Konusu:
Rönesans tarihini Batı dillerinden çevrilmiş kaynaklardan okuyanlar, konuyu adeta
tümüyle Batı ve Orta Avrupa'da, bu bölgenin iç dinamikleriyle başlayıp bitmiş bir
süreç olarak algılar. Oysa Halil İnalcık'ın Ankara Üniversitesi'nde yıllarca okuttuğu,
"Rönesans Tarihi" derslerini izleyenler, Osmanlı Türklerinin de bu sürecin ayrılmaz
bir parçası olduğunu gözlemlemişlerdir.
Rönesans Avrupası, işte bu dersin notlarının, elden geçirilip kitaplaştırılmasıyla
ortaya çıkmış bir yapıt. Rönesans ve Reform süreçlerinde, Osmanlı imparatorluğu'nun
Avrupa tarihini nasıl etkilediğini vurgulamasıyla, benzerlerinden oldukça farklı bir
çalışma. Bir yandan Bizans'tan Avrupa ülkelerine iltica ederek hümanizmin önünü
açan bilim adamlarının öykülerini gerçeklik zeminine oturturken, bir yandan da
Osmanlıların siyasi dengeler üzerinden, bu süreçte doğrudan ve nasıl önemli bir
pay sahibi olduğunu gözler önüne seriyor. Bu çalışma Osmanlıların, bundan sonra
yazılacak Avrupa tarihlerinde "karşı taraf" değil, taraflardan biri olarak yer alması
gerektiğini belirterek, genç kuşak tarihçilerin ufkunu açmak savında.
Çalışmanın ikinci bölümü, Türkiye'nin Batı Medeniyetiyle Özdeşleşme Süreci ise,
Rönesans'ın ve hümanizmin Osmanlı-Türk tarihindeki yansımalarına odaklanıyor:
Fatih Sultan Mehmed'in İtalya ve hümanizm öncüleriyle yakın ilişkisi, bu ilişkinin
II. Bayezid ile zayıflayışı, Batılılaşmanın Osmanlı İmparatorluğunda topçuluk ve
denizcilik gibi pratik alanlarda süregelişi, Lâle Devri ile Batı üstünlüğünün
kabul edilişi, Tanzimat ile hukuk ve idarede güçlü bir Batılılaşma sürecinin
başlayışı ve nihayet Atatürk devrimleriyle tam Batılılaşma hedefinin
millî bir kültür dönüşümü haline gelişi... Halil İnalcık bu eserinde, Batılılaşma hareketinin yakın tarihimizdeki gelişim sürecini, tanınmış sosyologların analizleriyle de değerlendirerek son gelişmelere ışık tutmaya çalışıyor. Bu süreçte Cumhuriyet tarihinde yaşanan çalkantılara değiniyor ve Suat Sinanoğlu'nun savunduğu, Türk hümanizm hareketinin tam Batılılaşmanın ön koşulu
olduğu görüşünü de ayrıntılı biçimde ele alıyor.
Halil İnalcık 1916'da İstanbul'da doğdu. Ankara Üniversitesi DTCF'nin ilk
öğrencilerinden oldu. Yakınçağ Bölümü'nde doktorasını tamamladıktan sonra,
1952'den itibaren aynı üniversitede profesör oldu. 1972'de emekli olunca Chicago
Üniversitesi Tarih Bölümü'ne Osmanlı tarihi profesörlüğüne atandı. 1992'te Bilkent
Üniversitesi'ne Tarih Bölümü'nü kurmak üzere davet olundu. Bu yıllar içinde başta
Harvard olmak üzere Amerikan üniversitelerinde Osmanlı tarihi seminerleri düzenledi.
1973'te yayınlanan The Ottoman Empire - The ClassicalAge (1300-1600) (Osmanlı
İmparatorluğu - klasik çağ) kitabı tüm Balkan dillerine, Arapça ve Ukrayna diline
çevrilerek klasik bir kaynak kitap kabul edildi. An Economic and Social History of
the Ottoman Empire Türkçe, Yunanca, Lehçe ve Arapçaya da çevrildi.
Yurt içinde ve yurt dışında kendisine 20 fahri doktora tevcih edildi. İnalcık'ın
çalışmalarını sürdürdüğü ve arşivini bağışladığı Bilkent Üniversitesi'nde,
2008'de Halil İnalcık Centerfor Ottoman Studies
(HICOS; Halil İnalcık Osmanlı araştırmaları merkezi) açılmıştır