Yazara Gore Listeleme

  • Faruk Duman
    bilgisayar sesi mp3
    4 Ayrım
    88,07 MB
    Eser Türü: Kitap
    Faruk Duman, “Av Dönüşleri”nde iyi bildiği hayatların, mevsimlerini geçirdiği coğrafyanın, içinden geldiği çevrenin ve içine işlemiş zamanların öykülerini yazıyor. “Pancar Vagonları”, “Atlar Sabırsızı”, “Av Dönüşleri” ve “Yengecin Günlüğü” öykülerindeki yalınlık, anlatım renkliliği, inandırıcılık ve tutarlılıkla çıtayı yükseltiyor. Faruk Duman edebiyatının iyice belirdiği, yükte hafif pahada ağır “Av Dönüşleri” Sait Faik Hikâye Armağanı ile ödüllendirilmişti. “En çok, sessizliği kalmış hatırımda şimdi. Olgunluğu, gülümseyişi. Kendi saçlarını izleyişi, uzun uzun. Yaşıtlarında görülemeyecek durgunluğu, gündelik isteklerden el çekmişliği. Nasıl sessizce gülümserdi her söylenene. Gözlerini çevirir, usulca yanıt verirdi. Yaz günüyse rüzgâr alıp giderdi bu yanıtı zaten. Kışsa, içeride, uğultuya karışıp yok olurdu. Beni sevmiş miydi?”
  • Tim Mackintosh Smith
    bilgisayar sesi mp3
    62 Ayrım
    1399,96 MB
    Eser Türü: Kitap
    Bu kitap, Arap Yarımadası’ndan çıkıp İspanya’dan Orta Asya’ya dek Avrasya kıtasının büyük kısmını fethederek dillerini, dinlerini ve kültürlerini bu muazzam coğrafyaya yayan Arap halklarının üç bin yıllık tarihini anlatıyor. Aslen İngiliz olan Tim Mackintosh-Smith’in otuz yıla yakın, tasvir ettiği coğrafyanın bir parçasını teşkil eden Yemen’de yaşaması ve kendisini bir Yemenli olarak tanımla­ması Araplar’ın değerini daha da artırıyor. Mackintosh-Smith, dilin Arap dünyasındaki merkezi konumundan hareketle, Arap­çanın ortak bir kültürel kimliğin temelini nasıl oluşturduğunu, İslamiyet öncesi şiirden alfabenin evrimine, Muhammed Peygamber’in yazıyı kullanmasından Arap matbaa­sının yaşadığı sorunlara ve yakın dönemdeki çetrefilli olaylara varıncaya kadar, kimi zaman yükselen, kimi zaman çöküş yaşayan Arap tarihinden kesitler sunuyor. “Bu kitap Arapların hikâyesini anlatırken, görünüşte ebedi ve çoğu kez trajik birlik-parçalanma döngüsünü ve ayrıca ateşi besleyen, devrimleri körükleyen, kimlikleri değiştirme ve yeniden kümeleme tarihi boyunca Arapları her şeyden daha fazla belirleyen gücü, yani Arapçayı daha yakından inceleyecek. Dil bütün kilit tarihsel gelişmeleri, yazıya geçirilmiş Allah kelamından kelime işlem ve yeni gerici rejimlerin beyin yıkama tekniklerine kadar bilgilendirme teknolojisi temelinde birbirine bağlayan şeydir. Liderliğe soyunan bütün Arapların sıkıca tutmaya çalıştıkları iptir. Hepsinin gayesi daima asabiyeti, o ‘bağlanmışlık’ ya da ittifak halini, Arapçadaki ifadesiyle Arap halkları ve kabileleri arasında ‘söz birliği’ (cemü’l-kelime) yaratmak olmuştur. Burada anlatılan Arapçanın değil, Arapların bir tarihidir. Ama ondan geçen dil ipini izlemek, bütün farklı anlamlarıyla ‘Arap olma’nın en derin damarını araştırmaktır. O ip şimdiye kadar Arapları bir arada tutmayı, onlara kimlik ve birlik kazandırmayı başarabilmiş tek bağdır…” Son bin yıldır Türk kültürü ve coğrafyasıyla da iç içe olan Arap dünyasının bu sıra dışı tahlili, Türk okurunun önünde yeni ufuklar açacaktır.
