Sultan Vahdettin bir "vatan haini" mi, yoksa "Kurtuluş Savaşı'nın perde arkasındaki kahramanı" mıydı? Bu, üzerinde pek çok spekülasyon yapılan, birbirine zıt sonuçlara varılan bir tartışma konusu. Mustafa Kemal ve Vahdettin'in Kurtuluş Savaşı Öncesi, sırası ve sonrasındaki konumları ve ilişkilerine yönelik belgelerin geniş bir taramasını yapan, farklı yaklaşımları karşı karşıya getiren Engin Berber, bu kitabıyla, tartışmaya bir tarihçi gözüyle ışık tutuyor.
Hakimiyeti Milliye gazetesi, 10 Ocak 1920’de Mustafa Kemal önderliğinde Ankara’da yayım hayatına atılır. Hâkimiyeti Milliye, halkı yalnız haberle aydınlatmaz; aynı zamanda Milli Devrim’in ideolojik kılavuzluğunu da üstlenir. Başyazılarla ifade edildiği üzere, Ankara hükümeti öncelikle devrimcidir. Tam bağımsızlıkçı, antiemperyalist bir karakter taşır. İngiliz emperyalizmine karşı safını mazlumların yanında tutmuştur; Doğu milletlerinin birliğini savunur. Kendi milletinin gücüne güvenir; Türk milletinin esarete son vererek, kurtuluşa varacak yolu aşacağına olan inancı tamdır. Hâkimiyeti Milliye’nin tuttuğu yolun isabeti, 26 Ağustos 1922 günü emperyalizme karşı kazanılan ve bütün ezilen milletler hanesine yazılan Büyük Zafer ile taçlanmıştır. Hâkimiyeti Milliye, işte bu zafere götüren siyasetleri ortaya koyan gazetedir. Bu kitapta yer alan Hâkimiyeti Milliye’nin 1920-1921 yıllarına ait kimi başyazılarının çevrimyazıları ilk kez yayımlanıyor.
"BU KİTAP, KURTULUŞ SAVAŞI SIRASINDA ATATÜRK’ÜN EMRİNDE, TÜRK MİLLETİNİN KURTULUŞU İÇİN SAVAŞAN, KAHRAMAN İSTİHBARATÇILARIMIZIN ÖYKÜLERİNİ BELGELERLE ANLATMAKTADIR.
Türk milleti, Birinci Dünya Savaşından yenilgiyle ayrılmanın getirdiği bütün olumsuzluklara rağmen, kurtuluş mucizesini gerçekleştirmek adına yararlanabileceği iki önemli unsuru bünyesinde barındırıyordu. Bu unsurlardan ilki, Mustafa Kemal gibi vatanperver bir dehanın, ikincisi ise kapatılan Teşkilat-ı Mahsusa’nın istihbarat geleneğinden gelen tecrübeli asker ve istihbaratçıların varlığıydı.
Benzer kitaplar"
Gazete yazarlığı yanında, yaptığı araştırma ve incelemelerle dikkati çekmiş olan İlhami Soysal’ın bu eseri, birçok çalışmaya kaynaklık etmiştir.
Türk Kurtuluş Savaşında işgalci düşmanla işbirliği içinde olanların amaçları, bundan doğan çıkarları, Soysal'ın tespitleri ile tarihin hükmüne bırakılmışlardır. Ulusal Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin erken kuruluş döneminde bu işbirlikçilerin ibret dolu eylemleri bu eserde sergilenmiştir.