Yazar:
Musa Gürbüz-Mustafa Turan
Konusu:
19. yüzyıl Osmanlı Devleti için adeta bir isyanlar çağı olmuştur. Osman
lı Devleti ile ilgili hemen hemen bütün politikaların merkezinde yer
alan isyanların genel ve ortak sebeplerinin yanı sıra her birinin kendine
münhasır sebepleri vardır. 1821 tarihinde Morada başlayan başkaldırıyı,
Fransız İhtilali’nden mülhem salt milliyetçilik fikrinin bir tezahürü olarak
görmek eksik olacaktır. Avrupa’yı yeniden yaratma fikrine kapılan Batılı
aydınların Yunan düşüncesine hayat kazandırarak hümanizm ile oryantalizmi
telif etmeleri, tabii olarak Yunan bağımsızlık düşüncesine tarihi bir
derinlik kazandırmıştır. Kısa sürede fikri ve siyasi gelişimi dini mesajlarla
besleyen Ortodoks Kilisesi de Yunan milliyetçiliğinin dini-fikrifiili merkezi
durumuna gelmiştir.
Yüzyıllarca Osmanlı toplumu içinde imtiyazlı bir konumu muhafaza etmiş
olan Yunan/Rum reayanın ne kadar zayıf olursa olsun Osmanlı Devleti’ne
karşı başarı elde etmesi mümkün olamazdı. İsyanın başarıya ulaşmasındaki
en önemli etkenin, başta Rusya olmak üzere Batılı devletlerin Osmanlı
Devleti’nde yaşayan gayrimüslim unsurları tahrik etmeleri olduğu görülmektedir.
Mora’mn merkezi olan Tripoliçe’de isyanın başlaması ile isyancıların, burada
yaşayan Kürklere yaptıkları mezalim daha sonraki dönemlerde tekrarlanan
bir olgu olarak karşımıza çıkacaktır.
Yorumlar
Hasan Taşkıran
Hasan Taşkıran
Sa, 04/05/2021 - 20:47
Kalıcı bağlantı
Teşekkür
Elinize gözünüze sağlık