Konusu:
“Sabah. Güneş Lüksemburg Bahçesi’nin üzerinde yükselmiş. Kuş cıvıltıları şehrin uğultusunu bastırıyor. Birkaç yüz adım ilerde Fleurus Sokağı bulunuyor. 27 numaralı binadaki bir anı levhasında şunlar yazılı: ‘GERTRUDE STEIN 1874-1946 / AMERİKALI YAZAR…’”
Gertrude Stein hakkında ne biliyoruz? Amerika doğumlu şair, yazar, koleksiyoner, dil cambazı ve kadın hakları savunucusu olduğunu. Yaşamının çoğunu Fransa’da geçirdiğini, Fleurus Sokağı no 27’deki dairesinin Picasso’dan Hemingway’e, Pound’dan Fitzgerald’a resim sanatının ve edebiyatın merkezi haline geldiğini. Dil ve üslup konusunda her zaman takıntılı olduğunu. Her şeyden önemlisi de Avrupa’da sanat tarihini baştan aşağı değiştirecek kültürel devrimlere ve yeniliklere birinci elden tanıklık ettiğini. Philippe Blanchon, çağa damgasını vurmuş aykırı bir karakterin hayatındaki kırılmaların izinde önemli bir biyografiye imza atıyor.