Eserlere Göre Listeleme

Toplam 1085 sonuçtan 831 - 840 arası görüntüleniyor.
  • Hazırlayan: İsa Sarı
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    122,00 KB
    Eser Türü: Kitap
    İsa Sarı tarafından hazırlanan Uygur Türkçesini konu alan 22 sayfalık makale.
  • Prof. Dr. Ahmet Taşağıl
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    8 Ayrım
    269,95 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Microsoft Emma
    Tarihin derinliklerinden günümüze ulaşma başarısı gösteren Türk boylarından Uygurların devirlere göre farklılık gösteren kaderleri söz konusudur. Önce bozkırlarda büyük bir kağanlık kuran Uygurlar, daha sonra din değiştirdikleri gibi yerleşik hayata da geçerek çok zengin kültür ürünlerinin günümüze kadar ulaşmasını sağladılar. Onların meydana getirdiği maddi kültür Türk tarihinin ilgi çekici bir temelini oluşturur. Uygurlar da Hunlar, Gök Türkler gibi Moğolistan bozkırlarında kağanlıklarını yükselttiler. Önce Türk birliğini sağladılar. Arkasından Çin’i baskı altına alıp vergiye bağladılar. Onların kağanlığı tam anlamıyla bozkır kültürü özellikleri taşıyordu. Bayan Çor Kağan zamanında dikilen Tes, Taryat ve Şine Us yazıtları, içerik bakımından Uygur Kağanlığı’nın Gök Türklerin devamı olduğuna işaret eder. Mani dinine girmeleri sosyal ve siyasi hayatlarını olumsuz etkiledi. Ancak, sonrasında şehir inşa etme ve diğer mimari eserler konusunda hatırı sayılır eserler verdiler. İpek Yolu ve Çin üzerinden elde ettikleri gelir zenginleşmelerini sağladığı gibi sosyal değişimlere sebep olarak rahata alışmalarına da yol açtı. Buna rağmen kağanlıklarını ayakta tutabildiler ve gerçekleştirdikleri Orta Asya hâkimiyeti 840 yılına kadar devam etti. 832 sonrası aralarında başlayan iç çekişmeler durmak bilmedi. Kendi hanedan üyelerinden birinin yol göstermesiyle harekete geçen Kırgızlar tarafından yıkıldılar. Bir kısmı Kansu bölgesine göç ederken, diğer bir grup Turfan civarına gitti. Bundan sonra kaderleri farklı mecralarda akarak günümüze kadar geldi. Bu eserde farklı alan ve zamanlarda kırılma anları yaşayan Uygurların, 840 yılından önce oluşturdukları Ötüken merkezli büyük kağanlık ele alınmıştır.
  • Prof. Dr. Ahmet Taşağıl
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    13,50 MB
    Eser Türü: Kitap
    Tarihin derinliklerinden günümüze ulaşma başarısı gösteren Türk boylarından Uygurların devirlere göre farklılık gösteren kaderleri söz konusudur. Önce bozkırlarda büyük bir kağanlık kuran Uygurlar, daha sonra din değiştirdikleri gibi yerleşik hayata da geçerek çok zengin kültür ürünlerinin günümüze kadar ulaşmasını sağladılar. Onların meydana getirdiği maddi kültür Türk tarihinin ilgi çekici bir temelini oluşturur. Uygurlar da Hunlar, Gök Türkler gibi Moğolistan bozkırlarında kağanlıklarını yükselttiler. Önce Türk birliğini sağladılar. Arkasından Çin’i baskı altına alıp vergiye bağladılar. Onların kağanlığı tam anlamıyla bozkır kültürü özellikleri taşıyordu. Bayan Çor Kağan zamanında dikilen Tes, Taryat ve Şine Us yazıtları, içerik bakımından Uygur Kağanlığı’nın Gök Türklerin devamı olduğuna işaret eder. Mani dinine girmeleri sosyal ve siyasi hayatlarını olumsuz etkiledi. Ancak, sonrasında şehir inşa etme ve diğer mimari eserler konusunda hatırı sayılır eserler verdiler. İpek Yolu ve Çin üzerinden elde ettikleri gelir zenginleşmelerini sağladığı gibi sosyal değişimlere sebep olarak rahata alışmalarına da yol açtı. Buna rağmen kağanlıklarını ayakta tutabildiler ve gerçekleştirdikleri Orta Asya hâkimiyeti 840 yılına kadar devam etti. 832 sonrası aralarında başlayan iç çekişmeler durmak bilmedi. Kendi hanedan üyelerinden birinin yol göstermesiyle harekete geçen Kırgızlar tarafından yıkıldılar. Bir kısmı Kansu bölgesine göç ederken, diğer bir grup Turfan civarına gitti. Bundan sonra kaderleri farklı mecralarda akarak günümüze kadar geldi. Bu eserde farklı alan ve zamanlarda kırılma anları yaşayan Uygurların, 840 yılından önce oluşturdukları Ötüken merkezli büyük kağanlık ele alınmıştır.
