Din ve imanın, örf ve adetin kolu kanadı altında, bir yandan öğrenen bir yandan işleyen fertlerden kurulmuş cemiyet abidesi, bir vakitler nasıl da vahdetli ve kıvamlı bir heybet arz ederdi. Büyük küçüğünü korur, küçük büyüğünü sayar; hoca talebeyi sever, talebe hocaya can verir; usta çırağa kanat açar, çırak ustaya el bağlardı.