Eserlere Göre Listeleme

Toplam 2173 sonuçtan 591 - 600 arası görüntüleniyor.
  • Cebeli Yerlikaya
    insan sesi mp3 - Türkçe
    5 Ayrım
    86,10 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Şebnem Ulusan
    Üstündeki gömlek gibi Yapışmışız iki yakasına bu şehrim Ne iliklenmek biliyor sevdamız boğazda Ne de ayrı düşmeyi bilmek uzağa Biz; bir bedende bir gömleğiz iki yaka Biz; İstanbul’uz seninle, bir şehirde iki yaka
  • Handan Gökçek
    insan sesi mp3 - Türkçe
    20 Ayrım
    656,66 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Gülşah Süngü
    "Aşk çocuk... Tende mi hapsolmaktır yoksa kalpte mi? Yoksa her ikisinin esaretinde erimek midir? Ah nasıl da eklemleniyor kemanının sesi geceye... Tam bitmişken ömrüm, tam Niko'ya ait gidecekken... Kalp büyük bir kazandır, altında ten ateşinin yandığı, bütün duyguların hesapsızca, fütursuzca kaynadığı, kaynadıkça yalnızlık buharının ömrü kapladığı... Bir damla çocuk, o sihrin aşk olması için bir damlaya ihtiyaç vardır. Hiç beklemediğin bir anda o damla o kazana düşer. Yalnızlığın buharı değişir, dönüşür ama özünü kaybetmez. Damla buhar olup uçana kadar... Beni anlamak için zorlama kendini... Yaşamı akışına bırak; çünkü ona hükmedemezsin, durduramazsın, ondan vazgeçemezsin..." (Tanıtım Bülteninden)
  • David Eddings
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    3,50 MB
    Eser Türü: Kitap
  • Agatha Christie
    metin - İngilizce
    1 Ayrım
    379,00 KB
    Eser Türü: Kitap
  • Hasan Aydın
    insan sesi mp3 - Türkçe
    44 Ayrım
    719,04 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Göksun Günal
    Son dönemlerde sık sık şu türden deyişler duyuyoruz: 'Bu senin görüşün', 'her şey öznel göreceli', 'her şey perspektife bağlı', 'hakikat diye bir şey yok', 'nesnellik imkansız bir hayal', 'her şey önyargılı ve ideolojik'. Bu türden deyişler neden yaygınlaştı? Bunun temelinde üç nedeni var. İlki, gelişen kitle iletişim araçlarının ve sanal dünyanın oluşturduğu doğru-yanlış ayrımı içermeyen enformasyon borbardımano; ikincisi, kuantum fiziğinde ya da mikro gerçeklik alanında yaşanan kimi gelişmeler ve bu gelişmelerin sosyal bilimciler ve felsefeciler tarafından yanlış kullanımı; üçüncüsü ise, postyapısalcılık, postmodernizm ve post-hakikat kavramsallaştırması adı altında yürütülen ve hakikate meydan okuyan felsefi tartışmalardır. Söz konusu nedenler yüzünden, çağımızın insanının epistemik sağlığı bozulmuştur; epistemik ve ontolojik bir kriz her alanda ve her yerde görünür hale gelmiştir. İşte Prof. Dr. Hasan Aydın'ın bu yapıtı, çağımızda her alanda kendini gösteren epistemolojik ve ontolojik krizi eleştiri süzgecinden geçiriyor ve hakikat idealinden vazgeçmememiz gerektiğini temellendirmeye çalışıyor. Aydın görüşlerini, postmodern söylemler ve yansımalarının eleştirisi üzerinden gerçeklendiriyor. Bu yüzden yapıtı, genel olarak hakikat karşıtı söylemlerin, sadece küresel düzeyde etkisine değinmekle yetinmiyor, özel olarak Türkiye'deki eğitim, bilim, siyaset, din gibi özgül alanlardaki yansımalarını da eleştiri süzgecinden geçiriyor.
