Eserlere Göre Listeleme

Toplam 2887 sonuçtan 531 - 540 arası görüntüleniyor.
  • Tony Scott
    insan sesi mp3 - Türkçe
    1 Ayrım
    221,89 MB
    Eser Türü: Sesli Betimleme
    Seslendiren: Çiğdem Banu Yeşilırmak, Ünsal Coşar
    İnsanların hayatını paramparça eden bir suç olayını araştırmakta olan ATF ajanı Doug Carlin’e (Denzel Washington) hiç umulmadık bir anda rehberlik eder. New Orleans’taki bir feribota konulan bombayla meydana gelen büyük patlamanın ardından kanıt toplaması için çağrılan Carlin, insanların beyninin içindeki “deja vu”ların herşeyden daha güçlü olduğunu keşfeder. Bu da, yüzlerce masum insanın hayatını kurtarmak için beyninin en derin dönemeçlerinde bir yolculuğa çıkmasına yol açar.
  • Menekşe Toprak
    insan sesi mp3 - Türkçe
    36 Ayrım
    366,72 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Aytun Sezer
    “Öyle ya, harem kültüründen, kapalı odalardan çıkıp sokaklarda tek başına yürümeyi öğrendik biz kadınlar, diye düşündü. Üstelik de bir paşa torunu, konak kızı olarak nereden nereye... Ülkenin insanını, kenar mahalleleri, işçi sınıfını, yoksulluğu, çamuru, açlıktan ölünebileceğini, açlık yüzünden etini satan kadınları tanıdığını biliyordu artık. En az bir yıl mahkeme muhabiri olarak çalışmış, katili, hırsızı, fuhuş yapan, yapmak zorunda olan kadınları dinlemişti. Ne büyük dramlar. Çoğu sanki bir dalgınlık anına gelmiş insanlık trajedileri.” İşsiz bırakılmış bir kadın akademisyen Berlin sokaklarında Suat Derviş’in yüz yıl önceki izini sürüyor. Yabancı bir ülkede kalemiyle geçinmeye, ayakta durmaya çalışan bir yazar. O da yitirmiş midir umudunu? Yoksa, erkeklerin sen yapamazsın bakışlarına; Batı’nın, bize o büyülü Şark’ı anlat dayatmalarına aldırmadan yürüyüp gitmiş midir özgürce? Âşıkken, yoksulken, yazarken, gülerken, ağlarken yüreğine oturan, İstanbul’u ve Berlin’i, geceleri ve gündüzleri birbirinin aynısı kılan o dejavu duygusunu yaşamış mıdır? Menekşe Toprak, Suat Derviş’i günümüz kadınlarıyla bir Dejavu’da buluşturuyor. Her şey size aşina gelecek.
  • Abdullah Muhammed Bin Süleyman El-Cezuli
    insan sesi mp3 - Türkçe
    42 Ayrım
    324,23 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Şükrü Kıvrak
    Delailül Hayrat Salavatı Şerifler Açıklamalı Türkçe Okunuşlu - Abdullah Muhammed Bin Süleyman El-Cezuli Göklerin ve yerin maliki Yüce Yaratan, kutsal kitabımız Kur''an-ı Kerim''de Allah ve melekleri, Peygamber''e çok salavât getirirler. Ey müminler! Siz de ona salavât gelirin ve tam bir teslimiyetle selam verin. (33/Ahzâb Suresi. 56. Ayet) buyurmuş. Tabiki Burada Allah (c.c.)’ın Salatı, Nebisini Rahmetine Mazhar Etmesi, onun Şanını yüceltmesidir. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) ise tüm insanlara yolu göstermiş; "Kıyamet günü insanların bana en yakın olacak olanı, bana en çok salavat getirenidir." (îbn Mâce, îkâme, 25). Allah ve Rasulü''nün gösterdiği yolda yürüyen Şâzelî yolunun büyük velîlerinden Cezûlî hazretleri (k.s). hadis kitaplarında bilinen tüm salavât ile pek çok velinin dualarını bu eserde bir araya getirmiştir. Gaye tek. hedef bir: Allah''ın Sevgilisi''ne yakın olmak, O''nu her an yanında hissetmek, âdeta O''nun önünde biricik sevdiğine "Selâm..." diyebilmek. Cezûlî hazretlerini takdir etmeyen hiçbir velî yok. Bundan dolayı "Delail''İ Hayrat"ı okumuşlar, okutmuşlar, tavsiye etmişler. Muhabbetin kaynağına, Muhammed Mustafa''ya (S.A.V.) ulaşabilmek için. İhtimal bu niyetle olsa gerek el-Cezûlî Hazretleri, eserinin