Konusu:
Roman, modern zamanların anlatım türüdür. Diğer anla-tım türlerinin olduğu gibi, romanın da kendine özgü bir mantı-ğı, bir yapısı ve bir kuruluşu vardır. Ancak, romanın diğer tür-lerden ayrılan yanları da vardır kuşkusuz. Her şeyden evvel roman, kendi mantığı içinde bağımsız bir özellik taşır. Onun destana, masaîa, şiire, tiyatroya; tarihe, felsefeye, psikolojiye, sosyolojiye, hatta matematiğe borçlu olduğu doğrudur. Ancak roman, bu kaynaklardan gelen gıdayı kendine maletmeyi ba-şarabilmiş hayli yetenekli bir türdür.
Aynı zamanda roman, güçlü ve etkili bir anlatım biçimi-dir. Modern zamanlann 'buyurgan' (mütehakkim) edası, en yoğun haliyle onda görülür. Kendine özgü atmosferiyle, za-man ve mekân zenginliğiyle, kendi terbiyesiyle büyütüp geliş-tirdiği nüfusuyla (diğer türleri geride bırakan okuyucu kütlesiy-le), kendine özgü diliyle, sahip olduğu hacim genişliğiyle... farklı bir dünyadır o. Şiiri kıskandıran bir lirizmi, tarihi kıskan-dıran bir didaktizmi, felsefeyi imrendiren bir kavratma, anlatma yeteneğiyle roman; tarihin, felsefenin, psikoloji ve sosyolojinin -asla- ulaşamayacağı bir etkileme gücüne sahiptir. Sonradan ortaya çıkan ve inanılmaz suçlamalarla, küçük görmelerle kar¬şılaşan roman İçin, olağanüstü bir başarıdır bu.
Anılan nitelik ve özelliklerinden dolayıdır ki, roman, mo-- dem zamanların çoğu felsefî, kültürel ve ideolojik cereyanlann, hatta bu alanlarda meydana gelen dalgalanmalarının akis bul¬duğu bir ayna olmuştur. Bu aynada, modern zamanlann top¬lumsal, siyasal, kültürel ve İdeolojik portresini en canlı kesitle- riyİe bulmak mümkündür. Bundan dolayıdır ki, Marks'm, Fransız tarihinin gerçek adresi olarak Balzac'ın romanlarını göstermesi, ne bir temenni, ne de bir fantezidir; gerçeğin ta kendisidir. Çünkü roman modern zamanların hafızasıdır. Mo¬dern zamanların farklı -daha doğrusu karmaşık- toplum mode¬lini tanımak isteyenlerin yolu oradan geçecektir. Bir H. Rah- mi'yi, bir Y. Kadri'yi, bir Esendal'ı, K. Tahir'i hesaba katma¬dan, onların romanlar