  • Hüsnü Arkan
    insan sesi mp3 - Türkçe
    18 Ayrım
    271 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Demet Yılmaz
    Şimdi, kulübesinin önünde, çardağın altındaki koltuğunda asma kabağı gibi sallanarak geçmişini seyreden yaşlı bir adamım. Her şeye uzaktan bakıyorum. Bir asma kabağının baktığı kadar uzaktan. İçim boş. Bence her insan iki kişidir. Birincisi önden gidip yolu açar. Ama belki de kapatır; emin değilim. Öteki bazen irkilerek, korkuyla; bazen de umut ederek onun peşine takılır. Önümdeki beni buraya getirdi; ya da arkamdaki adımlarımı izledi ve işte sonunda buluştuk. Geçip gitmiş zaman böyle bir şeydir; ayak izleri birbirine karışır. Köpek yaşlanır, susar. Adını seslendiğinizde başını bile kaldırmaz. Artık önümde biri yok; kimsenin peşinden gitmiyorum. Biz, iki kişi, yıllarca birbirimize bakmaktan, birbirimizi anlamaya çalışmaktan yorulduk. İşte ilk yalanımı söylüyorum; iyi bir hikâyenin kahramanı başına buyruk olmalı, kalemi tutanın biçtiği role asla sadık kalmamalıdır! Aslında en başa gidip her şeyi yeniden yaşamayı ve gerçekten başına buyruk olmayı dilerdim ama yazmakla yetinmek zorundayım. Yaşadıklarımı bir kez de böyle yaratmamın ne sakıncası olabilir ki? Biz ikimiz; ben ve beni izleyen ya da ben ve benim izlediğim adam; anlamsızlığın keşfinden geliyoruz. Gemimiz bir yıkıntı halinde karaya vurdu. Bütün mürettebat öldü; tanığımız yok. Kıç tarafında hâlâ sallanan şey, bir bayrak değil; tayfalardan birinin donu. Hüsnü Arkan’dan, gerçekle ütopyanın kesiştiği ve birbirine karıştığı anlara dair bir roman. Bazen ütopyalar gerçeklerden daha can yakıcıdır…
  • Orhan Kemal
    insan sesi mp3 - Türkçe
    9 Ayrım
    56,20 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Esra Abdullahoğulları
  • Haruki Murakami
    insan sesi mp3 - Türkçe
    5 Ayrım
    34,19 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: mehtap tolu
    Haruki Murakami'den tekrar tekrar okumak isteyeceğiniz, her okumada yeni keşifler vaat eden sarsıcı bir anlatı… Uyuyamıyorum. Tam on yedi gün oldu. On yedi gündüz ve on yedi gece. Çok uzun bir zaman. Artık uykunun nasıl bir şey olduğunu bile tam olarak anımsayamıyorum… Gözlerimi kapatmayı denedim. Sonra uyumanın nasıl bir his olduğunu hatırlamaya çalıştım. Fakat orada yalnızca uykuya yer olmayan zifiri bir karanlık vardı. Bu, zihnimde ölümü çağrıştırdı. Ölecek miyim acaba, diye geçirdim İçimden. Eğer bu şekilde ölüp gidersem, benim yaşamımın anlamı ne olacak? Uykuları çalınmış bir kadının öyküsü… Haruki Murakami'den tekrar tekrar okumak isteyeceğiniz, her okumada yeni keşifler vaat eden sarsıcı bir anlatı… (Tanıtım Bülteninden)
  • Haruki Murakami
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    125,20 KB
    Eser Türü: Kitap
    Çok sevilen Japon yazar Haruki Murakami’nin kısa öykü derlemesi “Elephant Vanishes” adlı eserinde geçen Uyku adlı anlatısı, Alman sanatçı Kat Menschik’in hayran bırakan çalışmalarıyla ve Doğan Kitap etiketiyle 2015 yılında okuyucularla buluşmuştur. Sert kapak ve tamamı kuşe kağıt olarak yayımlanmış kitapta Murakami, 17 gündür uyuyamayan ve uykuya ihtiyaç duymayan bir kadının gözünden anlatı yapmaktadır. Kadın, bu durumunu kocasından ve çocuklarından gizlemeyi başarır başarmasına; fakat gecelerini çikolata yiyerek, brandi içerek, Anna Karenina okuyarak ve Honda Civic’ine atlayıp şehirde gece turu yaparak geçirmektedir. Kitabın tercümesini Hüseyin Can Erkin yapmıştır.
  • Christine Beigel
    insan sesi mp3 - Türkçe
    2 Ayrım
    5,01 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Birsen DEMİRYÜREK
  • Maria Vago
    insan sesi mp3 - Türkçe
    3 Ayrım
    21,01 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Münire Gizem Özgür
    Peter neden bir türlü uyuyamıyordu Odasındaki sesler yüzünden mi? Karanlıktan korktuğu için mi? Peter'in uyumasını bekleyen Uyku Canavarı da bunu merak ediyordu. Peter'in uykuya dalmadığını gören ve beklemekten çok sıkılan Uyku Cana' bir şeyler yapmaya karar verdi... Bakalım, Uyku Canavarı birbirinden heyecanlı masallar anlatarak Peter'i uyutabilecek mi...
  • Aytül Akal
    insan sesi mp3 - Türkçe
    1 Ayrım
    5,55 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Betül Ulukut
    Aytül Akal Uyku Canavarı''nı çocuklarına kitap okuyan sevgi dolu anne-bebelerle, her gün dişlerini fırçalayan çocuklara ithaf ediyor.

Sayfalar