Konusu:
“Pek çok Müslüman, hicret deyince Peygamber’in buyruğu üzerine, bazı sahabelerin Mekke’den Habeşistan’a ve Medine’ye göç etmesini anlamaktadır. Bazılarına göre, genel olarak hicret; ilkel yahut yarı medeni bazı insanların coğrafi veya siyasi sebeplerle bir yerden başka bir yere göçmelerinden ibarettir. Müslümanlar için ise, Müslümanların ve Peygamber’in hayatında olmuş bir olaydır. Ne var ki, Kuran’ın hicreti anlatırken kullandığı ifadeden, hicretin felsefi ve sosyal açıdan çok derin bir kavram olduğunu sezinledim. Daha sonra, dikkatimi tarihe yöneltince, hicretin hiç de basit bir olayı değil, tam tersine son derecede muhteşem bir ilke olduğunu; buna rağmen şimdiye kadar, kimsenin bu konuya değinmediğini gördüm. Bütün tarih boyunca hicret, medeniyetlerin doğuşunda başlıca etken olduğu halde, tarih felsefesiyle uğraşanlar bile bu konuya gereken önemi vermemişlerdir.