Eserlere Göre Listeleme

Atatürk'ün akşam sofralarına çok ilişildi; 'Yaran sofrası' denildi; 'Malum Zevat Sofrası' denildi; hatta 'Sarhoş Sofrası' diyenler bile oldu. Bu kitap, Atatürk'ün akşam sofralarının gerçeğini, en sağlam kaynaklardan soruşturarak, onların verdiği bilgilerle yazılmıştır. Atatürk'ün en yakınlarından alınan her bilgi, aynı olayın görgü tanıkları ile pekiştirilmiş, hafıza yanlışları düzeltilmiş ve gerçeğe en yakın biçime dönüştürülmüştür. Atatürk sofralarını en iyi anlatan söz, yine Atatürk'ün sözüdür: 'Hükümet Uyandı; Hadi Biz Artık Yatalım! '

Yaşar Kemal’in sağlığında; üslubunu ve yazar kişiliğini göklere çıkardığı, saygın edebiyat eleştirmenlerinin ‘usta dünya yazarları arasına yürüyen bir kalem’ olarak gösterdiği başarılı romancı Hasan Baran’ın akıcı ve kendine özgü şiirsel bir dille kaleme aldığı Atatürk’ü, şimdiye kadar hiç görmediğiniz farklı bir bakış açısıyla anlattığı tarihi romanı soluk soluğa okuyacaksınız…

ATATÜRK’ÜN 19 MAYIS ÖNCESİ KURTULUŞ HAZIRLIKLARI VE PLANLARI… Bu kitap, Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basmadan önce, Kasım 1918’de Adana’da Yıldırım Orduları Komutanı’yken Kurtuluş Savaşı’nın ilk adımlarını attığını ve daha sonra geldiği işgal İstanbulu’nda geçirdiği altı aylık sürede (13 Kasım 1918-16 Mayıs 1919) yaptığı çalışmalarla ve “gizli kurtuluş planları” ile Kurtuluş Savaşı’nın neredeyse bütün altyapısını hazırladığını belgelerle kanıtlamaktadır. • Kurtuluş Savaşı’nı herkesten önce Atatürk planlamıştır. • Kurtuluş Savaşı’nı Enver Paşa, Kâzım Karabekir veya Vahdettin’in başlattığı yalandır. • Atatürk, işgalci emperyalistler arasındaki görüş ayrılıklarından ustaca yararlanmıştır. • Atatürk, İttihatçı yeraltı örgütleriyle anlaşarak Anadolu’ya silah ve cephane göndermelerini sağlamıştır. • Atatürk, Anadolu’ya geçmeden önce bir kurtuluş ekibi oluşturmuştur. • Atatürk’ün Gebze-Kocaeli yolu üzerinden Anadolu’ya gizli geçiş planı vardır. • Atatürk, Genelkurmay’daki asker, subay arkadaşlarından yararlanarak, çok stratejik adımlarla Sadrazam Damat Ferit’i, İngilizleri ve Vahdettin’i ikna edip Samsun’a çıkmıştır. Vahdettin, Atatürk’ü, Kurtuluş Savaşı’nı başlatması için değil, başlamış olan direnişi sona erdirmesi için Anadolu’ya göndermiştir. Vahdettin, İngilizlerin dediği yapıldığı sürece işgallerin geçici olacağını düşünmüştür. Onun vatanın kurtuluşundan anladığı İngilizlerin merhametine sığınmaktır. “Parola Nuh idi: Nuh, Mustafa Kemal’in gizli adıydı. Üzerine mühür basılı bir kuruş büyüklüğünde bir kâğıt verdiler, bu gizli görev belgesiydi. Yakalanırsam ilk işim onu ağzıma atıp yutmak olacaktı…” Enver Behnan Şapolyo Dinsel metinlere göre Nuh Peygamber, “büyük tufan” öncesinde bir gemi yaparak dünyadaki canlı türlerinden birer örnek alıp yeryüzünde hayatın devamını sağlamıştır. Bu nedenle Nuh insanlık tarihinin en büyük kurtarıcısıdır. 20. yüzyılın başlarında Türkiye de büyük bir tufanla karşı karşıyadır. Türk ulusu yok oluşun eşiğindedir. Türkiye’nin tufanı emperyalist güçler, Türk ulusunu tarihten silmenin hesaplarını yaparken ortaya çıkan Mustafa Kemal Atatürk, Bandırma vapuruyla Anadolu’ya geçip Kurtuluş Savaşı’nı başlatmış ve Türk ulusunu bu emperyalist tufandan kurtarmıştır. Bu nedenle Kurtuluş Savaşı yıllarında Kuvvacılar Mustafa Kemal Atatürk’ü tufan ve kurtuluşun simgesi NUH diye adlandırmışlardır. Parola: Nuh’tur…