  • Mine Gencel Bek, Mutlu Binark
    insan sesi mp3 - Türkçe
    6 Ayrım
    304 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Mukaddes Sürel
    Eleştirel pedagoji, medya üzerine medya dolayımı ile çalışılan iletişim fakültelerindeki öğretim üyelerinin ve medya okuryazarlığı üzerine çalışan tüm eğitimcilerin dikkat etmesi gereken, başka ve farklı sözün, bakışın üretimine olanak veren pedagojik bir anlayıştır. Eleştirel pedagojinin sağladığı açılımla, medya hakkında düşünürken ve çalışırken, tarihsel, toplumsal, siyasal, kültürel ve ekonomik bağlamların öneminin, bu bağlamların eğitim sürecindeki aktörler tarafından nasıl algılandığının ve eğitim sürecinde dolaşıma giren ve yeniden üretilen bilginin farklı şekillerde yaşama geçirilme pratiklerinin farkına varabiliriz. Sorun tanımlayıcı eğitim modelinde, öğretmen ve öğrenci birbirlerinden yalıtılmış konumlarda değillerdir. Her ikisi de, "idrak etme" sürecinde öznedir: "Öğretmen öğrencilere malzemeyi, üzerinde düşünmeleri için sunar ve öğrenciler kendi düşüncelerini ifade ederlerken o da önceki değerlendirmelerini yeniden gözden geçirir" (Freire, 2003: 58). Bu çalışmada eleştirel pedagoji temelinde, dünyada ve Türkiye’deki uygulamalarla medya okuryazarlığı tarihsel bir izlek üzerinden açımlanmakta, ana akım iletişim paradigmasından beslenen medya okuryazarlığından neden eleştirel medya okuryazarlığına yaklaşımına geçilmesi gerektiği açıklanmaktadır. Eleştirel medya okuryazarlığı, medya sektörünün bu kültürel metinleri üretme koşullarını ve süreci gösteren, gündelik yaşam pratikleri içinde metinlerin yerini ve medya kullanım pratiklerinin bireyin bilişsel dünyasında yol açtığı çeşitli durumları ortaya çıkaran somut uygulamalar üzerinden ele alınmalıdır. Böylelikle eleştirel medya okuryazarlığının kavramlarının gündelik yaşamın her alanında yaşanır ve içsel kılınması için temel bir yol haritası çizilebilir. Bu şekilde dersliklerde farklı kimlik tasarımlarına sahip öğrenciler kendi verili ve belirli habitus’larını derslik içi ve dışı uygulamalara taşıyabilir, iletişim çalışmalarının temel kavramları ile etkileşime girebilir. Bilindiği üzere, eleş
  • Mutlu Binark
    insan sesi mp3 - Türkçe
    10 Ayrım
    402 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Merve Yağcı
  • Emin Özdemir
    insan sesi mp3 - Türkçe
    20 Ayrım
    328,79 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Deniz Kazanoğlu
    "Okuryazar olmak ayrı şey, okur olmak ayrı" diyor Emin Özdemir. Her insan, okula başladıktan kısa bir süre sonra okuma yazmayı öğreniyor. Gelgelelim ülkemizde okuryazarlık becerisi, bir türlü alışkanlığa dönüşemiyor. "Niçin az okuyoruz?" sorusu dillerden düşmüyor. Emin Özdemir, bu kitabı "okuryazarlıktan okurluğa giden yolu göstermek" amacıyla hazırladı. Eleştirel Okuma, kişinin olduğu metinle sağlıklı bir iletişim kurmasını sağlayacak bir yapıt. Ancak asık suratlı, klasik bir yöntembilim kitabı değil bu. Türkçenin usta kalemlerinden seçilmiş metinlerle, dilimize çok emeği geçen Emin Özdemir'in anlatım ustalığı Eleştirel OKuma'nın önemini, kişiye neler kazandıracağını gösteriyor. Özellikle öğrenci ve öğretmenlerin, "okumak" eylemini alışkanlığa dönüştürmek isteyenlerin başvuru kaynağı diyebiliriz bu kitap için. Artık hepimizin okuryazarlıktan "okur"luğa geçmesi gereken bir çağda yaşıyoruz. Eleştirel Okuma okuyan, okudukları üzerine düşünen, tartışan, araştıranlara, dolayısıyla kendini yenileme gereksinimi duyanlara kılavuz olacak bir çalışma.
