Konusu: Terkip ve İnşa dergisi 7. sayının takdim yazısı…
TAKDİM
Yedinci sayı ile okurlarımızın karşısındayız. Bu sayının mevzuu, “tetkik ilimleri”dir. Tetkik ilimleri, Fikirteknesi külliyatındaki ilimlerin tasnifi bahsinde, dikey tasnif haritasında bulunuyor. Üstünde terkip ilimleri, altında ise tatbik ilimleri olan dikey tasnif…
Haki Bey’in “İslam medeniyet tasavvuru” serisinin dördüncü cildi olan “İlimlerin tasnifi” isimli eseri Eylül ayında basıldı. Yedinci sayının mevzuuna da ışık tutacak eserin basılması isabet oldu.
*
Dergide yapmayı hedeflediğimiz çok iş var ve daha onların başındayız. Medeniyet sempozyumunun iptalinden sonra dergi meselesine daha fazla zaman ayıracak, inşallah hedeflerimize doğru daha yoğun ve hızlı şekilde yürüyeceğiz.
Dergimizin her sayısı bir kitap muhtevasında ve tertibinde hazırlanıyor, zaten her sayımızı, “dergi külliyatı” çerçevesinde kitap olarak basmayı düşünüyoruz. Yayına başlamadan önce dergi için “mevzu haritası” hazırladığımız ve o haritayı takip ettiğimiz için, dergi külliyatı başlığı altında mevzu tertibi olan bir fikri çalışma yapmaktayız. Başka bir ifadeyle; dergi bahane, aslında yapmaya çalıştığımız iş, “müşterek kitap telifi”dir. Dergi külliyatını basmaya muhtemelen gelecek yılın ilk aylarından itibaren başlarız.
Aktüaliteyle ilgilenmek, anlık faydadan ibarettir. Oysa temel meseleler üzerinde tefekkür faaliyeti göstermek, kalıcı eserler bırakmayı mümkün kılıyor. Dergi mefhumu, bizim için aktüalitenin çok ötesinde fikri faaliyetlerin neşir vasıtasıdır. Bu sebeple bizim dergimiz, temel meselelerimize matuf kitap telifi anlamına gelir.
Kalıcı eserler vermek, müşterek çalışmalar yapmak, külliyat halinde tertip etmek, sonraki nesillerin istifadesi için uygun tasniflerle neşretmek… Okurlarımız ne yaptığımızın ve ne yapmaya çalıştığımızın farkında olmalı. Okurlarımız, önceki sayıları temin etmekte zorluk çekerlerse, bilsinler ki kitap olarak basılacak, dergi külliyatı olarak piyasaya sunulacaktır.
*
Neşriyatımıza başlamadan önce, yazarlarımıza ve yazmak isteyenlere bir yıllık “mevzu haritası” dağıtmıştık. Gelecek (8.) sayıda, gelecek yılın mevzu haritasını yayınlayacak ve yazarlarımızdan ve yazmak isteyenlerde mevzu haritası ile ilgili tenkit ve tekliflerini isteyeceğiz.
Dergi için mevzu haritası takip etmek, yazarlarımıza bu mevzu haritasını dağıtmak, mevzu dikte etmek anlamına gelmiyor. Biz sadece dergi neşriyatını belli bir tertip üzere götürmek istiyoruz. Mevzu haritamızın muhtevası ise aktüel meseleler değil, temel meselelerdir. Birbiriyle insicamı olmayan yazıları bir araya toplayıp basmanın dergicilik olduğu zannında değiliz.
*
Fikirteknesi yayınevi, son üç ayda 15 kitap bastı, ilk iki ayda dörder kitap, Eylül ayında ise yedi kitap bastı. Ayda dört kitap basma programını, Eylül ayında yedi kitap basarak bir müddet durdurmayı, nefes almayı hedefledi. Muhtemelen yeniden baskıya başlanması Aralık ayını bulur.
Fikirteknesi yayınevinin yayınladığı kitaplar yüze baliğ oldu. Yayınevi kurulalı, Eylül ayında tam bir yıl oldu, bir yılda yüz kitap sanırız büyük bir başarı olsa gerek. Basılacak kitaplar tabii ki bitmedi, zaten bitmiyor da… Bitirmek için çalışmıyoruz, sadece belli bir hızla basmaya çalışıyoruz.
*
Mülakatlara devam ediyoruz. Bu sayıda Mustafa Yıldız ile yapılan mülakatı yayınladık. Bundan sonra mülakatlara daha fazla ihtimam göstereceğiz. Mülakat meselesi mühim, çünkü mülakat bir fikri sondajdır. Maden arayan cihazımız sürekli çalışıyor, bulduğu madeni kıymetiyle mütenasip şekilde değerlendirmek ve kamuoyuna arz etmek gerekiyor. Tabii ki biz, kendi yayın çizgimize uygun meselelerde ve derinlikte mülakatlar yapıyoruz.
Kamuoyu temel meselelerde talepkar değil. Bu sebeple temel meselelerde müktesebatı olanlar tanınmıyor, bilinmiyor. Müellifler, kamuoyunun talebi olmadığı için temel meselelerde tetkik ve telif çalışması da yapmıyor. Hal böyle olunca, temel meseleler unutuluyor, unutulunca kamuoyunun talepte bulunması da mümkün olmuyor. Birilerinin bu meseleleri gündeme getirmesi şart, fikir piyasasına bakınca bu mesuliyet bize kalmış gibi görünüyor.
*
Yazarlarımızdan ve okuyucularımızdan dergimiz ile ilgili tenkit ve teklifleri bekliyoruz. Önce yazarlar arasında, sonra okuyucu ile yazarlar arasında bilgi ve fikir deveranının oluşması gerekiyor. Bilgi ve fikir deveranı sağlanmadığında maksat hasıl olmaz veya maksadın hasıl olup olmadığı anlaşılmaz. Bilgi ve fikir deveranı, mevzuların hayatiyetini sağlıyor, deveran olmadığı takdirde tek taraflı bir akış gerçekleşiyor. Terkip ve İnşa dergisi kadrosu olarak, tek taraflı fikir enjekte etmeyi en hafif tabiriyle edepsizlik olarak kabul ederiz.
Tek taraflı fikir akışına taraftar olmak, müellif kadro için varoluşunu gerçekleştirmiş, kemale ermiş, eksiği kalmamış türünden ukalaca ve ahmakça bir tavırdır. Evet, bir fikrimiz var ve onu neşrediyoruz ama bunu yapmamız, tek taraflı fikir akışına razı olduğumuz manasına gelmiyor. Biz her zaman şuna inanmışızdır; Anadolu boş değil, asla da boşalmayacak. Anadolu’da şöhret sahibi olmayan çok kıymetli fikir ve ilim adamları var ve biz onları muhakkak bulmak, onlara ulaşmak, onlarla münasebet kurmak istiyoruz.
Müşterek fikir üretiminin sıfıra yaklaştığı günümüzde, yeniden gündeme getirilmesi şart… Fikir hasisliğine yakalanan insanlar olduğunu görmek hüzün verici. Bugün itibariyle dergiyle yaptığımız müşterek fikir telifi çalışmasını, şartlarını oluşturdukça kitap telifine tahvil etmeyi düşünüyoruz.