Büyücüye Mektuplar

KUŞ TÜYÜ OL KAPIL BİR DÜŞ KASIRGASINA Mayısın ikisinde Melbourene`de düzenlenen bir gecede konuşmam var. Ondan sonra bavulumu hazırlayıp 5ìnde uçağa bineceyim. Uzun bir yolculuk... Yanımda olsan birlikte şarap içerdik. Bana masal anlatırdın. Bilinç dışı bir dünyada, incecik, lahana yeşili sisler içinde aşkını arayan bir kız çocuğunun serüvenlerini... Ya da insandan kopmuş, çevresindeki zenginliği hiçleştiren bir ruh yüceliğiyle enginlere açılmış sıradan bir sözcüğün maceralarını anlatırdın . Olmayacak şeylerden sözederdin.Sesiz sesiz dinler, bakışlarındaki gizemi ve bereketi zamana dönüştürürdüm. Her insan bir felsefedir. Sen anaforlu, oldukca gürültülü ve baş döndürücü, helezonik uğultularla ilerleyen, kavranılması güç bir felsefesin.Kargaşa ve yalınlık. Her ikiside aynı anda mevcut sende. Aman tanrım,neler yapıyor,neler anlatıyorsun öyle. Halkiyon kuşu gibi,yuvanı kükremiş dağlar üstünde kurmayı,dalgalar üstünde kuluçkaya yatmayı seviyorsun. Beni kütüpanede sevmediğim msn yazışmasına sokmaya kalkışma kızım. Git tatlı tatlı uyu, masal prensesleri gibi. Kuş tüyü ol,kapıl bir düş kasırgasına,sonsuza kadar parçala; bir tek parçanla gülümse bana. Öpüyorum.