Konusu:
"Dünyanın Bütün Fıstıkları birbiriyle tamamen zıt iki kardeşin yıllar sonra gerçekleşen hesaplaşma hikâyesini konu alınıyor.
Küçüklüklerinde kedi-kolonya gibiydiler. Birbirlerinden hoşlanmazlardı. Zaten benzemezlerdi de. Ağabey daima aklı başında, yalnız, sessiz; küçük kardeş zirzop, delidolu, şenlikli… Anlaşamamak konusunda anlaşmışlardı. İşin aslı, tanıdıkları yegâne yetişkinleri taklit ediyor, ana babaları gibi davranıyor, onların durduğu gibi duruyorlardı: Birbirlerinden olabildiğince uzak. Isırgan otu kardeşliğiydi bu, mesafeli, arası açık.
Biri yerinde duramayan, diğeri yerinden kalkamayan iki kardeş: Aksel ve Seyfettin. Ağabey Seyfettin yaylada kendini ararken, küçük kardeş Aksel plazalarda, cam yeşili şişelerde kaybolma mesaisinde.
Yıllar sonra mecburen buluşup derme çatma bir kulübeye tıkılan bu iki zıt karakterin geçmiş aile günahlarını temize çekip birbirleriyle hesaplaşmaları kolay olmayacak. Hele de Dağyüzü gibi at izinin it izine karıştığı bir köyde, her biri ayrı telden çalan köylülerin arasında, kozalaklar altında.
Dünyanın Bütün Fıstıklarında, dünyanın bütün dertlerini olmasa da kardeşliğe dair olanlarını Başar Başarır’ın işlek kaleminden hem güle oynaya hem ağlaya sızlaya okuyoruz. Bir yandan da insanın tabiatla o hiç bitmeyen kanlı mücadelesinin gölgesi üzerimize vuruyor…"
Yorumlar
fatma aykın
Fatma Aykın
Sa, 11/11/2025 - 13:26
Kalıcı bağlantı
Teşekkür ve davet
Kitap hem eğlenceliydi, hem de düşündürücüydü. Bu güzel eseri bizler için seslendirdiğinizden dolayı teşekkür ederim. Başar bey ile perşembe akşamı Google MİT üzerinden bir sohbet gerçekleştireceğiz katılmak isterseniz sizi de bekleriz.