Basit Katalog

Kitap türüne ait alt türler
Toplam 53987 sonuçtan 20401 - 20500 arası görüntüleniyor.
Bitirildi
metin - Türkçe
5 Ayrım
594,62 KB
Eser Türü: Kitap

Anadolu Mektupları Plinius Minor (Genç Plinius) olarak tanınan Gaius Plinius Caecilius Secundus'un, döneminin kültürel, ekonomik, mimari, toplumsal ve dini hareketlerine ışık tutan bir yapıtı. Kitap Genç Plinius'un Roma İmparatoru Traianus'la birbirlerine yazdıkları mektuplardan oluşuyor. Anadolu toprakları üzerindeki mimari yapılanmanın, yeni bir dinin, genç Hıristiyanlığın nasıl karşılandığının, bir zamanlar Anadolu topraklarında yaşamış "başka" bir medeniyetin tanıklığına soyunuyor okur her mektupta. Halkın gereksinimlerinin, bu gereksinimler doğrultusunda hiçbir biçimde otorite boşluğuna izin vermeyen İmparator'un devlet harcamalarını nasıl yönlendirdiğinin... Tarihçiler için bir başvuru kaynağı niteliği taşıyan Anadolu Mektupları, bunun dışında da özellikle Türk okuru için üzerinde yaşadığı toprakların tarihiyle ilgili boşlukları dolduracak, insanlık tarihi üzerine ilginç ve yararlı bilgiler verecek klasik bir yapıt.
James Greer
Işıl Özbek
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
640,31 KB
Eser Türü: Kitap

Kurt Cobain kimdi? Zenginliğe ve üne boğulmuş şımarık bir rock yıldızı mı? Uyuşturucudan ve can sıkıntısından zihni bulanmış bir bunalım ikonu mu? Bütün dünyaya dil çıkaran yaramaz bir çocuk mu? Evrenin yasını tutan bir bilge mi? Hayatı parmak uçlarıyla seyreden bir münzevi mi?
 Cobain’in her şeyden kaçmak için geldiği Dayton’da geçirdiği günlerin başka başka gözlerden aktarılışının kitabı bu. Parçalanmış kimliklerini bir arada tutacak bir tutkal peşindeki alkolik gençlerin modern zamanları, popüler kültürü, aşkı, cinselliği ve yaralarını kaşıyışları ya da. Kurt Cobain’i kim öldürdü cümlesinin çoğul yanıtı. Bir Kurt Cobain Romanı, yalnızlığınızı taşıracak, yitirdiklerinizi koyultacak, damağınızda bir zehri dolandıracak.

 Kurt Cobain’i bir yıldız ya da resmi tişörtlere basılan bir ürün değil, zaafları, kusurları ve ıssızlığıyla gerçek bir insan olarak okumak ve boğazınıza kadar zarif bir modern zamanlar eleştirisine batmayı göze alabiliyorsanız, Bir Kurt Cobain Romanı’nı sindirim sisteminize vakit kaybetmeden sokun deriz. Zira hazmı zor olabilir.
Gürsel Aytaç
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
939,29 KB
Eser Türü: Kitap

Zamana ve mekâna aidiyeti içinde dilin bireyselleşmesi yoluyla hayat ancak şeylerin birbiriyle ilişkisi içinde, yani yaşantı ilişkilerinden hareketle anlaşılır. Edebî-estetik yaratma ve anlam süreci içinde, yeni­den kurgulanmış yaşantılar sayesinde belirsizin dün­yası, varoluşun imkânları insanlığın önünde açılır. Böylece kişi, kelimelere değil, varlığın ta kendisine nüfuz eder. Edebiyat bu oluşu, varlığı yaşamak, temaşa etmek için bir araçtır. Dünyayı algılama ve bilme tarzları­mızın değişmesine göre pek çok kez değişime uğra­yan edebi formlar, tarzlar, diller ve üsluplar bu yaşan­tıların içeriği, özü hakkında birtakım hakikatleri sez­dirirler. Kişi gerçekliğin hem şimdi ve buradaki hem de öncesiz ve sonrasız bir zamandaki sabit imge­lerine, motiflerine, biçim­lerine bu sayede temas eder. İşte Genel Edebiyat Bilimi estetik ve poetik boyutları ihmal etmeden bütün bu edebî yaratma ve anlama süreçlerine nüfuz etmek üzere zamanın bilimsel ve teknik ruhuna uygun olarak teşekkül etmiş bir çalış­ma alanıdır. Üslup ve metin çözümlemelerinden ede­biyat estetiğine, edebiyat biliminin temel problem­lerinden edebiyat akımlarına ve kuramlarına, tarihsel gelişimi içinde diğer disiplinlerle olan ilişkilere ve Doğu'nun ve Batı'nın klasikleri ile ulusal edebiyatla­rın birbirleri üzerindeki etkileşim­lerine kadar ede­biyat hakkında genel bilgileri içeren bu son derece to­parlayıcı ve yetkin çalışmasıyla Gürsel Aytaç, dil ve anlatılarda vücut bulan kurgusal gerçekliğin arka pla­nına dair görüş ve tartış­maları okuyucunun dikkatine sunuyor.
Anne McCaffrey
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
957,45 KB
Eser Türü: Kitap

