok Ermeni yüksek devlet görevlerinde yer almıştı. Bu durum 1915'e kadar devam etti. Bununla beraber Ermeniler için 1877-78'de meydana gelen Osmanlı-Rus savaşı yeni bir dönemin başlangıcı sayılabilir..."
  • James Joyce
    insan sesi mp3 - Türkçe
    9 Ayrım
    179 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: canan alioğlu
    Joyce'un, Sanatçının Bir Genç Adam olarak Potresi ile Ulysses arasında kaleme aldığı Sürgünler, sanatçının yazarlık serüveninde kilit noktası kabul edilmektedir. Yeats'in Abbey Tiyatrosu'nda sahnelenmesine karşı çıktığı bu oyun, gerçek anlamıyla ancak 1970 yılında Harold Pinter tarafından Mermaid Tiyatrosu'nda sahneye konup hakettiği başarıyı kazanmıştır. Sürgünler, genelde, Joycekolik olmayan okurların dikkatinden kaçmış, romanlarının koyu gölgesi altında kalmıştır. Dokuz yıllık gönüllü sürgünden sonra İrlanda'ya, Dublin'e, geri dönen ünlü bir yazarı anlatan oyun, Joyce'un kişisel dramından otobiyografik öğeler taşımaktadır. Joyce'un kitabın sonuna eklenen, oyuna ilişkin müsveddeleri karakterlere bakışımıza geniş bir perspektif kazandırmaktadır. Sürgünler, yazarın romanlarını ve kişisel dramını açımlayıcı yanıyla kendine özgü bir yere sahiptir. Üç Perdelik Oyun
  • James Joyce
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    261,49 KB
    Eser Türü: Kitap
    Sürgünler izlenmesi kolay, Joyce'un tüm özelliklerini yansıtan, onun sanatçı ve düşünür yanlarını oluşturmuş tüm ögeleri ortaya koyan oyunudur. Özellikle Katolik Hristiyan düşüncesinin belirlediği, evrensel olan ve bilinç dışında gelişmiş/geliştirilmiş, yaşamın neredeyse varlık nedeniymiş gibi algılanan bir suçluluk ve kuşkuculuk üstüne oturan yapıt Joyce'un özyaşam öyküsünden de izler taşır. Richard ve Robert gençlik arkadaşıdırlar. İkisi de Bertha'ya ilgi duyarlar. Dışadönük ve atak Robert'in tüm çabalarına karşın Bertha içedönük, kuşkucu ve hep acı çeken, kendisini her şeyden sorumlu gören Richard'ı seçmiştir. Araya giren ayrılıklar, hem tarafların birbirini aldatmasını hem de bunların yıkıcı acılarını getirmiştir. Herkes bir iç sorgulamasından geçmektedir. Uzun bir ayrılıktan sonra nihayet dönülen sılada Robert yeniden Bertha'ya açılır. İşin ilginç yanı Bertha'nın olup biteni o an kocasına iletmesi ve her şeyin Richard'ın bilgisi içinde, hatta onun kışkırtıcılığıyla sürüp gitmesidir. Robert Bertha'ya nihai önerisini yapınca Richard bütün kapıları açık bırakarak kendisini bile isteye o kahredici kuşkunun ve acının kucağına atar; ama oyun ilginç bir sonla düğümlenir. Bizde hemen hiç tanınmayan Akinalı Thomas'ın düşüncelerinin ve İbsen Tiyatrosu'nun etkisi altındayken yazdığı bu oyunda Joyce evrensel bir insan dramını hiç kuşkusuz yanan bir koru avuçlarında tutarcasına acı çekerek yakalamıştır. Önemli olan okudukça Joyce'un kurduğu oyun dünyasının yaşamın kendisiyle, oyun tiplerine dönüşmesi ve aynı içsel hesaplaşmaları yaşamasıdır. Bu da Joyce'un başarısıdır.
  • Mehmet Ali Karaman
    insan sesi mp3 - Türkçe
    14 Ayrım
    255,08 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Zerrin Saklıca
    Ittihad ve Terakki Cemiyeti mensuplarinin siyasi yasamlari sürgünlerle basladi. Verdikleri mücadelelerle bir devre damgasini vurmayi basaran bu kesim, farkinda olmadan Imparatorlugun sonunu hazirlayacak olaylara karistilar. Subay, bürokrat ve aydinlarin olusturdugu Ittihad ve Terakki Cemiyeti, iktidar olmanin hirsi ve heyecaniyla bu firsati iyi kullanamadigi gibi yanlis hesaplar ve tercihlerinde siyasetteki tecrübesizliklerinin etkisiyle basarisiz oldular. Batili düsünce ve batililasma egilimlerinin halk nezdinde yeterince elestiri almasina Balkan ve Birinci Dünya Savasi maglubiyetlerinin eklenmesiyle ülkede durmalarinin imkânsizlastigini anlayan Ittihatçilar, aralarindan siyrilip yeni yapilanmada görev alacaklar müstesna, sürgünle baslayan siyasi hayatlarini ülkeden kaçip yine sürgün hayati yasamakla noktaliyorlardi.
