En Çok Görüntülenen Kitaplar

Toplam 56469 sonuçtan 54481 - 54490 arası görüntüleniyor.
Dag Solstad
bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
8 Ayrım
165,72 MB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: Roman
Görüntülenme Sayısı: 4
Konusu:
Bjørn Hansen’e Dair Üçüncü ve Son Roman On Birinci Roman, On Sekizinci Kitap’ta hayatını kökünden değiştirecek bir planı uygulamaya koyarken, 17. Roman’da ise yıllardır görmediği oğluyla yeniden iletişim kurmaya çalışırken izlediğimiz Bjørn Hansen artık yaşlı bir adamdır ve Oslo’nun yoksul bir mahallesindeki küçük dairesinde tek başına yaşamaktadır. Fakat ölmüş anne ve babasıyla hayali konuşmalar yaparak ölüme hazırlandığı günlerin akışı davetsiz bir misafir yüzünden beklenmedik bir yön alacaktır: Gelini yıllar sonra Bjørn Hansen’in kapısını çalmış, üniversiteye başlayacak torunu Wiggo’yu dedesinin evinde kalması için yanında getirmiştir. Dag Solstad külliyatının en önemli parçalarından birini oluşturan Bjørn Hansen üçlemesi unutulmaz bir finalle sona eriyor. “Solstad okurlarına alçakgönüllü, neşeli, mükemmel bir roman sunuyor. Kendine özgü bir ars moriendi, ölme sanatı üzerine küçük bir kitap.” Dagbladet “Solstad’nın Bjørn Hansen kitaplarında, kültüre dair zekâ dolu bir kötümserlik ve katıksız bir asilik harika yazınsal niteliklere dönüşüyor.” Bjørn Ivar Fyksen, Klassekampen
insan sesi mp3 - Türkçe
10 Ayrım
262,76 MB
Eser Türü: Dersler
Eser Alt Türü: Ders/Açıköğretim Fakültesi
Görüntülenme Sayısı: 4
Konusu:
Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi (AÖF) İslam Tarihi Ve Medeniyeti 2 Dersi Ünite Özetleridir.
insan sesi mp3 - Türkçe
8 Ayrım
383,81 MB
Eser Türü: Dersler
Eser Alt Türü: Ders/Açıköğretim Fakültesi
Görüntülenme Sayısı: 4
Konusu:
Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi (AÖF) İlk Müslüman Türk Devletleri Dersidir.
Behçet Necatigil
bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
21 Ayrım
377,90 MB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: Edebiyat
Görüntülenme Sayısı: 4
Konusu:
Behçet Necatigil’in mektup kitapları dizisi “Şiirinizin Tadına Geç Vardım” ile sürüyor. Edebiyat ve sanat dünyasından onlarca ismin yer aldığı derleme 1940’lı yıllardan itibaren Necatigil’e yazılmış mektupları kapsıyor. Mektuplar Necatigil’in dostluklarının, kendinden önceki ve sonraki kuşaklarla ilişkilerinin yanı sıra dönemin edebiyatçılarının birbirleriyle fikir alışverişlerini, çalışma düzenlerini ve alışkanlıklarını da sergiliyor. Necatigil’den Erdal Öz’e: “Bir de sanatla uğraşanların dostluğu vardır ki, bunun için yan yana gelmeler gerekmez çok kere. Yazılardan, eserlerden yayılan bir hava çeker birini ötekine, uzaklarda da olunsa. Bizimkisi böyle bir dostluktur. Asıl sağlam dostluklar da mesafeler ötesinde çalışmaları izlemekten, takdir ve bağlılıkları güçlendirmekten doğanlar olsa gerek.” Oktay Rifat’tan Necatigil’e: “Bugünlerde ben de seni düşünüyordum. Bunaltıcı bir şiir havası içindeyim. Yazıyorum, bozuyorum, bugün beğendiğimi yarın beğenmiyorum. Yaşamın şiir kesilmesi iyi de şiirden öteye geçmemesi bunaltıcı.” İlhan Berk’ten Necatigil’e: “Ey eski toprağı şiirimizin, günlerimin epeycesini boşa çıkardın, anlatımdan hep kaçıyorsun, hâlâ kıvıramadım seni yazmayı.” Gülten Akın’dan Necatigil’e: “Son günlerde çalıştığım yerdeki bazı zorunlu ilgilerden duyduğum korku, tiksinme yalnız başıma altından kalkabileceğim ağırlığı aşmıştı. Size sığındım.”