The fate of the galaxy is placed in the hands of Lunzie, who discovers the true nature of a new friend; Fordeliton, who is dying of a mysterious poison; Dupaynil, who is exiled; and Aygar, who tries to prove himself.
Aret VARTANYAN
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
446,02 KB
Eser Türü: Kitap

Sana karşı dürüst olacağım. Bugüne kadar herkes sana bir şeyler anlatmaya çalıştı. Ailen, öğretmenlerin, toplum, gazeteler, kitaplar... Sana nasıl yaşaman gerektiğini anlattılar, ne yapman gerektiğini ve kim olduğunu. Sen fazla bir şey istemedin aslında... Mutlu, başarılı olmak, sevmek, sevilmek, hayallerini yaşamak, kendini değerli hissetmek... Yaşadıklarınla, zamanla, ruhun, zihnin karıştı. Artık sana anlatılanlara da ruhun doydu. Ben de çok sıkıldım. Mutluluk için, başarı için, kendim olmak için bana sürekli vaatlerde bulunan kitaplardan, seminerlerden, kurallardan, öğretilerden... Yıllarca yol aldım, oradan oraya sürüklendim... Sonunda cümleleri topladım. Ve elinde tuttuğun sayfalara taşıdım. İnsanlara karıştım, gözlerine baktım, yüreklerinde yer buldum. Sorum aynıydı, “Gerçekten yaşıyor musun? Yoksa sadece nefes mi alıyorsun?” Her cümlesi damıtılarak yazılmış, deneyimle ve gerçek hayatla boyanmış gerçeğimi paylaşıyorum. Klişelerden, basmakalıp sözcüklerden uzak yüreğimi ve dünyamı ardına kadar sana açıyorum. Günahlarınla, sevaplarınla, eksilerin artılarınla, karanlık noktalarınla, yaralarınla sen, sensin... Tüm kapılarını açacak, seni gerçekten yaşamaya götürecek bir tane gerçek var. Elinde tuttuğun sayfalar, onu sana göstermeye geldi. Kitapları ve Yaşam Atölyesi ile yüz binlerce insana ulaşan Aret Vartanyan, Gerçekten Yaşıyor musun?’da kendimiz olabildiğimiz, hayallerimizi yaşadığımız ve son nefeste “İyi ki yaşadım!” diyeceğimiz bir yaşamın sırlarını paylaşıyor.
Zeki Kanmaz
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
456,07 KB
Eser Türü: Kitap

Patlamış mısır 1920’lerde çok gürültüye neden olduğu için birçok sinemada yasaklanmıştır. Beyaz Saray da 13092 adet çatal, bıçak, kaşık vardır. Kilo alabilmek için 22 kilo patates yemek gerekiyormuş. Yarasalar bir mağaraya girdiklerinde önce sola dönerler. En uzun süre uçan tavuk 13 saniye havada kalmıştır. 1830’a kadar domatesin zehirli olduğu sanılıyordu. Normal bir insan günde ortalama 15 defa gülüyor. Her pul yalayışında insan 0.1 kalori veriyormuş
Guy De Maupassant
Bertan Onaran
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
361,04 KB
Eser Türü: Kitap

Guy de Maupassant (1850-1893) : Ünlü romancı L. N. Tolstoy'un '... sayıları az olmakla birlikte, Maupassant gibi bir başka tür insan daha vardır ki, bunlar her şeyi kendi gözleriyle, içerdiği önemi ve anlamıyla, olduğu gibi görürler' sözleriyle andığı yazar ardında pek çok roman, öykü, deneme ve tiyatro oyunu bıraktı. Yazarın 1882-1887 arasında, özellikle 1883'te gazetelerde çıkmış öyküleri ölümünden sonra,1900 yılında Gezgin Satıcı başlığı altında bir kitapta toplandı. Maupassant bu öykülerde, terk edilme duygusunu, kaygıyı, kadınla erkek arasındaki eşitsizliği, en büyük salgın hastalık saydığı savaşı anlatıyor. Kimi zaman güldüren, çoğu kez acıyla gülümseten öyküleri en yalın, en çarpıcı anlatımla dile getiriyor.
Akın Ok
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
1011,98 KB
Eser Türü: Kitap

İzmir Cumhuriyet Meydanı'nda bir Polis Memuru ile dertleşme anları: "19 yaşında bir oğlum var ve meydanlarda. 17 yıldır bu meslekteyim. Tek bir insana, mermi yada gaz sıkmadım hayatım boyunca. Direnişçilere bu zülmu yapanlar 22-25 yaşları arasında, Cemaatin işe aldığı, üniversite mezunu, hazırlanan yasa ile askerlikten muaf tutulan, ceplerine hiç iş bulma umutları yokken her ay 2000 lira para konan, sözde Çevik Kuvvet polisleri. Siz bizim askerlerimizsiniz dendi onlara, onlarda diyetlerini ödüyorlar." