Yazara Gore Listeleme

  • Adnan Özveri
    insan sesi mp3 - Türkçe
    5 Ayrım
    74,84 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ahmet Uçan
    Dağın tepesinde bulutlar kümelenmeye başlamıştı.Önce birkaç bulut parçası bir araya geldi. Hafiften birrüzgâr çıktı. Önüne kattığı bulutları dağın tepesinedoğru sürükledi. Tepedeki bulutlar artık çoğalmıştı.
  • Mehmet Ertüzün
    insan sesi mp3 - Türkçe
    14 Ayrım
    211,17 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Jale Anıl
    Aile soyağacının insanları yaprak gibidirler, pıtrak verir, yeşillenir, solar ve kururlar.Yel savurur uzak topraklara, kimi ağacının dibine düşer.Kimi de nazlı nazenin uçuşur ve konar omzunuza ya da okşar yüzünüzü sonra süzülür kalır avucunuzda. Sakın ola bırakmayın o yaprağı, usulca alın ışığa tutun.Bakın neler anlatıyor size bir zamanlar meltem esintisinde özgürce salınan dalındaki günlerinden.Ben can kulağıyla dinledim ve bu kitabı yazdım.
  • Juan Jose Saer
    insan sesi mp3 - Türkçe
    27 Ayrım
    621,10 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Müge Süzek
    Öylesine büzüşmüştü ki cüceye benziyordu. Sarı kaldırım taşları kan lekesiyle kaplanmıştı. Kıpırdamıyordu adam. Böyle cama çarpan, sonra havada uçup üçüncü kattan yere düşen birinin, cama ve kaldırıma çarpma anında hiçbir tarafının kırılmadığının farkına vardım. Çünkü adam, kendisinden artakalan şeyi, o içi boş kabuğu fırlatıp atmadan önce paramparça olmuştu zaten. İçinde ne var ne yoksa çekip almış, sonra da boş kabuğu pencereden fırlatmıştı. Mesleğinin henüz başında genç bir gazeteci, işini bırakıp varını yoğunu kumara veren bir avukat, dünyaya karşı tiksintiyle dolmuş bohem bir hâkim ve karısını öldüren “sendika hırsızı” bir işçi… Yara İzleri’nde, bir cinayetin çemberine girip çıkan bu dört insanın öyküsü kendi gözlerinden, tıpkı parçalanmış yaşamları gibi dört bölümde anlatılır. Zaman zaman bir araya gelmelerine sebep olan bir cesede rağmen, bu kişilerin ortak noktası ceset karşısındaki korkunç kayıtsızlıklarıdır; çünkü gerçekte anlatılan bir cinayetten çok, cinayete kurban gitmiş bir toplumun bireylerinin parçalanmışlığı, yaralanmışlığıdır. Latin Amerikalı romancıların “büyülü gerçekçilik” akımının büyüsüne kapıldığı bir dönemde kendisine bambaşka bir yol seçerek yüzyılın en büyük yazarları arasına giren Juan José Saer’in başyapıtı Yara İzleri, Gökhan Aksay’ın İspanyolca aslından çevirisiyle… “Saer, Arjantin’in Borges’ten bu yana çıkardığı en iyi yazardır.” William Rowe (Tanıtım Bülteninden)
  • Suat Derviş
    insan sesi mp3 - Türkçe
    30 Ayrım
    496,55 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Yeşim Örücü
    “Sana erişmek istiyorum, erişemiyorum. Sanki gözle görünmeyen kuvvetler tarafından şiddetle korunan bir sınırın birimiz bir, diğerimiz öteki tarafındayız. Sana erişmeye imkân bulamıyorum. Bana o kadar yakınsın, yan yanayız ve arada geçilmez bir çizgi var.” Evet, Ayla ile Osman arasında aşılması güç bir sınır var. Peki, ya aşk? Aşk her zorluğu, her imkânsızı yenemez, her sınırı aşamaz mı? Suat Derviş en önemli eserlerinden biri olan Sınır’da bu sorunun cevabını arıyor. Farklı sınıflardan, farklı hayatlardan iki gencin, İkinci Dünya Savaşı’nın gölgesinde verdikleri bir arada kalma mücadelesini tüm ayrıntılarıyla anlatıyor. “Suat Derviş’in Romanlarında Kadınlar ve Yoksulluk” başlıklı bir tez de hazırlayan Çiğdem İlker, “Aşkın ve Savaş’ın Romanı: Sınır” başlıklı yazısıyla sizin için romanı derinlemesine inceliyor.
  • Metin Heper
    insan sesi mp3 - İngilizce
    37 Ayrım
    753,04 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ahu Latifoğlu Doğan, Asuman Yıldırım, Ayşe Pınar Köprücü, Nedime Mercangöz, Okan Arslan, Şehnaz Tahir, Yelda Doğruoğlu
    Metin Heper'in Doktora tezi
  • bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    36 Ayrım
    286,11 MB
    Eser Türü: Dersler
    Seslendiren: Yelda
    Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi (AOF) Sosyal Hizmete Giriş Dersi Çıkmış Sorularıdır.
  • Ohannes Aram Kondayan
    insan sesi mp3 - Türkçe
    9 Ayrım
    126,09 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: ŞEREF HAZİNEDAR
    İki hafta sonra çadırlar söküldü ve tehcir edilenler bir kez daha bilinmez bir yere doğru yola çıkarıldılar. Jandarma çadırın yanında duruyordu. Oğlan ona yaklaştı ve üzerinde küçücük renkli boncuklarla çiçek desenleri işlenmiş küçük bir bozuk para kesesini kabul etmesini rica etti. Bu oğlan için kıymetli bir şeydi. Bu keseyi ona doğduğu şehirde Noel ve Paskalya'da amcasıyla birlikte ziyaret ettikleri mahkûmlar vermişti. Oğlanın evinden getirdiği hediyelere karşılık olarak mahkûmlar da bunu vermek istemişlerdi. Jandarma keseyi kabul etmeden önce bir an duraksadı. Belli ki bu insanlar yola çıkarken ne zamandır aklından geçirdiği ve giderek derinlere kök salmış olan bir şeyleri söylemek istiyordu. Gökyüzünü işaret etti "Sizin Ona varan kendi yolunuz var, bizim kendi yolumuz. Bütün yollar O'nda buluşur" dedi. Oğlan büyüyüp de yetişkin bir erkek olduğunda bu jandarma kendisi için iyi kalpli bir insandan çok daha fazlasını ifade etmeye başladı. Tehcir yıllarından sağ kurtulacak denli şanslı olmuş, sonrasında ise bu tehcirden daha az acılı ya da ümit kırıcı sayılamayacak başka deneyimlerden geçmişti. Ama tüm bunların ortasında her zaman Anadolu ovalarındaki bu sıradan, okuma yazması olmayan, silahlı muhafızı insanlığın, daha derin bir maneviyatın, daha kalıcı insani niteliklerin simgesi olarak aklına getirebiliyordu. Bu adam, tek bir insanın çilesinde ve adanmışlığında bütün ruhların akrabalığını hissetmişti. Aileye sağladığı su bir inanç eylemiydi, kendi ruhunun özgürlüğünde keşfettiği şeyin evrenselliğine olan inanç
  • Nilay Özer
    insan sesi mp3 - Türkçe
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ceyda Kuytak
    Bir meşe palamudunun da, dünyanın güzelleşmesi için düşleri olabilir! Macanda, dalından düştükten sonra, hayatının bir sincabın ya da bir tavşanın karnında son bulmasını istemez. Büyük düşleri vardır onun. Kocaman dallarıyla görkemli bir ağaç olmak! Ama Macanda’nın büyük düşleri, Sincap Tuti’nin dişleri arasında son bulma noktasına gelir. İşte o an sesini yükseltir Macanda, sincap dostundan ona yardımcı olmasını ister. Tadımlık Meşe palamudunun yanına gitti, İştahla nasıl da parıldadı dişleri. Tam ısıracaktı ki lezzetli palamudu, O sırada şöyle bir ses duyuldu: *Hey! Şapşal şey, Beni yemeyeceksin herhalde değil mi?* Sincap Tuti donakaldı. Nereden gelmişti bu ses? Sağa baktı sola baktı, Hem uykudaydı herkes. *Ki ki ki kim konuştu?* Diye sordu titreyerek korkuyla. *Benim canım* dedi meşe palamudu, *Korkacak ne var bunda?* Tuti meşe palamudunu evirip çevirdi, *Ne yani, konuşabiliyor musun?* dedi.