  • Feridun Andaç
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    16 Ayrım
    450 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: GVZ Gül
    Kopuş burada başlar işte: Bir yol çatına gelen masal kahramanlarının dönüşsüz seçenekleri sunulmuştur ona; ya zorunlu olanın kanatlarına takılıp gidecek ya gönüllü bir yolun yolcusu olacak ya da iç sızılarını yaşayacağı yolun kılavuzu kesilecek. Nereye, ne yöne de gitse kalbinde o sözlerin mührü olacak hep: SÜRGÜN. Sürgünlüğün Bin Yüzü, Feridun Andaç'ın hazırladığı bir sürgünde edebiyatçılar kılavuzu. Sürgün cezası insanlığın tarihi kadar eski; insanlar çeşitli nedenlerle yurtlarından, evlerinden, sevdiklerinden koparılmış, uzak memleketlere gönderilmiştir. Bu insanların içinde edebiyatçıların ayrı bir yeri vardır. Çünkü edebiyatçılar yaşadıkları deneyimi üretime dönüştürmekte, gittikleri yerleri edebiyat yoluyla anlatmaktadırlar. Ama bundan da önemlisi, yazar olmakla zaten kendi içsel sürgününü seçmiş edebiyatçılara verilen bu ceza böylece insanlık tarihinin devasa imgelerinden birine dönüşmekte. Sürgünlüğün Bin Yüzü, sürgüne gönderilmiş ya da kendi kendini sürgün etmiş edebiyatçıları anlatıyor. Ovidius'tan İlhan Berk'e uzanan bir sürgünde edebiyatçılar geçidi sunuyor bize Feridun Andaç. Kitap üç bölümden oluşuyor: Sürgünlüğün Bin Yüzü, Özel Bir Sürgün ve Yeryüzünde Bir Sürgün... Kitapta yazıları yer alan yazarlar şunlar: Julio Cortazar, İlhan Berk, Nedim Gürsel, Mehmet H. Doğan, Afşar Timuçin, İrfan Yalçın, Oya Baydar, Heinrich Mann, Mehmed Uzun, Feridun Andaç, Albert Bensoussan, Robert Louit, Ali Akay, Edward Said, Franz. L. Neumann, Ovidius, Helene Monsarce, Birsen Karaca, Rafael Alberti, Pablo Neruda, Zoltan Szabo, Uğur Kökden, Tahar Ben Jelloun, Leila Sebbar, Bahar Lemee... Yeryüzünde Bir Sürgün başlıklı bölümde ise Juan Goytisolo, G. C. Infante ve Demir Özlü ile yapılmış birer söyleşi yer alıyor. Yaşamlarının bir bölümünü sürgünde geçirmiş edebiyatçıların ilginç anıları kitaba renk katıyor, bu arada bütün büyük sürgünler de böylece anılmış oluyorlar. Onlar yazılarını oraya sırtlarında taşımışlardı, şimdi bu yazılar onları bize taşıyor.
  • Gülşen Kılıçaslan
    insan sesi mp3 - Türkçe
    26 Ayrım
    478,04 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Eylül Ertürk
    Birini sevmek aşkı mümkün kılmaz bazen. Çünkü, asla birlikte olamayacak insanlar vardır. Evet... İnanması çok zor gelse de, bazen birbirini seven insanlar, sadece hayatta durdukları yer yüzünden birlikte olamazlar. Aşkın en zorlu sınavı da onları bekler zaten. Bu sınavı verip veremeyecekleri sevgilerinin büyüklüğüne bağlıdır. İşte bu sınavdan geçen Sina ve Deniz yaşadıkları kötü günleri geride bırakmışlardır. Sina, Deniz'in biricik aşkıdır; Şurimşine'sidir. Ancak hayatları, Deniz'in köklerini besleyen Karadeniz'in suları gibi dalgalıdır. Fırtına peşlerini bırakmıyordur. Aşkları bir kez daha sınanacaktır; üstelik bu defa, daha zor bir sınavla.

Sayfalar