Eserlere Göre Listeleme

Toplam 3377 sonuçtan 631 - 640 arası görüntüleniyor.
  • Ezop Masalları
    insan sesi mp3 - Türkçe
    2 Ayrım
    7,91 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Gökçe Göçer Molla
    “Eğer bir insan kendi işini kendi yapmaya karar verdiyse, bilin ki o işte artık gecikme olmayacaktır.” Her dönem güncelliğini koruyarak zamana meydan okuyan Ezop Masalları, çocuklara bin bir çeşit insanı anlatıyor. MÖ 6. Yüzyılda yaşadığı düşünülen Eski Yunan masalcı Ezop tarafından anlatıldığına inanılan bu masallarla çocuklar; adalet, dostluk, dürüstlük, cesaret, cömertlik, alçak gönüllülük gibi değerleri hayvan öyküleri üzerinden öğreniyor. Tarla Kuşu ve Yavruları’nın hikâyesinde, yeni ekilmiş bir tarlaya yuvalanan annekuş, tarla sahibinin kendi işini kendi yapmaya karar vermesiyle yavrularına artık bu işin ertelenmeyeceğini ve başka bir yere uçma zamanının geldiğini anlatıyor. Kitapta 2 sürpriz Ezop masalı daha yer alıyor. Çocuklar önce masalları okuyor, ardından ‘Kendi Masalımızı Yazalım Etkinliği’ ile hayal gücünü kullanarak yepyeni hayvan öyküleri yazıyor.
  • Mustafa Kutlu
    insan sesi mp3 - Türkçe
    22 Ayrım
    605,71 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Seda Çolak
    Türk edebiyatının usta hikâyecilerinden Mustafa Kutlu’nun yeni kitabı Tarla Kuşunun Sesi, okurlarıyla buluşuyor… Kutlu, “halk destanı” tarzında kurduğu hikâyede, bir ailenin kuşaklar boyu yaşadıklarını anlatıyor. Kalabalık bir ailenin hayatını merkeze alan Kutlu, diğer hikâyelerinde de olduğu gibi hikâyeyi günlük hayatın unsurlarıyla zenginleştiriyor. İnsana, aileye, topluma “gerçekçi” ve “merhametli” bir gözle bakan anlatıcı, hikâyeye tarihi bir arka plan da çiziyor. “Böyledir. Her şeyin aynı şekilde sürüp gideceğini sanırız. Kâinata ve hayata akıl erdirmeye çalışmak boş. Akıl dediğin bir yere kadar. Nasıl gayba inanıyoruz, olup bitenler için şöyledir böyledir demenin bir mânası yok. Teslim olmalı. (…) İşte su üzerine bir yazı yazdık, geldik gidiyoruz. Şu gölgede bir miktar dinlendik. Hepsi bu. İdare edin. Hoşça kalın.”
  • Dezső Kosztolányi
    insan sesi mp3 - Türkçe
    16 Ayrım
    522,67 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Mervenur Erdöl
    Macar edebiyatının hem komik hem de melankolik klasiklerinden biri olan Tarlakuşu, hayatları kızlarının etrafında dönen ve onun dertleriyle dertlenen bir anne ve babanın ruh dünyasının derinliklerine dalmaya davet ediyor bizi. Evlilik yaşı çoktan geçmesine rağmen evlenememiş, pek de alımlı olmayan kızlarının, nam-ı diğer Tarlakuşu’nun akrabaları ziyaret etmek için evden ayrılmasının ardından Vajkaylar çoktan unuttukları yaşam sevincine, arkadaşlara, lezzetlere ve hazlara teslim olmuş bulurlar kendilerini. Fakat bu kısa tatil göz açıp kapayıncaya dek geçecek ve çift, Tarlakuşu’nun dönüşüyle beraber kaçınılmaz gerçekle yüzleşmek zorunda kalacaktır. Macar edebiyatının en etkili kalemlerinden biri olan Kosztolányi, Tarlakuşu’nda kurmaca taşra kasabası Sárszeg ve sakinleri aracılığıyla insanın zamansız, dünyevi çekişmelerini, endişelerini ve hayal kırıklıklarını resmeder. Zira, Péter Esterházy’nin de dediği gibi “Çirkinliğiyle, can sıkıcılığıyla, saldırgan iyilikseverliğiyle Tarlakuşu, biziz. Bu kadar katı, bu kadar öngörülebilir, bu kadar kişiliksiz olan bizim hayatlarımız. Tarlakuşu ebedidir. Ondan kurtuluş yoktur. Bizim küçük kuşumuz, daima eve döner.” “Bu kısa, kusursuz roman, bütün dünyanın acısını uçup giden bir sabun köpüğüne hapsetmiş gibidir. Hikâye ilk bakışta bir masal gibi akar, olayların geçtiği zaman, mekân ve karakterler sıradan, üslup şen şakrak olsa da yarattığı etki sarsıcıdır.” — The New York Review of Books “Kosztolányi 20. yüzyılda birbirinden önemli eserler veren Macar edebiyatının önde gelen isimlerinden biri, dilde reform yapmış bir şair ve dünya çapında bir romancıydı.” — The Guardian
  • Marian Keyes
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    2,24 MB
    Eser Türü: Kitap
  • Marguerite Duras
    insan sesi mp3 - Türkçe
    12 Ayrım
    327 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Gönül Yaşar
