Konusu:
Siz hiç nöbetçi ayakkabıcı dükkanı gördünüz mü? Ben görmedim ve bu adı taşıyan öyküyü büyük bir merakla okudum. Öyle ilginç geldi ki...
Erika'nın Kuyruğu adlı öykü de öyle. Biliyor musunuz, Erika bir kedi.
"Erika denen o küçük şeytan, büyük ekran bu televizyonun üstüne biblo gibi kurulup sincap kuyruğundan farksız kuyruğunu keyifle oynatmaya başladı mı tamam... Acı bir alarm sesi dolduruyordu ortalığı."
Neden acaba? Merak ettiğinizi biliyorum; ama size söyleyemem. Bunun için kitabı okumalısınız. Böylece Safiye Sultan'ın Sırma Saçları, Gevezenin Boş Kafesi, Vişneli Dondurma ve öteki öykülerde anlatılanları da öğrenmiş olacaksınız. Elinizdeki kitabın yazarıyla birlikte, öykülerde anlatılan çocuk dünyalarına doğru bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz?