Kupa Kızı

Simon Trott, gecenin karanlığını yırtan alevleri Cosima'nın güvertesinden izlemekteydi. Kısa aralıklarla gerçekleşen patlamalar, sahilin birkaç kilometre ötesindeki yangını gittikçe daha da büyütüyordu. Cosima'nın kaptanı yanına gelip, "Bu, o," dedi. "Max Havelaar. Birkaç dakika içinde batacağına eminim." Sonra dümenciye dönüp, "Tam yol ileri," diye bağırdı. Trott, "Kurtulan olacağını sanmıyorum," dedi. "Biraz önce yardım çağrısı yaptılar. Birileri hala sağ olmalı." "Şimdiye kadar çoktan ölmüşlerdir." Alevler içindeki gemiye yaklaşmışlardı. Kaptan dümenciye, "Ağır al," diye seslendi. "Denizi tarayın. Kurtulan var mı, bakın." Trott alevlerin ışığıyla aydınlanan denizi dikkatle taradı. Max Havelaar batmaya başlamıştı bile. Birkaç dakika içinde, bir daha asla ortaya çıkmayacak şekilde denizin dibine gömülecekti. Yeni bir patlamayla hava gündüz gibi aydınlandı ve Simon Trott, denizde hareket eden bir şey gördü. Havelaar'm birkaç yüz metre ilerisinde bir cankurta- 6 ran botu vardı