En Çok Görüntülenen Kitaplar

Toplam 56594 sonuçtan 55191 - 55200 arası görüntüleniyor.
Hasan İzzettin Dinamo
metin - Türkçe
1 Ayrım
963,67 KB
Eser Türü: Kitap
Görüntülenme Sayısı: 3
Konusu:
Ailesini koruyabilmek ve yurt savunmasında daha fazla katkıda bulunabilmek uğruna işgal altındaki İstanbul’u terk edip Amasya’ya yerleşen eğitimci Abbas bey, zorba ve ikiyüzlü her devrin adamı komşusundan çok tedirgin olmaktadır. Pontus çeteleri her gün bir yerleri yakıp yıkmakta, günahsız insanları öldürmektedir. Anneleri Rum, babaları Türk olan Ahmet’le Mehmet ikizdirler ve aynı koleje gitmektedir. İkizlerden Ahmet, kandırılarak Hristiyan yapılır. Aynı zamanda Pontus çeteleri içinde görev alması için baskıya uğramaktadır. Durumun önemini kavrayan Mehmet Kemal, kardeşini bu durumdan kurtarmaya kararlıdır. Fakat O’nun da adı Gâvur Mehmet’e çıkar. İşler her geçen gün karışmaktadır. Mehmet Kemal, ülkesine tıp alanında hizmet etme aşkıyla, tıpta okumak için İstanbul’a gelir. Bir gün iki İngiliz askerini vurmak zorunda kalan Mehmet Kemal, üç duvarlı hücreye atılır. Şimdi O’nun için korkunç bir yaşam savaşı başlamıştır. O’na bir mucize gereklidir. Bu sıralarda Anadolu, bir yangın yeri gibi ateş içindedir.
Mustafa Özdemir
insan sesi mp3 - Türkçe
65 Ayrım
744,99 MB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: Ders/Sınava Hazırlık
Görüntülenme Sayısı: 3
Rabia Karaçay
metin - Türkçe
1 Ayrım
158,59 KB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: Makale
Görüntülenme Sayısı: 3
Konusu:
Bu araştırma 0-2 yaş aralığında çocuğu olan annelerin prenatal bağlanma ile depresyon arasındaki ilişkide psikolojik sağlamlık ve algılanan sosyal desteğin düzenleyici rolünü incelemeyi amaçlamıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 0-2 yaş aralığında çocuğu olan 100 anne oluşturmaktadır. Katılımcılardan elde edilen veriler Prenatal Bağlanma Ölçeği, Connor-Davidson Psikolojik Sağlamlık Ölçeği Kısa Formu, Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği, Kısa Semptom Envanteri-Depresyon Alt Boyutu ve Sosyodemografik Bilgi Formu aracılığıyla çevrimiçi ortamda toplanmıştır. Çalışmanın temel hipotezlerini test etmek amacıyla PROCESS Hayes düzenleyici etki analizleri kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucun elde edilen bulgular hem psikolojik sağlamlığın (β=,043, SH=,099, t=,434, p>0.05) hem de algılanan sosyal desteğin (β=-,107, SH=,106, t=-1,012, p>0.05) prenatal bağlanma ile depresyon arasındaki ilişkide düzenleyici etkisi olmadığını işaret etmektedir. Bununla beraber araştırmanın yordanan değişkeni olan depresyon ile prenatal bağlanma, psikolojik sağlamlık ve algılanan sosyal destek puanları arasında negatif yönlü ilişki olduğu bulunmuştur. Çalışmanın ana değişkenlerinin katılımcıların sosyodemografik özelliklerine göre farklılaşıp farklılaşmadığını incelemek amacıyla yapılan t-test analizlerinde depresyon puanının algılanan gelir düzeyine göre farklılaştığı bulunmuştur. Buna ek olarak prenatal bağlanmanın kabul alt boyutu ve algılanan sosyal desteğin aile alt boyutunun evlilik süresine göre farklılaştığı bulunmuştur. Sonuç olarak çalışmada prenatal bağlanma ile depresyon arasındaki ilişkide psikolojik sağlamlık ve algılanan sosyal desteğin düzenleyici etkisi olmadığı görülmüştür. Çalışmanın gebelik döneminden itibaren anne ve bebek sağlığını korumak adına önleyici ve iyileştirici müdahalelere katkı sağlaması beklenmektedir. Araştırma sonuçları ilgili literatür doğrultusunda tartışılmıştır.