Jean Bertrand Pontalis
bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
7 Ayrım
134,84 MB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: Deneme
Görüntülenme Sayısı: 4
Konusu:
“J.-B. Pontalis, Pencereler’de psikanaliz ile edebiyatı birbirine karıştırır ve neredeyse yeni bir tür yazı biçimi yaratır. Ötekini dinlemek ve anlamakla kendini yazmak, anlatmak etkinliklerini yılların deneyiminden süzerek ve birbirinden ayrılmaz bir sarmal yapı içinde sunar bize. Kısa ama yoğun metinlerdir bunlar. Yaşamın içinden gelen, yaşamın içinden geçen metinler. Bir psikanalist-yazarın kaleminden çıkanlar. Gerçekten de Pontalis’in kaleminde olgu öyküsü, özyaşamöyküsü, roman ve psikanalitik deneme sınırlarını yitirir, birbirlerine karışırlar.” Talat Parman Pontalis’ten insan ruhsallığına açılan pencereler, “özel bir sözcük dağarcığı”.
Ingeborg Bachmann
bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
19 Ayrım
326,70 MB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: Edebiyat
Görüntülenme Sayısı: 4
Konusu:
“Yeni bir dil olmadan yeni bir dünya yaratılamaz.” FRANKFURT DERSLERİ’nde, okurunu “yeni bir kavrayışa, yeni bir duyumsamaya, yeni bir bilince ulaşma” yönünde eğitecek geleceğin şiir sanatını hayal ederken “şiirin tadını bilgi keskinleştirmeli, özlem buruklaştırmalıdır ki o bilgi insanların uykusuna dokunabilsin” diyordu Bachmann. Yazarın öne sürdüğü bu prensibi bütünüyle içselleştirmiş, ilk baskısı 1961’de yapılan OTUZUNCU YAŞ kitabı “Bachmann”ın lirik şiirindeki eşsiz kuvveti düzyazıda da aynı irtifaya taşıyabileceğini kanıtlıyor. Daima meselenin özüne inerek, kişileri ve olayları geleneksel hikâye anlatımının durduğu sınırın ötesine dek takip eden, imgelerin ve mitlerin dili aracılığıyla insana, aşka, umutsuzluğa dair her şeyi söyleyebilme yetisine ulaşan bu benzersiz yedi öykünün ayırt edici niteliği taşıdığı “enerji”; karakterlerinin ortak noktası da hepsinin “yaşam” denilen korkunç yaralanmadan ötürü ıstırap duymaları. Otuzuncu Yaş var olan dünyanın ve düzenin ötesine ulaşan, “ütopya burcunda” yazılmış yedi öykünün bölünmez bir bütün oluşturduğu, bağımsız bir eser. Şairin nasıl bir empati, duyarlık ve dil enerjisiyle kişinin oluş halini, gelişimini betimlediğine ve genç “kahramanının” geçmiş ile gelecek, bellek ile imgelem arasında şekillenmesini nasıl sağladığına tanıklık etmek parmak ısırtan cinsten. Bu düzyazı, deneyimden ve hayal gücünden, psikolojiden ve şiirden mürekkep, zarif, sıkı bir dokuya sahip. Die Zeit Bachmann hepsi de duyumsallığı çıkış noktası alan ve ayrıksı patikasızlığı hedefleyen sadece yedi öyküden oluşan demeti bir kurdeleyle, bir ciltle düğümledi: ve birdenbire çağdaş novella adının pençesinden kurtulup yeniden kısa öykü niteliğine kavuştu.; Joachim Kaiser Otuzuna basmış biri için genç denilir hâlâ. Ama böyle biri, kendisinde herhangi bir değişiklik algılamamasına karşın, bu konuda kararsızlığa düşer; kendini gençmiş gibi göstermenin bundan böyle uygun düşmeyeceğini hisseder. (Kitaptan)
İlkay Coşkun
metin - Türkçe
3 Ayrım
1,63 MB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: Deneme
Görüntülenme Sayısı: 4
Konusu:
Sen yine de sabah sabah bir türkü tuttur en erkeninden. Gücünün yetmediği yerde dertlerini sahibine havale et. Geceye gömül. Bütün kaygı ve kasvetler kalksın yerinden. Şafak, yine şafak. Yine arzulu kovalanacak bir gün olsun. Biraz şımarıklı biraz hüzünbaz da olsa yüreğini açmış derinden. Hayat böyle böyle öpülecek belki de kim bilir? Sormak gerek. Soğuk söz duymuş, ısınamayan bir gönül gibi uluyan bu yorgunlukla ne vakit giderilecek gönül yangını cenne? Söyle! ---------------------------- Filozoflar, sosyologlar, bilim insanları, yazarlar, şairler daha çok insana ve dünyamıza dair çok şeyi düşünmüşler veya