Alındığı Kurum:
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Körler Kütüphanesi
Konusu:
Sürgünlük: Bir Yaşam Biçimi...
'Kendi Yurdunda Sürgünsün' kitaplarımın arasında özel bir yer aldı. Azime Korkmazgil'in beni çok duygulandıran mektubu (adının kitabın basımında unutulmasından ötürü özür dilerim), Mehmet Başaran'ın kitabı ödüllendiren yazısı (Cumhuriyet gazetesinde çıktı), çok sayıdı okur mektubu kitabı zenginleştiren katılımlar oldu.
Sonra yeniden düşündüm. Gerçekten de 'insan kendi yurdunda sürgün olabilirdi'. Kavramın genişlediğini farkettim. Belki 'kendi evimizde bile sürgün' olabilirdik. Kendi içimizde bile sürgün olabilirdik. Hayattan yalıtılmış, duygulardan yoksun bırakılmış insanlar aslında 'sürgün' değil miydi? Hepimiz zaman zaman 'sürgünde yaşama'nın hüznünü duymuyor muyduk? Bir anlamda dünya sürgünlüğüydü bu. Belki de sürgünlük, bir yaşama biçimi olmuştu.
Şimdi kitabın yeni basımı yapılırken bunları düşünüyorum. Belki bu kitap eksiktir ve tamamlanmayı bekliyordur. İlerde başka sürgünlük biçimlerini de eklemeyi düşünüyorum.
İnsanı anlamanın sonu var mı ki?...
Dr. Erdal Atabek
(Kitabın Girişinden)