adını "Seçilmiş Peygamber''e salât konusunda nurların kaynağına ulaştıran salât ve selâmlar" anlamında "Delâilü''I-Hayrât ve Şevâriku''i-Envâr fi Zikri''s Salât ale''n-Nebiyyi''l-Muhtâr" koymuştur. Nasıl Okuyalım? Her gün veya haftanın belli günleri olmak üzere, her velî daha çok salât okumak için kendine Özgü bir metot belirlemiş. Kendilerine sadât-ı kiram adı verilen Nakşibendi yolunun büyükleri ise, "Delaili hayrat"ı okumada genelde şu şekilde bir yol takip etmişler: Haftanın belli günleri, belirlenen yerleri okumayı tercih etmişler. Bu belirli yerleri de abdestli olarak, rahat bir oturuş düzeninde edeple okumuşlar. İslâmi gün kavramında, geceler gündüze tâbi olduğundan -diyelim ki perşembe gününün akşamı, o günün akşamına cuma akşamı deniliyor- genelde akşam namazından
  • François Zourbichvili
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    232 KB
    Eser Türü: Kitap
    Ve sadece bağlar ve ayırır. Yani, oluş, varlığın yerini almıştır, Gilles Deleuze"ün düşüncesinde. Öz ve töz yerine oluş, birey yerine de çizgiler yer almaktadır. Ebedi dönüş ise bir seçmecilik olarak durmaktadır. Bir beden kendi içine ait bir güce sahip olarak diğer bedenlerden ayrılır. Her bedenin gücü kendisine aittir. Bir beden diğerlerinden güç dereceleriyle ayrılır. Bir beden başka bir bedenle de aynı nedenlerden dolayı içiçe geçebilir. Güçler arası ilişkiler bedenleri ayırır ve bağlar. İçiçe sokar ve farklılaştırır. Bu deney egoya ait olmaktan çok yatay geçişli (transversal) içkinlik içinde olaya aittir. Olay bir an olarak hep farklılaşmayı sağlayandır. Ölüm bu farklılaşmalar içinde bir an olmaktan çok bir oluş içinde gelişmektedir. Zamanın içine girmeye başlayan biz oluruz. Zaman bizimle ilerlemekten çok biz ancak zamanın içine girebilmekteyizdir. -Ali Akay-
  • Halil Cibran
    insan sesi mp3 - Türkçe
    2 Ayrım
    34,9 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: AYSUN GÜNDOĞDU ÇEVİK
    İronik meseller, yaşama karşı bazı düş kırıklıkları, keskin acılıklarla doludur yapıt. Doğu'ya özgü bir öykü biçimi, gerçeğin özgün bir anlatımı olduğu için seçmiştir meselleri. Benzersiz olduğu kadar hatasızda kullanmıştır bu tekniği. Doğu bilgeliğini, Batı düşüncesiyle evrensel boyutta senteze ulaştırmış, 'modern' yazarlara meydan okuyan, çağdaş bir yazarın çıkışıdır bu.
  • Gülsen Kılıçaslan
    insan sesi mp3 - Türkçe
    61 Ayrım
    1128,66 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Tuba Özel
    Annem ve babam, bana karşı hiçbir zaman, o sevgi dolu ve ilgili anne babalar gibi olmadılar. O yüzden ben de küçüklüğümden beri kendimi. rengârenk hayaller kurarak mutlu etmeyi öğrendim. En sevdiğim hayalin rengi ise beyazdı. Beyaz bir gelinlik... Beyaz, mutluluğun, askın ve bir gün kendi yuvamı kurabileceğimin müjdecisiydi. Bu evde kavuşamadığım huzura, kendi kurduğum yuvada sabip olacağıma gerçekten inanarak büyümüştüm. Oysa şimdi ailem, bu hayalimi de elimden almıştı. Benimle hiçbir ilgisi olmayan bir olaydan dolayı, biç tanımadığım ve civardaki herkesin Deli diye bildiği bir adamla evlenmek zorundaydım. Tüm ilçede deli diye tanınan bir adam: Emre. Aradığı şefkati ailesinden bile görememiş, tek hayali bir gün sevdiği adamla evlenmek olan bir genç kız: Elt Ve zoraki bir evlilik. Kimsenin bilmediği bir psikolojik sorunla boğuşan Emre ve Emre'yi tanıdıkça ona karşı anlayamadığı bir şekilde merhamet duymaya başlayan Elif, gerçek bir aile olabilecek miydi? Emre tekrar delirmeseydi; belki.
