Basit Katalog

Arkası Yarın

Arkası Yarın

Arkası Yarın

Arkası Yarın

Yazarın öykülerinin toplandığı kitap.

Arkası Yarın

"Aşk Çetesi", Kemal Tahir'in kendi adını kullandığı tek tefrika romanıdır. Ressam Zeki Çizer ve Şair Keramet Eşkin zar zor para kazanan, bohem bir hayat sürdürmekten hoşlanan iki delikanlıdır. Şair Keramet Eşkin, günün birinde genç bir kadına büyük bir aşkla bağlanınca, bu iki delikanlının hayatı tümüyle değişir. Olmayan bir definenin peşine düşerek hayatlarını kurtarmaya çalışırlarken asıl defineyi yani kendi hayatlarını keşfeden iki gencin komik maceralarını anlatan "Aşk Çetesi", Kemal Tahir romancılığı içinde farklı bir yerde duruyor.

Adil Giray’ın İran ile Osmanlı arasında yapılan savaştan sonra esir düşüp, orada Perihan, Şehriyar ve Cezmi ile olan ilişkilerini anlatmaktadır.

Tarayan: Can Kandemir

Tarayan: Can Kandemir

Tarayan: Can Kandemir

Osmancık romanı dünyanın en büyük imparatorluklarından biri olan Osmanlı İmparatorluğu’nun nasıl kurulduğunu, hangi şuur ve irade ile kurulduğunu anlatır.

Güzide devlet adamı Rauf Denktaş, Kıbrısı millî dâvâ hâline getirmiş insandır. Bu, elbette netâmeli bir iş. Şimdi de, o heyecan ve şeref dolu günleri, günlük notlarına ve vesikalara dayanarak yazdığı hâtırâları ile millî hâfızaya emânet etti. Târihi yapmak ve yazmak; bu, Kıbrıs Türk Cumhurbaşkanı'nın nasibi...

Engin Yılmaz'ın Daha Önce Braille Teknik odasında anlattığı MS Word Dersleri

Engin Yılmaz'ın Daha önce Braille Teknik Odasında Yaptığı Internet Explorer Dersleri

İngiltere'nin 1. Dünya Savaşı sırasındaki Güneydoğu Anadolu politikaları.

Bu öyküleri anlatanlar: Klasik'lerden nefret ettiğini sananlar. Sürekli "Odana Git, kitabını oku!" denenler. Bilgisayarla kitaplar arasında seçime zorlananlar. Kitap okuduğu duyulursa "karizmasının çizileceğinden" korkanlar. Yalnızca hiç kitap okumazken, tatilde bile kitap okuması beklenenler. Sadece "Harry Potter" kitaplarını okumak isteyenler. Öğretmenin ödev verdiği kitabı "iğrenç" bulanlar ve diğerleri. Yazar, yayıncı Mine Soysal, "kitap"a ve "okuma" kavramına şaşırtıcı açılardan yaklaşıyor. Yazarın okuma eğilimleri ve kitaplar üzerine sohbet ettiği kırk binden fazla ilköğretim ve lise öğrencisinin dilinden süzülen gerçek öykülerden derlediği kitap, anne babalar ve eğitimciler için hem de gülümseten hem düşündüren ilginç bir kaynak.

"Biliyorum, imkânsız aşk bu! Ama hükmedemiyorum kendime..." demişti Murat. "Çünkü, Yüreğim Seni Çok Sevdi!.." Ardından da dizelere dökmüştü sevdasını. "Yüreğim seni çok sevdi o yürek talan o yürek yangın yeri o yürek seni istiyor bir tek seni..." Aslı ile Murat'ın İstanbul-Bursa-Amerika üçgeninde yaşadıkları destansı aşkın öyküsü. Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği kadar gerçek...

Kuyruklu Yildiz Altinda Bir Evlenme'de 1910 Halley kuyruklu yildizinin dünyaya yaklasmasiyla, bu olayin Istanbul'da yarattigi heyecan anlatilir. Yazar bu olayi eglenceli bir anlatimla verirken, bilimin ve düsüncenin savunmasini da yapmaktadir

ALNIZ BİR OPERA Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim imrendiğin, öfkelendiğin kızdığın, ya da kıskandığın diyelim yani yaşamışlık sandığın Geçmişim dile dökülmeyenin tenhalığında kaçırılan bakışlarda gündeliğin başıboş ayrıntılarında zaman zaman geri tepip duruyordu. Ve elbet üzerinde durulmuyordu. Sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun, biraz daha fazla sevdiğim, biraz daha önem verdiğim.