    Güney İtalya'da bir kıyı kasabasında tatillerini geçiren iki çiftin öyküsünü bulacaksınız bu kitapta. Roman kahramanları sevgi bağlarının hangi noktada bulunduğunun pek farkında değiller. Bunaltıcı sıcakta her şey tam bir uyuşukluk içinde. Ne derin tutkuların dışa vurmayan sarsıntısı, ne de İkinci Dünya Savaşı'ndan kalmış bir mayının kumsalda havaya uçurduğu delikanlının ölümü bu uyuşukluğu, bu sonsuz tatil duygusunu giderebiliyor. Roman kahramanlarından birinin dediğine bakılırsa, Mutlak aşk hem gerekli hem olanaksızdır, çünkü. Ve yeryüzündeki hiçbir aşk Aşk'ın yerini tutamaz. Öyleyse Etrüsk fresklerindeki küçük atları görmeye hiçbir zaman gidemeyecekler, ilişkilerin kurulup dağıldığı ve hiçbir sonuca ulaşmadığı bu tatil kasabasına çakılıp kalacaklardır. (Arka Kapak'tan)
  • Anthony D. Smith
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    541,00 KB
    Eser Türü: Kitap
    Kıyı göründü" nidaları akılcılık, deneycilik, pozitivizm, bilimcilik, idealizm, spiritüalizm, nasyanlizm gibi serap kıyılarda boş semalarda aksetmiş ama büyük hayal kırıklıkları ardarda gelmişti. Nereye demirleyecekti artık insanoğlu gemiyi? Kim garanti verecekti bu kıyının salim ve kalıcı olduğuna? Ve "salim" bir kıyı var mıydı sahiden de? Buzlu camlar ardından kendi yüzünü arayan Batılı insan, aklın bu umutsuz seyahatinde demirleyebileceği bir kıyıyı bulamadı belki ama gemide yaşanlar için metafizik göndermeleri içeriye sevkedecek bir tutkal bulmuştu. Bu tutkal hem bir metafizik asabiyye ihtiyacını karşılayacak hem de "dışarıya karşı" toplumu zinde tutucu bir coşkuyu barındıracaktı. Bunun adı, milliyetçilikti. Milliyetçilik, sosyal bilimlerin kör noktası olmaya devam ediyor. Gerek teori öncesi aşamada, gerekse sonrasında Sosyal bilimlerin felsefi sınırlarını zorlayan örneklerle karşısına çıktı milliyetçilik ve bukalemun vasfıyla da, birçok makro-teoriyi çıkmaza soktu. Onun hem yeryüzü ölçeğinde evrensellik kazanmış olması, hem de her ülkede evrenselliğe meydan okuyan bir çerçeve çizmiş olması, sosyal bilimcilerin işlerini kökünden zorlaştıran bir boyut içeriyor.
  • Mehmed Alagaş
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    475,87 KB
    Eser Türü: Kitap
    Şahsım adım ifade etmem gerekirse, kıssada zikredilen olayların fevkindeki olaylarla karşılaştım. Mesela sizlere çok sevdiğim gerçek bir dostumdan ve bu dostumun bazı yaptıklarından söz edeyim. Çok zengin olan bu dostum, müslümanları sevmesine ve çok zengin olmasına rağmen, birçok müslümanın elinden malını mülkünü almış ve bunun ötesinde birçok İslam düşmanını mal, mülk sahibi yapmıştı!. Kendimi bildim bileli beni birçok facialardan kurtaran bu merhametli dostum, babamın söylediğine göre ben doğmadan önce iki yaşındaki abimi öldürmüş ve hiç tutuklanmamıştır!.
  • V. A. Howard ve J. H. Barton
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    602,00 KB
    Eser Türü: Kitap
  • Arthur Schopenhauer
    metin
    2 Ayrım
    536,96 KB
    Eser Türü: Kitap
    Tanış olup tartışmaktan maksadın "işi kolay kılmak" olduğu söylenir. Fakat günümüzde en kolay işleri bile içinden çıkılmaz hale getiriyoruz. Niye bütün tartışmalarımız sarpa sarıyor? Neden hakikati aramak dururken öne sürdüğümüz şeylerin lehine önyargıların bizi tutsak etmesine izin veriyoruz? Hatta izin vermekle kalmayıp davayı bile bile yokuşa sürmenin, dolayısıyla hakkı adaleti engellemenin yollarını arıyoruz? Schopenhauer Kitaplığı'nın bu onuncu kitabında düşünür bütün ömrünce çok çektiği ve çektiklerini yeri olsun olmasın, bulduğu her fırsatta dile getirmekten çekinmediği: "İnsan doğasının yetersizliklerinin üzerini örtmek için kullandığı eğri yolları", "inatçılık, kendini beğenmişlik ve namussuzlukla yakından akraba olan dar kafalılık ve yetersizliğin" sinip pusuya yattığı yerleri bir bir açığa çıkarıyor. İkbal avcısı siyasetçiler, servet ve şöhret peşindeki dava vekilleri, hülasa mugalatayı meslek, safsatayı meşrep haline getirenler… savulun: İpliğiniz pazara çıkıyor!
  • Prof. Muhammed Kutub
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    368,19 KB
    Eser Türü: Kitap
    Üstad Muhammed Kutub bu kitabında, Batı’da ortaya çıkan kavramaları İslam’a uyarlamaya çalışan ve bundan dolayı da hatalara düşen Müslüman düşünürlere eleştiriler getirmekte ve İslam’a mal edilmeye çalışılan bu kavramların tartışmasını yapmaktadır. Din ile deneyiminde, dini ancak din adamları aracılığı ile bilen, dini uygulamayı da ancak bu din adamlarının kendilerine öğrettiği yol ile bilip öğrenebilen Batı’ya göre, biz Müslümanların kendimize ait özel bir bakışımızın olması daha doğru değil midir? Çünkü bizim dini deneyimimiz temelinden farklıdır. Bunun hem teorik esasları bakımından hem de bilimsel uygulamaları açısından kıyas yapılamayacak kadar farklıdır.

Sayfalar