  • Peride Celal
    metin
    2 Ayrım
    1,60 MB
    Eser Türü: Kitap
    Deli Aşk, kocasına saplantılı, çılgınca bir aşkla bağlı olan Elif'in romanı. İstanbul'la Paris arasında dokunan roman, 70'li 80'li yılların solgun fonu üzerinde gelişirken, tarjik bir aşk öyküsü anlatıyor. Yalnız bir çocukluk ve gençlik geçiren, annesini küçük yaşta kaybeden, babasına ise yabancı kalan Elif, babasının itirazlarına karşın gazeteci Cem'le evlenir. Ancak kısa bir süre sonra karı-koca, uzun ayrılıklarla sürdürmeye başlarlar evliliklerini. Elif, zamanının çoğunu Paris'te geçiriken, Cem, karısının İstanbul'daki köşkünde kalır, gününü gün eder. Elif, kocasına hem tapar, hem de ondan uzakta olmayı yeğler. Deli bir aşktır onunkisi, hastalık gibidir, içinde bir tümör gibi büyür; öyle ki Cem'den ve acı çekmekten kurtulmak için ölmeyi bile düşünür. Paris'teki yalnız günlerini paylaşan yakın dostu Kristof da aslında Elin'in kendi ülkesinden, Cem'den, geçmişinden uzak olmanın doğurduğu boşluğu dolduran bir can simitidir. Usta yazar Peride Celal, 'Orhan Kemal Roman Armağanı'na değer bulunan "Kurtlar" romanından on yıl sonra tamamladığı "Deli Aşk"ta unutulmaz bir aşkın öyküsünü anlatıyor.
  • Fide Acarlar
    insan sesi mp3 - Türkçe
    1 Ayrım
    78,52 MB
    Eser Türü: Tiyatro
  • Pelin Buzluk
    insan sesi mp3 - Türkçe
    5 Ayrım
    221,45 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Okşan Aybaş
    Uysal bir karanlık yürüyor gözlerime. Güneş tutuluyor Emir. Çocukların sevinç çığlıklarını duyuyorum. Uykuda olmasan, gelip sen de izler miydin? Elimden tutup beni bir gölgeye çekerdin. Ben, bir gölge, ancak bir başka gölgede gizlenirdim. Yıllardır gizlediğim ne varsa, oracıkta anlatırdım sana. Ama kurtulacağım bu koşudan, sana söz, sağ çıkacağım. Her şey gibi bunu da anlatacağım sana. Cam isleyen çocuklardan, dökülmüş dişlerini satmak isteyen bunağa dek... “Deli bal, kitaptaki hiçbir öykünün adı değil. Öykülerin ortak atmosferinin adı. Deli bal, Karadeniz’de üretilen bir bal. Vahşi kestane çiçeklerinden ve orman gülü gibi başka vahşi bitkilerden beslenen arılardan sağılan bir bal. Çok az yenmesi gerekiyor; ancak çok az yendiğinde faydalı, ölçüyü kaçırdığınızda delirttiği söyleniyor. Kitap hem hacmi hem de içeriğiyle böylesi bir çağrışım yaptı. Okura bir uyarı belki,” diyor Pelin Buzluk kitabını anlatırken. Ona göre öyküde ne söylendiği kadar, ne söylenmediği de önemli: “Öykü söylemediklerinizle, eksik bıraktıklarınızla da yazılıyor. Yazarken eşzamanlı olarak okuru da olduğunuz bir tür. Hangi noktaya ulaşacağını bilemeyebilirsiniz. Bu nedenle sürekli heyecan veriyor.”
  • Pelin Buzluk
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    160,42 KB
    Eser Türü: Kitap
    Uysal bir karanlık yürüyor gözlerime. Güneş tutuluyor Emir. Çocukların sevinç çığlıklarını duyuyorum. Uykuda olmasan, gelip sen de izler miydin? Elimden tutup beni bir gölgeye çekerdin. Ben, bir gölge, ancak bir başka gölgede gizlenirdim. Yıllardır gizlediğim ne varsa, oracıkta anlatırdım sana. Ama kurtulacağım bu koşudan, sana söz, sağ çıkacağım. Her şey gibi bunu da anlatacağım sana. Cam isleyen çocuklardan, dökülmüş dişlerini satmak isteyen bunağa dek... "Deli bal, kitaptaki hiçbir öykünün adı değil. Öykülerin ortak atmosferinin adı. Deli bal, Karadeniz'de üretilen bir bal. Vahşi kestane çiçeklerinden ve orman gülü gibi başka vahşi bitkilerden beslenen arılardan sağılan bir bal. Çok az yenmesi gerekiyor; ancak çok az yendiğinde faydalı, ölçüyü kaçırdığınızda delirttiği söyleniyor. Kitap hem hacmi hem de içeriğiyle böylesi bir çağrışım yaptı. Okura bir uyarı belki," diyor Pelin Buzluk kitabını anlatırken. Ona göre öyküde ne söylendiği kadar, ne söylenmediği de önemli: "Öykü söylemediklerinizle, eksik bıraktıklarınızla da yazılıyor. Yazarken eşzamanlı olarak okuru da olduğunuz bir tür. Hangi noktaya ulaşacağını bilemeyebilirsiniz. Bu nedenle sürekli heyecan veriyor."

Sayfalar