Konusu:
İşin başında, tek başına indi şehire... Ailesiz ve karısız... Şehrin geçim standardı kendisini, karısını ve ailesini geçindirmiyebilirdi alacağı ücretle... Tehlikeler getirebilen bu ilk iniş, başarı ile de çöküntü ile de sonuçlanabilen yeni bir deneydi ne de olsa ...İyisi mi işçi tek başına gitsin şehire... İşler istikrar bulduktan sonra karısını ve ailesini alacaktı yanına...
Tek başına ve gencecik... İşin başlangıcında fabrikanın işlerini ancak genç ve dinçler görebilir. Fabrikatörler de güçlü ve kuvvetlilere iş veriyordu...
Tek başına ve gencecik, hiç bir engeli olmıyarak... Şehre inince ahlâk, din, vicdan ve gelenekleri köyde bırakan genç, evinde karşısına dikilen engeli; başkasından utanma engelini görmiyecektir...
Tek başına, gencecik, engelsiz ve aldatıcılık ortamında... Şehirde (eskiden olduğu gibi) gizli ve aşikâr, fakat hep mevcut olan fuhuşla karşılaşacaktır.
Uzun süre ailesinden ayrı kalan bu gençler, nihayet tatil günlerinde kendilerini fuhuş ve şehvetin iğrenç batağında bulacaktır... İhtiyaç ismini verdikleri bu pislik, sonradan âdet haline gelecektir.
Bilâhare normal yaşantılarına dönüp, ailelerini şehre yanlarına getirdiklerinde veya yeni vatanlarında yeni aileler edindiklerinde, fuhuş; eskiden olduğu gibi zaruret sınırını aşacak ve anormal cinsi münasebetlerden kurtulmanın kolayını bulan yeni nesilleri, iğrenç bataklığına sürükliyecektir.
Vücudun ferdi peşkesinden, seks ticaretine (endüstrisine) kadar, değişik biçimlerde görülen fuhuş, şehirlerin yeni ve yegâne geleneği olacak ve bu gelenek kanunların himayesinde korunup varlığını sürdürecektir.
Evet evet, tekamül diye, realite ile yürüyüp, ütopya ile yaşamayan evrim diye, işte buna diyorlar.