Einstein insanlığa yardımlaşmanın olduğu bir dünyaya inanıyordu. bu kitaptada bilim ve yardımlaşmak konuludur bu kitap

Sone, belli bir uyak ve ölçü kalıbında dayalı, on dört dizelik şiirdir. İngiliz yazınında, sonenin her dizesi genellikle beş "iamb"den oluşur. Böylelikle, her dizede ortalama beş ayak, ya da on hecebulunur. Şairin gece gündüz rahat yüzü görmediğini anlatan aşağıdaki dize bu ölçü kalıbının belirgin bir örneğidir.

Bu kitabın amaçlarından biri Geştalt yaklaşımını tanıtmak ve tanıtırken de okuyucuların ihtiyaçlarının, isteklerinin, çevresiyle nasıl temas kurduklarının, tamamlanmamış işlerinin ve kördüğümlerinin farkına varmalarına yardımcı olmaktır. Kitabın ikinci am

görme engelliler için dergi

377 kitap özeti

Nikolay Vasilyeviç Gogol (1809-1852): Klasik Rus Edebiyatı'nın Puşkin'le birlikte en önemli iki kurucusundan biri olan Gogol, gerek Müfettiş (oyun) ve Ölü Canlar (roman), gerekse üç kitapta topladığı öyküleri düşünüldüğünde, gerçekten de 19. yüzyılın en önemli anlatıcılarından biridir. Kitap, Akşam Toplantıları ise bu etkileyici yazarın öykü toplamının ilk halkasını oluşturmaktadır.

şiirler

2008-2009 Öğretim Yılı 2. Dönem TK222 Ders Kitabı

'Bu kitap, yüz yıllardır birlikte yaşadığımız Ermeniler'i tarihleri, kültürleri, ulusal kimlikleriyle daha yakından tanımaya; içlerinde taşıdıkları acıları daha derinden duyup anlamaya; geçmişimiz üzerinde sağlıklı, önyargısız düşünmeye; aramızda içten, sıcak, dostça ilişkilerin gelişmesine ve barış kültürünün filizlenmesine yol açabilirse kendimi mutlu sayacağım.' - Kemal Yalçın

"Türk edebiyatçısı ilk olarak Batı'nın estetik ve düşünsel alandaki yaratışlarıyla aralarında Leyla Erbil'in de bulunduğu 1950 sonrası yazarlarıyla, zamansal açıdan aynı hizaya gelmiştir." - Selahattin Hilav -

Kahramanımız Kristiania’da yaşayan çoğu zaman aç gezen ve tek geçim kaynağı makaleler olan bir kişidir.Kahramanımız romanın büyük bir bölümünde aç ve yorgun gezer.Genellikle bu açlığının nedeni gururu ve ahlakıdır.Bazen bu açlık öyle düzeylere ulaşm

Eskiyi yinelemek artık mutluluk vermediğinde... Yüreğini Güncelle... İlişkinizde yaşadığınız sorunların farkında olmakla olmamak arasında seçim yapmak durumunda kaldığınızda, 'var olmak' istiyorsanız, farkında olmayı tercih edin... Kadınla erkeğin nesilden nesile uzanan ilişkiler zinciri, içinde hassas dengeleri ve derin çelişkileri barındırır. İç ve dış etkenlerin tümüne açık olan bu bağı sürdürmenin güçlüğü, alışılan düşünce tarzına sıkı sıkıya tutunup, artık işe yaramadığı halde eski kalıpların dışına çıkmaktan kaçınmaya yol açar. Tüm korkuları bir kenara bırakıp, olanı olduğu gibi görmeyi başarmak, sonu gelişime çıkan bir değişim sürecinin ilk adımıdır. Eskiyi yinelemek artık mutluluk vermediğinde, duygu ve düşünceleri silkelemek, zihni havalandırmak, yüreği güncellemek gerek...

görme engelliler için dergi

Savaşlar, yıkımlar, sürgünlerin ardından Umut geliyor. Umut "Hayat Akan Bir Sudur"'da Kulin, Veda ile başladığı Osmanlı ailelerinin yaşamına, bu kez de Cumhuriyetin yeni kurulmakta olduğu sancılı yıllarda tanıklık ediyor.

