Konusu:
Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde, İmparatorluğun diğer vilayetlerine oranla, oldukça ayrıcalıklı bir yapıya sahip olan Girit Vilayeti'nde Bâb-ı Ali'nin yönetimine karşı ihtilalci karakter taşıyan ayaklanmalar, Yunanistan'ın bağımsız bir devlet olarak ortaya çıktığı sürecin başlarında, 1821'de başladı. Dönem dönem farklı gerekçelerle ve farklı derecelerde etkisini gösteren isyanların gerçek nedeni, Ada'daki Rum Ortodoks nüfusun milli bilinç ve Yunanistan ile birleşme emelleriydi.
Osmanlı İmparatorluğu'nun XVIII. y.y.'da başlayan Avrupa ve Balkanlar'dan geri çekilmesi, bu topraklarda İmparatorluğa bağlı eyaletlerin önce ayrıcalıklı yapıya sahip olmalarına yol açtı. Ardından XIX. y.y.da da kopma noktasına getirdi. Osmanlı İmparatorluğu bu dönemde ortaya çıkan Karadağ, Sırp, Bulgar ve Girit ayaklanmaları nedeniyle bölgede hem nüfus, hem de ekonomik açıdan kayıplara uğradı.
İncelememize konu olan döneme (1896-1908) damgasını vuran son ayaklanma, görünüşte Girit'in diğer Balkan vilayetleri gibi sahip olduğu geniş ayrıcalıklı yapısına Bâb-ı Âli'ce vurulan darbe ile Halepa Kararnamesi'nin sağladığı siyasal ve hukuksal imtiyazları kısıtlama girişimine, tepki olarak ortaya çıktı. Girit Rumları için imtiyazları geri alma mücadelesi zamanla Türk yönetiminin boyunduruğundan kurtulma ve aynı dini ve dili paylaştıkları Yunanistan ile birleşme savaşı haline geldi. Bu aşamadan sonra ne Osmanlı Devleti'nin askeri girişimleri, ne de Büyük devletlerin müdahalesiyle uygulamaya konan reform projeleri ve muhtariyet teklifleri Yunanistan ile birleşme tutkusunun önüne geçemedi.