Alındığı Kurum:
Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı(TÜRGÖK)
Konusu:
Kopuş burada başlar işte: Bir yol çatına gelen masal kahramanlarının dönüşsüz seçenekleri sunulmuştur ona; ya zorunlu olanın kanatlarına takılıp gidecek ya gönüllü bir yolun yolcusu olacak ya da iç sızılarını yaşayacağı yolun kılavuzu kesilecek.
Nereye, ne yöne de gitse
kalbinde o sözlerin mührü olacak hep:
SÜRGÜN.
Sürgünlüğün Bin Yüzü, Feridun Andaç'ın hazırladığı bir sürgünde edebiyatçılar kılavuzu. Sürgün cezası insanlığın tarihi kadar eski; insanlar çeşitli nedenlerle yurtlarından, evlerinden, sevdiklerinden koparılmış, uzak memleketlere gönderilmiştir. Bu insanların içinde edebiyatçıların ayrı bir yeri vardır. Çünkü edebiyatçılar yaşadıkları deneyimi üretime dönüştürmekte, gittikleri yerleri edebiyat yoluyla anlatmaktadırlar. Ama bundan da önemlisi, yazar olmakla zaten kendi içsel sürgününü seçmiş edebiyatçılara verilen bu ceza böylece insanlık tarihinin devasa imgelerinden birine dönüşmekte. Sürgünlüğün Bin Yüzü, sürgüne gönderilmiş ya da kendi kendini sürgün etmiş edebiyatçıları anlatıyor. Ovidius'tan İlhan Berk'e uzanan bir sürgünde edebiyatçılar geçidi sunuyor bize Feridun Andaç.
Kitap üç bölümden oluşuyor: Sürgünlüğün Bin Yüzü, Özel Bir Sürgün ve Yeryüzünde Bir Sürgün... Kitapta yazıları yer alan yazarlar şunlar: Julio Cortazar, İlhan Berk, Nedim Gürsel, Mehmet H. Doğan, Afşar Timuçin, İrfan Yalçın, Oya Baydar, Heinrich Mann, Mehmed Uzun, Feridun Andaç, Albert Bensoussan, Robert Louit, Ali Akay, Edward Said, Franz. L. Neumann, Ovidius, Helene Monsarce, Birsen Karaca, Rafael Alberti, Pablo Neruda, Zoltan Szabo, Uğur Kökden, Tahar Ben Jelloun, Leila Sebbar, Bahar Lemee... Yeryüzünde Bir Sürgün başlıklı bölümde ise Juan Goytisolo, G. C. Infante ve Demir Özlü ile yapılmış birer söyleşi yer alıyor.
Yaşamlarının bir bölümünü sürgünde geçirmiş edebiyatçıların ilginç anıları kitaba renk katıyor, bu arada bütün büyük sürgünler de böylece anılmış oluyorlar. Onlar yazılarını oraya sırtlarında taşımışlardı, şimdi bu yazılar onları bize taşıyor.