Yazara Gore Listeleme

İtalyan diktatör Benito Mussolini'nin İtalya'yı nasıl tek parti faşist bir devlete dönüştürdüğünü gösteren bir araştırma.

Mehmet uzun süredir birlikte olduğu sevgilisi Selin'e deliler gibi aşık olan genç bir adamdır. Selin ise şarkıcı olma hayalleri kuran, hazırladığı demolarını yapım şirketlerine göndererek geri dönüş bekleyen genç bir kadındır. Selin'in dileği gerçek olur ve bir yapım şirketi Selin'le anlaşma yapar. Ancak Selin ve Mehmet, Mehmet'in bu süreçte ona verdiği tüm desteğe rağmen ayrılırlar. Mehmet ayrılığı kabul etmeyi reddeder ve arkadaşı Defne'nin de yardımıyla Selin'i geri kazanmaya karar verir. Selin'in yeni bir sevgilisi olması ise işleri iyice çıkmaza sürükler. Mehmet'in Selin'i geri kazanabilmek adına birbirinden komik ve zorlu yollarda yürümesi gerekecektir...

Sene 1945. 2. Dünya Savaşı bitince, İngiliz ordusunda bir hemşire olarak çalışan Claire Randall cepheden eve döner. Savaştan hemen önce evlendiği ve savaş boyunca ayrı kaldığı asker ve tarihçi kocası ile İskoçya'da 2. balayına çıkarlar. Kaldıkları yere yakın tarihi taş çember kalıntılarını tek başına gezerken Claire bir taşa dokunur ve kendini birden 1743 yılında, İngilizlerle savaşan İskoç'ların arasında bulur. Kendi zamanından iki yüzyıl öncesinde, çok farklı bir dil ve kültüre sahip büyük İskoç klanlarının tehlikeli kaleleri ve toprakları içinde, vahşi ve acımasız bir savaşın ortasında, son derece etkileyici ve dokunulmamış doğal güzelliklerin arasında, düşman İngiliz kimliğine sahip genç bir kadın olarak tam bir yabancıdır artık. Ne var ki genç İskoç savaşçısı James Fraser ona öyle sınırsız bir aşk sunar ki genç kadın bu olağanüstü tutku ile 1945 yılında bıraktığı kocasına ve modern dünyanın alıştığı nimetlerine dönme arzusu arasında sıkışıp kalır. Ya yeniden taş çembere gidip açıklanamayan güçlerin kendisini artık geçmişte kalan geleceğe geri götürmesini sağlayacak ya da, yabancısı olduğu bu zamanın ve çevrenin kendisine gösterdiği güzellik ve zorluklarıyla birlikte yepyeni bir hayatı yaşamak için güçlü bir aşkla sarmalandığı maceralara atılacaktır.

Sevgili Banu Noyan’la birkaç kez çalışma fırsatı buldum ve çok mutlu oldum. Banu Noyan ne istediğini bilen, bunu yaptırtmakta hiç güçlük çekmeyen, çalışılması ve anlaşması çok kolay bir insandır. Kitabının bu işte çalışanların tümüne yararlı olacağına inanıyorum. Kitabın hayırlı olsun. Haldun Dormen Sevgili Kızım Banu; Her şeyin üstesinden geldin ve geliyorsun, gururumsun. Ama… "Biraz Söz Dinle". Başarından eminim. Sevgilerimle. Yıldırım Mayruk Banu’cuğumda gördüğüm en önemli özellik yaptığı, başladığı işe inanması ve yolunda yürümesi. Bunun yanı sıra yenilikçi, vizyoner, iş disiplini inanılmaz ve çalıştığı kişileri şımartması - ki bu çok güzel bir özellik - kişiye duyduğu saygıyı gösterir. Boşu boşuna kimse başarılı olmuyor. Banu Noyan buna iyi bir örnektir; yılmadan, pes etmeden hedefine devam eden başarılı bir iş kadını ve vefalı bir dost… Cemil İpekçi Banu, kendine özgün bir kişilik! Ne istediğini bilir, tuttuğunu koparır. Sevince sever, otur dedi mi oturtur. Gitti mi, çeker gider, arkasına bakmaz. Sana söylüyorum kızım, sen anla gelinim. Neslihan Yargıcı Sevgili Banu Noyan’ın yüreğinde yer edinen dostlarında olduğu gibi değerli okuyucularının da kalbine dokunacağına inancım tam... Çalışkanlığıyla harmanlandığı deneyimlerini paylaştığını bildiğim kitabının her satırını keyifle okuyacağız. Adım attığın her işte olduğu gibi bu alanda da ismini yukarılara taşıyacağından eminim. Müge Anlı Yaşamdaki her olguyu "projelendirme” gücü, azmi, kararlılığı ve hedefi on ikiden vurabilme becerisi. Bunlar bir kadının, başarı hikâyesini oluştururken şaşmadığı, öz manifestosu… Kitap yazmış. Şaşırdım mı? Hayır! On tane daha yazsa şaşırır mıyım? Hayır! Üstelik en çok da bana sarf ettiği sözler gibi başlıklandırmış: "Biraz Söz Dinle". Önce kıyamet kopartırım ama hep dinlerim ben de… Çünkü "Banu Noyan” diye yazılır, "Başarı” diye okunur. Nice nice serüvenlere sağlıkla… Çiğdem Tunç