  • Ekrem Alican
    bilgisayar sesi mp3
    26 Ayrım
    590,46 MB
    Eser Türü: Kitap
    Bu kitap Ekrem Alican’ın 1954-1956 yılları arasında tuttuğu günlüklerden oluşmakta­dır. Politikaya Demokrat Parti saflarında başlayan, Menderes’in baskıcı politikalarına karşı çıkarak DP’den ayrılıp Hürriyet Partisi’ni ve daha sonra Yeni Türkiye Partisi’ni kurup Maliye Bakanlığı, Başbakanlık Yardımcılığı yapan Alican çok partili Türk siyasi hayatının ilginç kişilerinden biridir. Askerî darbeler, darbe girişimleri, seçim ittifakla­rı, koalisyonlarla dolu çalkantılı bir dönemde siyaset yapmış ilkeli bir siyasetçinin her ne pahasına olursa olsun inandığı fikirlerden taviz vermeden nasıl mücadele ettiğini bu günlükte okuyacaksınız. Yüz yıldan fazla bir zamandan beri memleketimizde devam edegelen hürriyet müca­delesinin bazen siyasi ve tarihî şartların elverişsizliği, bazen de lider mevkiinde olan­ların davaya sadakatsizlikleri yüzünden hâlâ başarıya ulaşmamış olması cidden elem vericidir. Yakın tarihimizin tecrübeleri, milletimizin demokrasiye layık olduğunu ve bu rejimin gerektirdiği olgunluğa sahip bulunduğunu ispat ettiği hâlde rejim Batılı manasında esaslarını kavramamış ve davaya yürekten inanmamış insanlar tarafından bir defa daha tereddiye uğratılmıştır. Son DP tecrübesi bunun hazin ve acı bir misali olmuştur. Her şeyden evvel bir zihniyet ve terbiye meselesi olan demokratik ruhun keyfiliğe ve iktidar hırsına kurban edilmiş olması, memleketimizi siyasi, idari, içtimai ve iktisadi sahalarda gerekli inkişaflardan mahrum bırakmıştır. Her sahada büyük bir süratle gelişen muasır milletler arasında yer almanın, millî bekamızı temin etmenin ve Batı medeniyeti seviyesine yükselmenin tek yolu, Batılı manasında demokrasiyi bütün in­kişaflarıyla gerçekleştirmektir. Batılı manada demokrasiden, amme işlerinin görülmesine, bütün vatandaşların iş­tiraki ve bu işlerin tam bir münakaşa, müzakere ve murakabe serbestisi içinde yürü­tülmesi, hakikatin, namusun, fazilet ve vatanperverliğin hiçbir kimsenin inhisarında bulunmaması hususları anlaşılır. Demokratik rejim, hareket noktasında insanın biza­tihi bir değer olduğunu kabul ettiği gibi gayesi itibarıyla da ferde kendini çevreleyen cemiyet içinde azami hürriyet, refah, saadet ve gelişme imkânlarının sağlanmasını hedef tutar. Bu bakımdan insan hak ve hürriyetleri demokratik rejimin temellerini teşkil ederler. Demokrat Parti sevk ve idaresinin demokratik rejimin gelişmesini sağlayacak asgari bir zihniyete sahip olmayışı, program ve tüzüğündeki ana prensip ve hedeflere bil­hassa son yıllarda aykırı bir yol tutmuş olması yüzünden artık bu partide aradığımızı milletle beraber bulamaz olduk. Ta 1946 yılından beri kuruluşuna her birimizin emek ve programına fikir katıp gönül verdiğimiz fakat siyasi faaliyetimiz için zaruri olan de­mokratik havanın bozulmuş olmasından dolayı DP’den ayrılmak zorunda bırakıldık. İşte bu yüzdendir ki milletçe izhar edilen arzuyu göz önünde tutarak yeni bir parti kurmak lüzum ve zaruretini duyduk. Kuracağımız partinin adı “Hürriyet Partisi” ola­caktır.
  • Talat Parman
    bilgisayar sesi mp3
    13 Ayrım
    228,17 MB
    Eser Türü: Kitap
    Arada kalmışlıktır ergenlik. Ne çocuk ne yetişkindir insan. Çocukluktan çıkıp yetişkinliğin kıyısına ulaşmıştır ama ne o yetişkinlik kapısından tüm varlığıyla girebilir ne de çocukluğun izlerini tam olarak geride bırakabilir. İşte tam da bu sebeple zaman zaman sorunlar baş gösterir. Türkiye’de psikanalizin kurumsallaşmasını sağlayan psikanalist Talat Parman yıllara yayılan deneyimini, akıcı diliyle harmanlayarak ergenlerin yaşadığı sorunlara eğilmekle kalmıyor, ergenliğin ötesine geçip oradan sesleniyor okura. Böylece hem çevresindeki ergenleri anlamak isteyenlere hem de kendi yetişkinliğindeki meselelerin çözümünü ergenliğinde bulmaya çalışanlara olağanüstü bir kaynak sunuyor.
