Konusu:
Conrad, "Savaş ve Barış" 'a denk olan bu klasikleşmiş romanında, hayalinde yarattığı ama Venezuella, Colombia ve Panama gibi ülkelerin son derece gerçekçi betimlemesiyle var olan Costaguana adlı bir Güney Amerika ülkesinde sancılı bir dönemi, kendisinden çok sonra gelişen büyülü gerçekçilik yöntemleri ile çağının çok ilerisine geçerek kalıcı olan, edebi bir sanatçı yetkinliği ile anlatıyor.
Costaguana, Avrupalıların desteklediği başkan-diktatör Ribiera’nın yönetiminde, önceki zalim diktatörün vahşi ve gaddarca iktidarına göre nispeten daha ılımlı ama kısa süreli bir istikrar sağlamıştır; ancak Savaş Bakanı olan General Montero ayaklanmıştır. Tek başına kaçtığı, San Tome Gümüş madenlerinin olduğu zengin Batı Eyaletinin Başkenti Sulaco şehri de Montero'nun kardeşinin gerillalarıyla çevrilidir ve yeni zalim diktatör kapıdadır. Batı eyaletinin bağımsızlığı ve San Tomé madenindeki gümüşlerin akıbeti İtalyan denizci Nostromo’ya emanet edilir. Peki Nostromo herkesin sandığı kadar sağlam birisi midir, yoksa sahip olduğu ilkeler yozlaşmış siyasi ve ekonomik sistemin altında mı kalacaktır? Conrad’ın “muazzam bir tuval” adını verdiği hayalî bir ülkeyi hepsi birbirinden ilginç uluslararası karakterlerle doldurduğu bu hikâye, üzerinden bir asır geçmesine rağmen hâlâ tanıdık olan bir Güney Amerika tarihçesi.
“Başka herhangi bir roman yerine Nostromo’yu yazmış olmayı isterdim.”
F. SCOTT FITZGERALD