Konusu: '... eski Enternasyonal tümüyle tafsiye oldu ve sonuna geldi. Bu da iyi bir şey. O, henüz yeniden uyanmakta olan işçi hareketine birliği ve her türlü iç polemikten kaçınmayı dayatan baskının bütün Avrupa'da egemen olduğı İkinci İmparatorluk dönemine aitti.
Bu, proletaryanın dünya çapında ortak çıkarlarının ön plana çıkabildiği bir andı: Almanya, İspanya, İtalya ve Danimarka harekete ya daha yeni katılmıştı ya da henüz katılma yolundalardı.
Aslında,1864'te, hareketin teorik niteliği, Avrupa'nın her yerine, yeni kitleler arasında, hala son derece bulanıktı.
Alman komünizmi henüz bir işçi partisi olarak yoktu, Proudonculuk kendi özel heveslerinde ısrar edebilmek için çok güçsüzdü. Bakunin'in yeni saçmalığı, bir dereceye kadar, kendi kafasında bile yoktu; hatta İngiliz sendikalarının başkanları bile, tüzük gerekçelerinde konmuş olan programın kendilerine bu hareketle girmeleri için zemin sağladığını düşündüler. İlk büyük başarının, bütün fraksiyonların bu naif birliği boşa çıkarması zorunluydu. Bu başarı, her ne kadar Enternasyonal onu yaratmak için parmağını bile kımıldatmamış da olsa, kuşkusuz, düşünsel olarak onun çocuğu olan; bu yüzden Enternasyonal'in tümüyle haklı sayılmayacak bir biçimde sorumlu tutulduğu Kömün oldu.'