Eserlere Göre Listeleme

Bir satranç karesine sığan yaşamlar... Her hamlenin başladığı ve bittiği o ıssız an... Her umudu kemiren o kaçınılmaz yıkım, bozgun ve yoksuluk... İkinci Dünya Savaşı'nın zor günlerinde bir satranç ustasının izini süren genç bir Yahudi ve ona gölgesi kadar yakın bir kıya. İtalyan romancı Mourensig, okuru, eksik parçasının izindeki sonsuz bir arayışa çağırıyor.

Büyükannesi ayın ışığının güneşinki kadar güçlü olduğunu, ay ışığına çıkmadan önce önlem almak gerektiğini söylemişti ona. Toprağın karanlığından hayat fışkırdığını bilmek hoşuna gidiyordu. İnsan toprağın içinde neler olup bittiğini bir bakışta göremiyor olsa da, filizlenen, açılan, büyüyen, bizlerin bir parçası olacak olan tohumlar vardı orada. Görünmeyen ama var olan şeyler... Kadın polis Lupita ütü yapmayı sever. Kafayı çekmeyi, çamaşır yıkamayı, kendine acımayı, çıngar çıkarmayı, dans etmeyi, yalnızlığı ve sessizliği, soru sormayı sever. Lupita sevişmeyi sever... Derken bir cinayete tanık olur ve her şey tersine döner. Kendini yolsuzluklardan uyuşturucu trafiğine uzanan bir gizem ağının ortasında bulan Lupita canını dişine takarak bu gizemi çözmeye uğraşırken özüyle, atalarıyla, benliğiyle de yüzleşecektir. Laura Esquivel Lupita Ütü Yapmayı Seviyordu’da sadece paranın, başarının ve güzelliğin geçerli olduğu yozlaşmış bir ülkeye sıra dışı bir kadın kahramanla aşılıyor umudu. Acı Çikolata’nın yazarından enfes bir Meksika masalı.

Lüp Lüp Makinesi", her zaman güncel kalabilecek 25 öyküden oluşmuştur. İlk baskısı 1982'de yapılan ve kitaba adını veren "Lüp Lüp Makinesi" gibi, öteki öyküler de hemen her gün karşılaştığımız olayların gülmeceyle bezenmiş en güzel örnekleridir. Ancak İzgü, gülmeceden yalnızca güldürmek için değil, ülke gündemindeki sorunları sergilemek için yararlanan bir yazardır.

Atatürk, dans etti Lüsyen'le… Tevfik Fikret ona edebiyat dersi verdi. İnönü, evlerinde satranç oynadı. Nazım Hikmet, sofralarında yemek yedi. Kimler yok ki, bu belgesel romanın sayfaları arasında: Mehmet Akif'ten Victor Hugo'ya, Damat Ferid'den Oscar Wilde'a, Yahya Kemal'den Hindenburg'a, Necip Fazıl'dan, Karındeşen Jack'e, Abdülmecid'ten Namık Kemal'e, Sultan Reşad'dan Talat Paşa'ya Geçen asrın en ünlü portreleri… Ve onların arasında bir çağ yangınının tam ortasında yaşanmış inanılmaz bir aşk hikâyesi…