Bir okurunun "Artık 'Hıçkırık’tan daha derin romanlar yazmalısınız" anlamına gelebilecek sözlerinden etkilenen Kerime Nadir’in zor bir dönemine denk gelir "Posta Güvercini".
Ancak yine de roman, tıpkı bir doğumun gerçekleşmesi gibi, öylesine hızla olgunlaşmaktadır ki yazarın kafasında, yer, zaman, durum dinlemez, her şey adeta kendiliğinden gelişir. Kerime Nadir, olup bitenleri şöyle anlatır: "Ateş içinde yatarken bir büyük romanın konusu sahne sahne, motif motif, hayatımın aynasında şaşılacak bir durulukla canlanıvermişti. Gözlerim yarı kapalı olduğu halde, bir sinema perdesinde seyrediyormuşçasına, olaylar dizi dizi muhayyilemde geçit resmi yapmaya başladı."
Yazımı bir yıl süren ve "Cumhuriyet" gazetesinde tefrika edildikten sonra Fransızca’ya da çevrilen roman, okurların yoğun ilgisiyle karşılaşır.