Oyun Asla Berabere Bitmez

Yer, Litvanya'nın Vilna kenti, yıl 1943. Gettonun Alman komutanı Schoger, olağanüstü yetenekli genç satranç oyuncusu İzak Lipman'a, "dinle beni" der. "İyi dinle beni. Seninle karşılıklı bir oyun oynayacağız. Kazanırsan, çocuklar toplama kampına gönderilmeyecek ama ben seni öldüreceğim. Kaybedersen, yaşayacaksın ama on yaşın altındaki tüm çocuklar kamplara gönderilecek. Oyun berabere biterse, her şey olduğu gibi kalacak. Oyun alana toplanmış tüm getto halkının sessiz bakışları altında bir kaç akşam sürecektir. İzak onaltı yaşındadır. Kendisi gibi onaltı yaşında olan Ester'i sever. Oyunu berabere bitirmeye çalışacaktır elbette. Ne var ki, Shoger'in, bedenlere egemen olmasının ötesinde, insanlarda boyunduruk alına almak, kırmak istediği şeyin onların özgürlüğü, yazgıları olduğunu bilmektedir. Oyun ne uzayacak, ne de ertelenecektir. Yaşamla ölüm arasında, aşkla nefret arasında, insanla dramların en insanlık dışı olanı arasında Oyun Asla Berabere Bitmez.