  • Dennis Fox & Isaac Prilleltensky & Stephanie Austin
    metin - Türkçe
    4 Ayrım
    12,85 MB
    Eser Türü: Kitap
    Bu kitap TODAP'ın (Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği) çeviri grubunun kollektif ürünüdür. TODAP, psiko¬logların çalışma hayatında yaşadığı sorunlara ve üretim ilişkileri içerisindeki konumuna emek perspektifinden bakma, toplum¬sal muhalefet alanlarıyla dayanışma ve eleştirel psikoloji bilgi ve pratiği edinme, üretme ve bunu yaygınlaştırma hedefinde olan psikologlar ve psikoloji öğrencilerinin bir araya gelerek oluş¬turdukları bir örgütlenmedir. Bu doğrultuda, Türkiye'de hakim paradigma etkisindeki psikoloji eğitiminden geçen bizler, var olan toplumsal düzeni olduğu gibi kabul eden bu psikoloji bil¬gisinden tatmin olmayarak, özgürleştici ve toplumcu bir psiko¬loji arayışına girdik. Bu kitabu da arayışımızın yaygınlaşmasını, merakımızın Türkiye'de bazı tartışmaları tetiklemesini umarak Türkçe'ye kazandırdık.
  • Mete Tuncay
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    1,66 MB
    Eser Türü: Kitap
    12 Eylül1980 askerî darbesi sonrasında başlayan tarih araştırmaları ve tartışmaları furyası günümüzde de devam ediyor. 1980 sonrası her siyasî, fikrî ve toplumsal hareket kendisini resmî tarih ve ideoloji ile hesaplaşmaya veya en azından mesafe tayin etmeye mecbur addetmeye başladı. Ancak bu tartışmalar çok verimli neticeler doğurmadı. Hatta provakatif üslûpları ve çapaçul bakışlarıyla bu tartışmalar resmî tarih ve ideolojinin yeniden üretimine katkıda bulundular. Böylece tarihin bir “inanç alanı” olduğu kabulü değişmedi. Bu kabul değişmeyince de, tarih araştırmalarının bir önemi kalmıyordu. Tuttuğu takıma uygun bir tarih anlayışı şeması taraftara yetiyordu… Elbette bu yaygın anlayışın dışında tarihçiler ve tarih çalışmalarından bahsetmek de mümkün. Elinizdeki kitap, bu tür çalışmalarda bir öncü hüviyetiyle temayüz eden Mete Tunçay’ın önemli makalelerinin derlemesinden oluşuyor. Tek Parti Yönetimi’nin Kurulması (1923-1931) adlı kitabıyla tek parti dönemi araştırmaları hakkında yeni bir çığır açan Tunçay’ın Eleştirel Tarih Yazıları kitabı da bu vadiyi derinleştiriyor. Her biri konusunda klasikleşen bu makaleler, siyasî tarihteki süreklilik ve kopuşları siyaset ve sosyal bilimlerin kavram ve yaklaşımlarıyla ama muhakkak ziyadesiyle malzeme kullanarak yapıyor. Bu hâliyle Eleştirel Tarih Yazıları, Tunçay’ın açtığı yoldan gelecek tarihçiler için hesaplaşılması ve aşılması gereken bir düzey ortaya koyuyor. Bu düzey, Türkiye’deki tarih anlayışının değişmesinin somut tezahürlerinden birini ifade ediyor. Bugün tarih merakı 1980’lerden daha verimli sonuçlar doğuruyor ve “inanç alanları” dışında müzakere edilebilir bir tarihten bahsedebiliyorsak, buraya Mete Tunçay’ın çalışmalarının açtığı yoldan geldiğimizi de teslim etmeliyiz. Murat Yılmaz

Sayfalar