Elindeki bombanın patlaması sonucu kör olan ve ordudan emekliye ayrılan
Faust
o; dik duruşu, zekâsı ve sivri dili ile etrafındaki
herkesi hem kendine hayran bırakıyor hem de onların arkalarına bile bakmadan kaçmalarına sebep oluyordu. Ta ki… Ona rastlayana kadar. Mantığın vücuda gelmiş
hâli olan genç ile duyguların bekçisi
Faust
o uzun soluklu yolculukları boyunca, ikisinden biri pes edinceye kadar, savaşın ve dostluğun en saf hâlini yaşayacaklar.