düşündüklerini yazmışlar. Gerek inkişaf için gerekse de daha iyi bir hâl ve hayat için sözlerini söylemişler ve kalemlerini oynatmışlar. Bir nevi kendi cennetlerini inşa etmeye çalışmışlar. Başka bir taraftan, anlatımlarda hep zıtlıklara ve tamamlayıcı unsurlara dikkati çekmişlerdir. Yaz ile kışı, beyaz ile siyahı, gündüz ile geceyi, sıcak ile soğuğu, iyi ile kötüyü ve daha nicelerini… Bizim de yaşatmayı tasavvur ve arzu ettiğimiz cenne; kendi şehrimiz, kendi dünyamız olsa gerek. Bu bağlamda gerek konu gerekse de içerik olarak yazdıklarımı daha çok akşama-geceye, gölgeye, insanın ağrıyan karanlık yanlarına ve gizemlerine uygun buldum. Doğum kadar esrarengiz, ölüm kadar gerçektir hayat. İnsan değerli, kıymetli ve özel olduğu kadar da fanidir. Şafak gibi doğum, akşam gibi gecedir daha çok. Nasıl ki gün kendi içerisinde evre evre ise günü oluşturan zamanların da evreleri vardır. Şafağın gizemi kadar akşamın da, gecenin de bir gizemli, bir sırlı hâli vardır. Şafak bir doğumsa, kıyametin kopma vakti akşam da bir yer değiştirme, bir yenileşme, bir dönüşüm hâlidir. Akşam gibi bir olayın, bir konumun miladı da bir öncekinin bitimi de olacaktır. Başlangıç daha çok şafaktaki bir doğumdur. Dünyanın sekerat vakti ve kıyametin başlangıcı da akşamdır. Gizleyen, saklayan ve kollayan bir çökmedir bu. Hayat da, dünya da böyle değil midir? Cenne’yi, Miftahu'l Cenne (Mızraklı İlmihal) kitabından ve TRT Belgeseli’nden izlediğim Afrika’daki Mali ülkesinin Cenne şehrinde bin yıldır ayakta olan çamur balçık ile sıvalı kerpiç bir bina olan ulu camisinden esinlendim. İsmiyle müsemma, cennetten mülhem… Ayrıca, Şair-Yazar Sinan Ayhan arkadaşım ile 2022 tarihinde birlikte hazırladığımız "Tekrarın Tiryakisi Zaman" kitabımız da olduğu gibi bu kitap da Mayıs 2022 - Mayıs 2023, bir senelik zaman aralığında karşılıklı yazdığımız denemeleri içermektedir. Belli bir çerçeve de yazdığımız bu yazıları ayrı ayrı neşretmeyi uygun bulduk ve bu kisve-i tab'a büründü. İyi okumalar. İlkay Coşkun
vildan poyraz coşkun
metin - Türkçe
3 Ayrım
1,05 MB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: Şiir
Görüntülenme Sayısı: 4
Konusu:
“bir yüzü esmer” şiirin hüznünü taşıyan öteki yüzü. Mutluluk kırıntılı şiirlerin yanında, uzunçalar bir sızıyı yüklenen şiirlerin yüzü. Adına Afrika desen de Asya desen de esmerliği yazgı, insanlığın üveylik hâli. “Her şiir bir gün ağıta dönüşecektir.” Borges'in dediği gibi kaçınılmaz sonun öncesi bir esmerlik. Dağınık lakin taze bir heves olup kımıldayan mısralar “Aşka Çağrı”da yerini alır. Hayatı “Bozkırın Ötesinden” renklendirerek, “Sarıya İnat”, “Yaşamak”tır arzusu. Olumsuzlukların yanında “Yol Düşleri”ni kurarak, “Kelebek Mutluluğu” aranır. Esmerliği veren de olsa “Güneşe Taraf” duracaktır. Şiirler, incelikli bir hâl duyumsatır. Duyuş ve vukuf hâli, okur nezdinde gülümseyerek kabul gördüğünde, şiir havuzunda buluşulmuş olur. Birçok şiirde, hayatın içindeki zorlukların insan ruhunda açtığı gediklere dikkat çekilir. Tema ve motif olarak daha çok insani duruş öndedir. Yalnızlığında, mutsuzlukla daha sık bir arada olan günümüz insanına sevgi, aşk ve umut gibi duygu temlerini hatırlatan bu şiirler, akılda yerini alacak ve okura çok iyi gelecektir.
bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
5 Ayrım
44,79 MB
Eser Türü: Dersler
Eser Alt Türü: Ders/Açıköğretim Fakültesi
Görüntülenme Sayısı: 4
Konusu:
Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi (ATA AÖF) Çağdaş Psikoloji Akımları Dersi Dönem Sonu Deneme Sorularıdır.
5 Ayrım
34,91 MB
Eser Türü: Dersler
Eser Alt Türü: Ders/Açıköğretim Fakültesi
Görüntülenme Sayısı: 4
Konusu:
Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi (ATA AÖF) Eğitim Sosyolojisi Dersi Dönem Sonu Deneme Sorularıdır.

Sayfalar