Konusu:
ÖNSÖZ
?????????? ??????? ????? ????????????? ???????????? ???????????? ????? ?????????? ????????? ??????? ?????? ?????????? ???????????
Bizi Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafâ r Efendimiz’e ümmet kılan, Kur’ân-ı Kerîm’i ve Sünnet-i Seniyye’yi insanlara tâlim edecek âlim kullarını yaratan Yüce Rabbimize nihâyetsiz hamd ü senâlar olsun!
Ashâbını en güzel şekilde yetiştirip mâneviyât semâmıza parlak yıldızlar hâlinde döşeyen Rasûlullâh r Efendimiz’e, âl ve ashâbına da nihâyetsiz salât ü selâm olsun!
Hz. Ali t çocukluğundan itibaren Peygamber Efendimiz’in elinde yetişen; ilmi, hikmeti, ameli, ahlâkı ve hizmetiyle gönüllere taht kuran nâdide bir İslâm bahâdırıdır. Allah’ın şerefli bir kulu, Peygamber Efendimiz’in en yakın akrabalarından biri, dâmâdı ve dördüncü halîfesi; ümmet-i Muhammed’in de gözbebeğidir.
Hz. Ali’nin, Rasûlullâh r Efendimiz’in terbiyesiyle kemâle eren mâneviyat âlemi engin bir derya hâlini almış, ilâhî aşkla dalgalandıkça fazilet ve kemâlinden bütün ümmet-i Muhammed istifâde etmiştir.
Hz. Ali t ulvî bir mevkîde olması sebebiyle bazı insanlar tarafından yanlış anlaşılmış; bunlara tepki göstermek isteyen diğer bazıları da tersinden aynı hataya düşmüşlerdir. Dolayısıyla onun hakkında orta yolu yani Ehl-i Sünnet ve’l-Cemâat çizgisini muhâfaza etmek çok mühim bir husus hâline gelmiştir. Hikmet ehli zâtlar bu hususta şu tavsiyede bulunmuşlardır:
“Kendi mevkiini dostlarının gösterdiği nokta ile düşmanlarının gösterdiği nokta arasında ara!”