Konusu:
YAZARIN ÖNSÖZÜ:
Bu eserin birçok baskıları yapıldı; fakat bu baskı en doğrusu olduktan başka, buna ölüm ve ölümden sonra gelen ebediyet üzerinde üç görüşme de ilâve edildi. Gerçekten biz ebedî olarak var olacaksak, gerçekten şimdi ruhumuz bedenimizde bir tecrübe devresi geçiriyorsa ve bir gün gelecek Tanrı herkese yaptıklarının karşılığını verecekse, bu mevzu bizim için son derece önemlidir. Zaman ebediyetle mukayese edildiğinde, ancak bir andan ibarettir. Şimdiki hayatın bütün değerleri, — zenginlikler, şerefler, hazlar; bunlara tam bir sağlığı ilâve ediniz, ve Aristoteles’in en yüce saadeti tanımlamasında verdiği şeyden hiçbir şey eksik olmasın, — bunların hepsi hayalîdir; fakat çok gerçek de olsa, bütün olagelen şeyler ümidettiği- miz mesut ebediyetle mukayese edildiği zaman o kadar hiçliğe yaklaşırlar ki, insanın o kadar az şey elde etmek için bütün dikkatini ve bütün özenlerini verince hareket tarzından memnun olması imkânsızdır. Hepimiz önüne geçilmez bir şekilde mesut olmak isteriz; gölgesiz bir saadet, ebedî bir saadet demek istiyorum. Fakat ölüm kaçınılmazdır. Bütün tasarımızı suya düşürür. O halde bütün görüşlerimizi de değiştirmelidir; elinizden alamadığı değerleri araştırmaya bizi zorlamalıdır.
Şurası muhakkaktır ki, ölüm taşanlarımıza engel olur, zira ihtarlarına ayak uyduramadığımız zaman tasarlarımız aykm ve fena düzenlenmişlerdir. Ölüm gerçek saadetimize karşı durmak şöyle dursun, bizi bu saadete götüren de kendisidir.