Konusu:
Kadim yeminler yeniden dillendirilsin:
Ölümden önce yaşam. Zayıflıktan önce güç. Hedeften önce yolculuk.
Ve pareleri yeniden sahiplerine verin.
Parlayan Şövalyeler tekrar ayağa kalkmalı.
Fırtınaların hükmü altında bir dünya Roshar. Dört yana dehşet salan ve sık sık ortaya çıkan fırtınalar hem ekolojiyi hem de uygarlığı etkilemiş durumda. Hayvanlar kabuklarının altında yaşama tutunmaya çabalıyor, şehirler ise sadece bu zorlu coğrafyanın koruma sağladığı yerlere kurulmuş.
Parlayan Şövalyelerin düşüşünden bu yana yüzyıllar geçmiş olsa da, şövalyelerin sıradan askerleri neredeyse yenilmez savaşçılara dönüştüren mistik kılıç ve zırhları olan Parekılıçlar ve Parezırhlar hala bu topraklarda.
Onlar için savaşlar veriliyor ve onlarla kazanılıyor savaşlar.
Izledigimiz dort kisi var: Birincisi hekim, tibbi bir kenara birakip icinde bulundugumuz donemin en vahsi savaslarinda bir asker olmaya zorlanmis. Ikincisi oldururken aglayan bir katil, bir suikastci. Ucuncusu bir hirsizin kalbi ustune bir alimin ve buyuk bir cizim sanatcisinin cubbesini giymis genc bir kadin. Dorduncusu ise bir yuceprens, yani savas acligi tukenirken gozleri gecmise acilmis bir savas beyi.
Dunya degisebilir, Dalgabaglama ve Parekullanma geri donebilir. Antik caglarin buyuleri tekrar bizim olabilir. Bu dort kisi iste bunun anahtari. Bir tanesi bizi kurtarabilir...Ve bir tanesi de bizi yok edecek.