Ceyhun Kahveci
metin - Türkçe
1 Ayrım
159,46 KB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: Makale
Görüntülenme Sayısı: 3
Konusu:
Bu araştırmada ebeveynleşme ile kırılgan narsisizm arasındaki ilişkide kendiliknesnesi ihtiyaçlarına yönelimin aracı etkisi ve savunma mekanizmalarının düzenleyici etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu çalışmanın örneklemi, 18-65 yaş aralığındaki 308 gönüllü katılımcıdan (228 Kadın, 80 Erkek) oluşmaktadır. Araştırmanın amacı doğrultusunda katılımcılara Sosyodemografik Bilgi Formu, Ebeveynleştirilmiş Çocuk Ölçeği – Yetişkin Formu, Patolojik Narsisizm Envanteri, Kendiliknesnesi İhtiyaçları Envanteri, Savunma Biçimleri Testi sunulmuştur. Araştırma verilerini analiz etmek amacıyla Pearson Korelasyon, Bağımsız İki Örneklem T-test, ANOVA analizleri ve Process Makro Model 5 analizleri yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre kırılgan narsisizm düzeyinin cinsiyete göre farklılaştığı, kadınların erkeklere göre daha yüksek düzeyde kırılgan narsisizme sahip olduğu bulunmuştur. Kırılgan narsisizm ile yaş arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki saptanmış, yaş arttıkça kırılgan narsisizm düzeyinin azaldığı bulunmuştur. Ebeveynleşme düzeyinin cinsiyete göre farklılaştığı, kadınların erkeklere göre daha yüksek genel ve kardeş odaklı ebeveynleşme düzeylerine sahip oldukları bulunmuştur. Process Model 5 analizlerine göre hem genel ebeveynleşme hem de kardeş odaklı ebeveynleşme ile kırılgan narsisizm arasındaki ilişkide aynalanma - idealizasyon - ikizlik ihtiyacına yaklaşma ve idealizasyon - ikizlik ihtiyacından kaçınmanın anlamlı aracılık etki gösterdiği ancak aynalanma ihtiyacından kaçınmanın anlamlı aracılık etki göstermediği saptanmıştır; tüm modellerde savunma mekanizmalarının (matür, nevrotik, immatür) anlamlı düzenleyici etki etmediği görülmüştür. Son bölümde analizler sonucu elde edilen bilgiler literatür ışığında tartışılmıştır, çalışmanın kısıtlılıklarına değinilmiş ve gelecek çalışmalar için önerilere yer verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Ebeveynleşme, Kırılgan Narsisizm, Kendiliknesnesi İhtiyaçları, Savunma Mekanizmaları
Salih Gürdal
metin - Türkçe
1 Ayrım
120,70 KB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: İslam
Görüntülenme Sayısı: 3
Konusu:
Tevhid ve Şirk basit iki olgu değil, evrenin düzeninin temeli olan olgulardır. Tevhid, basit bir "Allah birdir" inancı değil, bilinçsizce birtakim hareketler gerektiren bir inanç değil, evreni içindeki tüm varlıklarla A' dan Z' ye kapsayan bir sistemdir. Tevhid yeryüzü için bir düzen, bir dünya görüşü, bir yaşantı biçimi, bir inanç ve kurallar bütünüdür. Şirk de aynı şekilde, insanların ve toplumların hayatını tümüyle kuşatan dinin adıdır.
Osman Pamukoğlu
metin - Türkçe
1 Ayrım
860,12 KB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: Tarih
Görüntülenme Sayısı: 3
Konusu:
Türkiye’nin 1941’den 1980’e… Askeri Müdahaleler Tarihi: 1941-1960: Ordudaki Gizli Örgütlenmeler ve Cuntalar 1957: 9 Subay Olayı 1960: 27 Mayıs Askeri Müdahalesi 1961: SKB Cuntası ve İstanbul Protokolü 1962: 22 Şubat Darbe Kalkışması 1962: 11 Havacı Subay Cuntası 1963: 21 Mayıs Darbe Kalkışması 1971: 12 Mart Muhtırası 1980: 12 Eylül Askeri Müdahalesi “ihtilal, darbe ve devrim yapılmaz; gelir…” Voltaıre (1694-1778) Bu kitap “GELİR”leri anlatıyor…
Prof. Dr. ABDURRAHMAN BOZKURT
bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
16 Ayrım
567,81 MB
Eser Türü: Dersler
Eser Alt Türü: Ders/Açıköğretim Fakültesi
Görüntülenme Sayısı: 3
Konusu:
İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi (AUZEF) Türk Dış Politikası Dersidir.
Muhammed Kutub
metin - Türkçe
1 Ayrım
299,13 KB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: İslam
Görüntülenme Sayısı: 3
Konusu:
Eski Müslümanlar, bundan başka, sapık bir toplumun içerisinde bulundukları halde, hatta bu sapıklıkta onlara yardım etmemiş olsalar ve kendileri onlara uymasalar bile, bu insanları kendi hallerine bıraktıktan sonra sırf iyiniyetleri sayesinde Müslüman kalabileceklerine inanmış değillerdi. Çünkü onlar, İslâm’ın hakikatlerden uzaklaşan beşeriyeti insanlığı Allah’a döndürmek, gönderdiği emirleri kesin olarak kabul eden Müslüman bir toplum meydana getirmek gayesiyle gönderilmiş bir nizam olduğunu biliyorlardı. İşte eski Müslümanlar İslâm’ı böyle anlamıştı. Ömürlerini cihadla geçirmiş olmaları da esasen böyle bir anlayışın neticesidir.