  • James Baldwin
    bilgisayar sesi mp3
    45 Ayrım
    780,09 MB
    Eser Türü: Kitap
    1950li yılların New York ve Paris’inde geçmesine karşın bugün de “yaşayan” bir roman… Amerikalı zenci yazar James Baldwin’in (1924-1987) İstanbul’da tamamladığı Bir Başka Ülke’de bu kente dair hiçbir iz yok, ama caz müzisyeni Rufus’a, kızkardeşi Ida, yazar Vivaldo, eşcinsel Eric ve Fransız sevgilisi Yves’e, Greenwich Village’da yaşayan evli çift Cass ile Richard’a ve romanın diğer unutulmaz karakterlerine bugün Beyoğlu’nda yürürken de rastlayabilirdiniz. Bir Başka Ülke bu denli sahici ve çağdaş.
  • Cesare Pavese
    bilgisayar sesi mp3
    10 Ayrım
    198,96 MB
    Eser Türü: Kitap
    “Çocukken Momina’ya, Mariella’ya ve diğerlerine benzeyen kadınları kıskanırdım, onları kıskanır ama kim olduklarını bilmezdim. Özgür, hayranlık duyulan kadınlar olduklarını sanır, onları dünyanın sahibeleri olarak görürdüm. Şimdiyse kendimi hiçbirine değişmezdim. Onların hayatı bana saçmalık gibi geliyordu artık; bunu fark etmedikleri için çok daha saçmaydı üstelik.” Hayal kırıklığına uğramış, zeki, bağımsız ve “ben” demesini bilen kişiliğiyle Clelia gururla sürdürdüğü işine rağmen hoyrat bir yalnızlık içinde bir kadındır. Roma’dan doğduğu şehre, hâlâ molozlarla dolu Torino’ya bir moda atölyesi kurmak için döndüğünde, kendini öyle bir yabancılaşmanın içinde bulur ki, bu, savaş sonrası dönemin huzursuz burjuvazisini, züppe entelektüelleri, umutsuz oldukları kadar uçarı genç kızları görmesine ve alaycı bir bakışla yargılamasına neden olur. Yirminci yüzyılın en büyük İtalyan aydınlarından, dünya çapında ün salmış bir yazar olan Cesare Pavese Yalnız Kadınlar Arasında adlı romanda işlediği intihar konusundan, kişisel günlüğünde de söz etti ve kendini yalnız hissettiğini dile getirdi. Yalnız Kadınlar Arasında Meryem Mine Çilingiroğlu çevirisiyle okurlarla buluşuyor.
  • Isaac Bashevis Singer
    bilgisayar sesi mp3
    26 Ayrım
    423,38 MB
    Eser Türü: Kitap
    Yidiş dilinin en büyük yazarı, Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Isaac Bashevis Singer’ın toplu öyküleri üç ciltte bir araya geliyor. Singer’ın Amerika’ya göç etmeden önce yaşadığı Varşova’da ve Polonya’nın küçük Yahudi yerleşimlerinde geçen, halk hikâyelerinden ve Musevi mistisizminden beslenen öykülerin ağırlıklı yer tuttuğu birinci ciltte, İngilizce çevirisiyle Singer’ı üne kavuşturmuş olan “Budala Gimpel”in yanı sıra, “Çarşı Caddesi’nin Spinozası”, “Taibele ve İblisi”, “Yeşiva Öğrencisi Yentl” gibi, yazarın en ünlü öykülerinden bazıları yer alıyor. Öykü türünün büyük ustalarından Singer’ın gerçekçilikle olağanüstüyü, yerelle evrenseli iç içe geçiren bu küçük başyapıtlarında, yok edilmiş bir kültür bütün zenginliğiyle yaşamaya devam ediyor. “Singer’ın hikâye anlatıcılığının berrak karmaşıklığı hâlâ şaşırtıcı; halk hikâyelerinden çıkma mistisizmle şehre özgü kozmopolitliği, ironik mizahla trajik kaderciliği harmanlayışı hayrete düşürme hünerini korurken, sürgün ve asimilasyon hakkındaki öyküleri etkisini bugün de sürdürüyor.” -The Boston Globe “Isaac Bashevis Singer’ın parıltılı, muhteşem öyküleri hayret duygusuyla minnettarlıkla, mizahla, ironiyle ve hem tenin hem de ruhun hazlarını yüceltmeyi başaran alaycı bir erotizmle doludur.” – Jonathan Yardley, The Washington Post Book World
  • Hulki Aktunç
    bilgisayar sesi mp3
    40 Ayrım
    594,77 MB
    Eser Türü: Kitap
