Rus edebiyatında “büyük bir olay” ve bir dönüm noktası olarak değerlendirilen bu konuşmayı Dostoyevski, tüm hayatı boyunca karşılaştığı, kendisine yöneltilen suçlama ve eleştirilere meydan okur; Batıcılarla Slavcıları, halkla aydınları, Rusya’yla Avrupa’yı uzlaştırmaya çalışır.