Ece HOŞCEYLAN TÜRKÜN
metin - Türkçe
1 Ayrım
164,88 KB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: Makale
Görüntülenme Sayısı: 3
Konusu:
BELİREN YETİŞKİNLİK DÖNEMİNDE BOZULMUŞ YEME DAVRANIŞI, KİŞİLERARASI DUYGU DÜZENLEME STRATEJİLERİ, KİŞİLERARASI PROBLEMLER VE ALEKSİTİMİ ARASINDAKİ İLİŞKİ: ARACI VE DÜZENLEYİCİ ROLLER Araştırmada yaş ortalaması 23.18 (SS = 3.13) olan beliren yetişkinlik dönemindeki (18-29 yaş arası) bireylerin bozulmuş yeme davranışlarının özelliklerini, koruyucu ve risk faktörlerini kişilerarası bağlamda incelemek amaçlanmıştır. Bozulmuş yeme davranışları olarak klinik bir tanı olmaksızın gözlemlenen problemli yeme alışkanlıkları ifade edilmiştir. Aleksitimi, kişinin duygularını tanımlamakta ve ifade etmekte zorlanarak duygularını bedensel belirtiler aracılığıyla ifade etmesi sebebiyle bozulmuş yeme davranışlarıyla sıklıkla ilişkilendirilmiştir. Kişilerarası duygu düzenleme stratejileri, bireylerin kendilerini güvende hissetmek veya olumsuz duyguların şiddetini azaltabilmek için diğer insanları kullanma eğilimi olarak tanımlanmıştır. Kişilerarası problemler ise kişilerarası ilişkilerdeki güçlük ve stres alanlarını tanımlayan sekiz problem alanından oluşan döngüsel bir model olarak ele alınmıştır. Araştırma kapsamında ilk olarak aleksitimi ile bozulmuş yeme davranışları arasındaki ilişkide kişilerarası problem alanlarının aracı rolününün sınanması, ikinci olarak kişilerarası problemler ile bozulmuş yeme davranışları arasındaki yordayıcı ilişkide Türkiye’de yeni bir çalışma konusu olan kişilerarası duygu düzenleme stratejilerinin düzenleyici rolünü anlamak amaçlanmıştır. Araştırma 18-29 yaş arası 454 (369 kadın ve 85 erkek) katılımcı ile yürütülmüştür. Yeme Bozukluğu Değerlendirme Ölçeği, Kişilerarası Problemler Envanteri, Kişilerarası Duygu Düzenleme Stratejileri Ölçeği ve Toronto Aleksitimi Ölçeği kullanılmıştır. Aracı etki analiz sonuçları, aleksitimi ile bozulmuş yeme davranışı arasındaki ilişkide baskın-kontrolcü, intrusif-muhtaç, aşırı uyumlu ve aşırı fedakar problem alanlarının anlamlı bir aracı rolünün olduğunu göstermiştir. Düzenleyici etki analiz sonuçlarına göre kişilerarası duygu düzenleme stratejisi olan bakış açısı edinme ve yatıştırılma stratejilerinin kişilerarası problemler ile bozulmuş yeme davranışı arasındaki ilişkiyi anlamlı derecede zayıflattığı görülmüştür. Elde edilen sonuçlara göre bozulmuş yeme davranışlarının tedavisinde hem kişilerarası duygu düzenleme stratejilerinin düzeyinin ve şiddetinin farkındalığına yönelik hem de kişilerarası problem alanlarını belirlemeye odaklanan müdahaleler geliştirilmesi, bu bireylerin duygularını ifade edebilmek için ihtiyaç duydukları sosyal desteğin ve risk faktörlerinin önemine vurgu yapacak kamusal çalışmalar düzenlenmesi ve bozulmuş yeme davranışı açısından risk grubu olarak görülen beliren yetişkinlik dönemindeki bireylere yönelik farkındalık çalışmalarının düzenlenmesi önerilmiştir.
Hazal Güngör
metin - İngilizce
1 Ayrım
89,38 KB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: Makale
Görüntülenme Sayısı: 3
Konusu:
Objective: This research aims to investigate the mediating effect of emotion regulation strategies on the predictive impact of negatively processed information in memory on depressive symptoms using the Directed Forgetting (DF) paradigm. Conclusion: Our study, by measuring memory biases in individuals exhibiting depressive tendencies without experiencing depressive disorders, examined the risk factors of depression. The study found that the impact of emotion regulation on depressive tendencies was stronger and more consistent than memory biases.

Sayfalar