    Hulki Aktunç’un delikanlı günleri “Sen Buranın Kışındasın – Günlükler (1964-1967)” Hulki Aktunç’un 1964-1967 yılları arasında tuttuğu günlükler “Sen Buranın Kışındasın” Doğan Yarıcı’nın hazırladığı kitapta 15-18 yaşlarındaki Hulki Aktunç’un ilgileri, okumaları, gözlemleri, amaçları, tasaları, görüşleri, sevinç ve üzüntüleri; kısacası, kalem-defterle yatıp kalkan bir delikanlının ilk verimleri var. Şiirle, öyküyle, resimle, sinemayla, ülke sorunlarıyla dolu günlerin izleri, edebiyat çevrelerinin simaları var bu kitapta. Anılar, öyküler, şiirler ve desenlerle yüklü kitabın dizinine bile göz atıldığında yaşının çok üstünde genç bir entelektüelin kendini yetiştirme biçimi ortaya çıkıyor. Günlükleri hazırlayan Doğan Yarıcı önsözünde, “iyi ki yazmaktan geri durmamış,” diyor, “dönemin gündelik yaşamını, gazete manşetlerini, o yıl yayımlanan bütün edebiyat dergilerini, okuduğu bütün kitapları, kafaya taktığı şair ve yazarları, izlediği filmleri, dinlediği müzikleri, toplumsal ve siyasi olayları, kişisel sorunlarını, dostluklarını, hayal kırıklıklarını, açmazlarını, mutluluklarını, titizlikle ve ayrıntılarıyla. Gün gün nasıl aydınlandığına hayranlıkla tanık oluyorsunuz bu gencin, yaşadığı dünyanın, çok sevdiği ülkesinin nasıl değiştiğine, insanlarının, edebiyatının, sanatının, müziğinin, havasının suyunun nereden nereye geldiğine.” “Gerçi, ben şimdiye dek hiç bir dergi ve gazete yazısı yayımlamamış, kitap çıkarmamış biriyim ama, içten içe yazarak, ilerde yayımlayarak –olanaklarım sınırında–, katılmak istiyorum bu savaşa.”
  • Paul Valéry
    bilgisayar sesi mp3
    14 Ayrım
    145,83 MB
    Eser Türü: Kitap
    Paul Valéry en eski yazınsal biçem olan diyalogdan hareketle, zihinsel bir “büyük patlama”nın ürünü bir metin ortaya koyuyor. “SABİT FİKİR” birbirini yadsıyan, besleyen, çürüten, doğuran konuşmalardan örülü bir kitap, bir anlamda Valéry’nin denizde taş sektirme egzersizleri. “Sabit Fikir” Valéry’nin düşünce dünyasının ve ilgi alanlarının nerelere uzanacağının kısa bir özeti. “Büyük acıların pençesindeydim; çok etkin ve çok şiddetli kimi düşünceler zihnimden ve dünyamdan geriye kalan her şeyi perişan ediyordu. Hiçbir şeyle oyalanamıyor, sonunda kendimi daha da kaybederek acıma geri dönüyordum. Buna, kendimi zihinsel, yani unutulmaya mahkûm şeyler tarafından yenilmiş hissetmenin keder ve utancı da ekleniyordu. Belirli bir nedeni olan bir düşüncenin verdiği acı, doğası gereği, aynı düşünceyi sürdürür, oradan çoğalır, sürer durur, güçlenir.”
  • Mehmet Can Şaşmaz
    bilgisayar sesi mp3
    8 Ayrım
    127,73 MB
    Eser Türü: Kitap
    “Korkma, Güzel Rüyalar da Var” adı altında bir araya getirdiği on altı öyküsünde Mehmet Can Şaşmaz büyüyen yalnızlıkları, süregiden yoksunlukları, bitmeyen sevgi arayışlarını, aranan onurlu yaşamları, eksilen adalet ve merhamet duygusunu derinden derine içimize işliyor. “Korkma, Güzel Rüyalar da Var” öyküyü öykü yapan incelikleri, farklı anlatım biçimlerini, çarpıcı etki yaratmayı başarmış bir yazarın verimleriyle yüklü. “Kimi zaman romanımın okunmayan yüzlerce dosyadan biri olduğunu düşünüyorum. Ama bunca köhne yazar nasıl kitap yayımlatıyor, anlamıyorum. Sanki onlar editörlerle eş dost, İstanbul’da birbirini arıyor, Beyoğlu’na içmeye gidiyorlar da ben taşrada tokuşturulmayan bir kadeh yalnızlığındayım.” 1985 yılında Edirne’de doğan Mehmet Can Şaşmaz Adam Öykü, Notos, Sanat Cephesi, Galapera Öykü, Kül Öykü, Tigris, Bajar, Lâl Kültür Sanat, Mavi Melek dergilerinde yayımladığı öyküleri, Çeşitli Yalnızlık Söylentileri (2008) adlı öykü kitabı ve Güzey (2014) adlı romanıyla tanınıyor.

Sayfalar