  • Burak Sarı
    insan sesi mp3 - Türkçe
    17 Ayrım
    106,02 MB
    Eser Türü: Dergi
    Seslendiren: EEEh Dergi gönüllü ve yazarları
    2014 yılında, sesimiz yeni soluklarla buluşsun diye internetin sokaklarına savurduğumuz sayfalar dev bir kuleye dönüştü. Sesimize eklenen sesler, ayrımcılığa ve sağlamcılığa karşı güçlü bir koroya dönüştü. 100. sayımıza ulaştık. Diyor ya şair: “Tam yüz bin elim var Yüz bin elle dokunurum Sana, İstanbul’a.” Bizler de tam 100 sayı ile dokunuyoruz hayata ve okurlarımıza. Elbette 100. sayımız için güzel bir sürprizimiz var. Bizi takipte kalın. 100. sayımıza can sıkıcı gelişmelerle başlamak istemedik. Tesadüfen güzellikler bizi buldu. Ayrımcı uygulamaları bulutlarda gezen havayolu firmalarına rağmen yazarımız Sevgi Mart Göcen, sorunsuz bir uçak yolculuğu yapıyor. “Sevgi’nin caydırıcı sertliği bu konuda rol oynamıştır” diye düşündük ama tanıdığımız en naif insanlardan biri olan Nurşen Korkmaz’ın yazısı bu tespitimizi boşa düşürüyor. Meral Sözen’den güzel ve erişilebilir bir film değerlendirmesi geliyor. Kadrolu eleştirmenimiz Gülcan Altun durur mu? 100. sayımızda da sesli betimleme değerlendirmesi yapmak istemiş. Hop-Çiki-Yaya Polisiyeleri... Yazının başlığı, yazarını ele veriyor. Eylem Yurtsever’den çok güzel bir kitap değerlendirmesi. Güneşin yere düşen ışınları belki hayallerin yaklaşmakta olan gölgeleridir. Ali Çolak’ın güzel çevirisiyle bir körün bir görene, görsel bir olay anlatımına tanık oluyoruz. Dergimizin en emektar yazarlarından Pınar Yavuz, yeti farklılıklarına bakış açısının nasıl şekillendiğini anlatıyor sıcacık kalemiyle. Elif Emir Öksüz, o masum akademisyen görünümü altında neler saklıyormuş! Görenlerin arasına ajan yerleştirmiş. Ne güzel yapmış. Hep görenler mi bizi gözleyecek? “Mikro saldırganlık” kavramıyla bizi tanıştıran Deniz Aydemir Döke’den güzel bir mikro saldırganlık yazısı. “Anneciğim, neden senin paranı almadı?” Bir çocuğun zihnini yoracak kadar can sıkıcı bir mikro saldırganlık biçimini Dilek Başar Açlan’ın kaleminden okuyoruz. Konuk yazarımız Nuri Turhan da üstenci bakış açısını irdeliyor. Sürekli sokağın nabzını tutan Engin Yılmaz, dokunulmazlık hakkımızı savunuyor. Gelmişiz 2022 yılına, hala engelliler için ayrı halk eğitim projeleri tasarlanıyor. Ayrıntılar Canan Çam Yücel’de. “Hadsizlik çok güzel, gelsenize” diyor Burak Sarı. Ne demek istiyor sizce? Gamze Sofuoğlu ise bir yazıya dünyaları sığdırmış. Bizler de gidip tekrar okuyacağız. Noterler Birliği ile girdiğimiz onur mücadelesini, konuk yazarımız Turhan İçli özetliyor. Bulutların üzerinden, pardon Güneşin sofrasından, pardon 100. sayımızdan yaptığımız yayın burada sona eriyor. Sürprizimiz için takipte kalın. 101. sayımızda görüşmek üzere.
  • Corci Zeydan
    insan sesi mp3 - Türkçe
    34 Ayrım
    854,68 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Filiz Bozkurt
    Gücün ve adaletin simgesi, Doğu coğrafyasının büyük komutanı: Selahaddin Eyyubi. Ve o coğrafyanın içine işlemiş, Alamut Kalesi'nin gözükara sakinleri, efsane örgüt: Haşhaşiler. Bu kitapta; Haşhaşi fedailerinin kalesine sızıp sırlarını öğrenirken, halifelik ve mezhep kavgaları, kıyımlar, kavgalar, düşmanlıklar, ihanetler içinde Selahaddin'in askeri İmadeddin ile halifenin kızkardeşi Prenses Melike arasında yeşeren masum bir aşka da tanık olacaksınız.

Sayfalar