Türkan Şoray'ın 60'lı yılların melodramlarından 70'li yılların toplumsal gerçekçi filmlerine evrilen, ardından gelen sinemadaki büyük krizi atlatıp kadının özgürleşmesinin sembolü olacak filmlere uzanan sinema hayatı, aynı zamanda Türk sinemasının tarihine de ışık tutan birinci elden tanıklık özelliği taşıyor.