Oysa Pinokyo'yu gerçek bir çocuk yapan o sihirli değnek, kurbağayı yakışıklı bir prense dönüştüren o öpücük içimizdeki "mucize"den başkası değildir. Onu uzaklarda arar dururuz, oysa mucize içimizde saklıdır...

Seslendiren: Duygu Yıldıran

Altenburg´un Ceviz Ağaçları´Nda, Her Bölüm Değişiminde, Dönem, Uzam Ve Kişiler De Değişir: İkinci Dünya Savaşı´Nın Başlarında Fransa´Nın Uğradığı Bozgundan Birinci Dünya Savaşı Sırasında Alman Cephesinde Geçen Bir Olaya, Enver Paşa´Nın Düşlediği Turan´In

Kahramanımız Kristiania’da yaşayan çoğu zaman aç gezen ve tek geçim kaynağı makaleler olan bir kişidir.Kahramanımız romanın büyük bir bölümünde aç ve yorgun gezer.Genellikle bu açlığının nedeni gururu ve ahlakıdır.Bazen bu açlık öyle düzeylere ulaşm

"Koza için hayatın sonu olarak görünen şeyi, ustalar kelebek olarak görür." Bu kitap, arayan insanlara ithaf edilmiş, kalabalıktan sıyrılıp sahicilik denilen yere, kendi yuvalarına dönme yolunu arama cesaretini gösterenlere sunulmuştur. Uyanma ve gerçek güce sahip olarak yaşama konsunda kararlılığınız sürekli olsun. Öğreneceğiniz dersler kolay gelsin. Ruhunuzun karanlık gecelerinin sayısı az, temposu yavaş olsun. Öyle parlak ışıldayın ki, ömrünüz sona ererken duraklayıp kendi kendinize, "işte, hayatını tümüyle eksiksiz yaşamış bir insan," diyebilin. - "Kaderini ancak sen keşfedebilirsin, senin için hazırlanmış yolu ancak sen bilebilirsin. Orası kalbinin seni davet ettiği yoldur. Nasıl ki koza kelebeği bilmez, halbuki kaderidir onun kelebek olmak. Ancak cesur olursa, cesaret ederse bir yumağın içinde sıkışmış kalmışlıktan, kabuğunu kırarak gökyüzüne, özgürlüğe kanat çırpar. İşte insanoğlunun hikâyesi de budur. Asla kaderini baştan bilmez ve eğer geçilmemiş yollardan geçmez, açılmamış kapıları açmazsa, sonunda bir anlamda açılmadan iade olacaktır. Uykulardan uyanmanın, özgürlüğe kanat çırpmanın zamanı gelmedi mi? Sözleri beni şoka sokmuştu. Cesaretimi topladım ve sordum: - Umarım sormamda bir sakınca yoktur, ama kimsiniz siz? - Adım Julian Mantle ve buraya senin rehberin olarak hizmet etmeye geldim. - Julian Mantle mı? Ferrari'sini Satan Bilge mi? Ciddi olamazsınız? Tüm gazeteler bu mucize adamın ülkeye dönüşünü yazıyordu. ... Ruhunuzun gizli kaynağı kabarmalı, mırıldanarak denize doğru akmalı; kendi sınırsız derinliklerinin hazineleri gözlerine gözükmeli. Ama bilinmeyen hazineni tartacak terazi olmamalı; Ve sen de bilgilerinin derinliğini değneklerle, sicimlerle ölçmeye kalkmamalısın. Halil Cibran, Ermiş Mezarcı, benim mezarımı kazdığında, sığ kaz da yağmuru hissedebileyim. Dave Matthews, Some Devil

Zeytindağı, insanın kanını donduran tarihi bir süreci "bir imparatorluğun çöküşünü" o zamana göre en duru Türkçeyle karşımıza getiriyor. Kitapta Mehmetçiğin Yemen'de, Aden'de kanal'da Gazze'de, Arap çöllerinde nasıl kırıldığını, yenilgiden sonra bir vagon dolusu "mecidiye altınını" bile nasıl bıraktığımızı hayretler içinde okuyacaksınız.