araf

es düzenlemesi berbat, oyunculuk berbat. türk korku sinemasındaki izlediğim en berbat film

Dikkat, spoiler içerir!

birincisi bana çok yapay ve sahte geldi. kadının kürtaj olduğu sahnelerdeki acı çığlıkları da hiç inandırıcı değil. açıkçası bu filmin kürtajın ne kadar kötü birşey olduğu algısını güçlendirmek için yapılmış olduğunu düşünüyorum. yasak ilişkiler, sonra o ilişkiden olan çocuk, çocuğun aldırılması. toplumsal normların dibine kadar işlenip güçlendirilmeye çalışıldığı komik bir korku filmi. Eda'nın oyaların evindeyken banyoya gidip kürtaj olduğu sahneyi gördüğü ana baya güldüm. çocuk gelip elini tutuyor falan. korku öğeleri ile ahlaki kuralları güçlendirme çabası. yok kanlı ceninler, yok mezarlıkta gezen masum intikamcı çocuk v.s. oya'nın sesi de çok çocuksu yahu. kadınlar yaptıkları şeylerin bedelini öder zaten. hep kadınlar suçludur. renkler bile çok bilinçli seçilmiş. kan kırmızıları, korku ve dehşet için. beyaz, saflık ve temizlik için. kız çocuğu için pembe panter, pembe telefon. şöyle de bir detay var. kürtajdan üç yıl sonra Eda tekrar hamile kalıyor ve çocuğunu kaybediyor. ama ortalıklarda dolaşan çocuk beş altı yaşlarında. çocuk katil bebek chucky mübarek. :) ve, tebrik ediyorum, bunu şizofreniye bağlamışlar. şizofreni, bir korku filmi hastalığı. düşünüyorum da, acaba körlükten nasıl bir korku filmi yapılabilirdi? Ağlayan, güçsüz kadınlar, kadınları koruyan, dayanıklı erkekler... neyseki, en sonunda Cenk hastanenin önünde ağladı. başka bir mantıksızlık daha. Eda madem o kadar ciddi bir şizofreni hastası, bulunduğu odanın kapısı hem içeriden hem dışarıdan nasıl kolayca açılabiliyor? korku, pişmanlık ve duygusallığı güzelce harmanlamışlar. başta söylediğim yapılış amacına pek güzel hizmet ediyor. Eda'da öldü galiba en sonunda. Bu mudur yani? öldürme beni, delirtir öldürürüm seni. kategorisinin hakkını veriyor ama detayına inildiğinde beğendiğimi söyleyemem. alttaki mesaj daha en başta yazdığım şey çünkü.

ve tabiki bu filmin bizlere erişilebilir bir şekilde ulaşmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

filmdeki belkide tek gerçekçi sahne, Eda'nın kürtaj olduğu sahne. doktor ve hemşirenin umursamazlıkları ve doktorun eda'ya söylediği, yapıyorsunuz yapıyorsunuz, sonra biz uğraşıyoruz, cümlesi, gerçekten de şu an Türkiye'de kürtajın halini yansıtıyor. bu konuda, biraz araştırma yapıldığında, kürtaj yaptırmak isteyen kadınlara hemşireden kadın jinekoloji uzmanlarına kadar hemen hemen herkesin nasıl baskı uyguladığını; kürtaj sırasında, kadın daha çok acı çeksin de bir daha yapmasın diye, bile bile kadını uyutmadıklarını ve daha nicelerinin yapıldığını biliyoruz.

çünkü bu kız anne karnındaki bir bebeye n yapabilirki