Konusu:
Sadık Yalsızuçanlar'ın bilge Ebu'l-Hasan Harakani'nin yaşamını çarpıcı bir dille ve neredeyse gerçeküstü bir düzlemde anlattığı Cam ve Elmas romanı yeniden okurlarıyla buluşuyor.
Bir belgesel filmin çekimleri için Kars'taki Harakani dergahına yolu düşen ekibin kameranı, kentte gittiği yerlerde görüp işittiklerini zamanın ötesinde bir yerden, kalbinden anlatıyor.
İki epigraf ile açılıyor Cam ve Elmas; birincisi Ebu'l-Hasan Harakani'nin ta kendisinden: 'Yeryüzünde yolculuk edenin ayağı;gökte yolculuk yapanın ise kalbi su toplar.'
İkincisi ise Wittgenstein'dan. 'Yüreğimin büklümleri hep birbirine yapışmaya çalışır, ben de yüreğimi açmak için büklümleri hep yeniden çekip koparmak zorunda kalırım.'
Kitapta yüreğinin büklümleri birbirine karışmış bu anlatıcı; Harakani dergahının bügünkü şeyhi ile 'göz göze' geliyor ve Ebu'l Hasan Harakani'nin iklimine giriyor... Yalsızuçanlar, bedeni bugünde olan fakat ruhunun nerelerde dolaştığıno bilemediğimiz anlatıcısının hal ve tecrübelerini art arda sıralıyor.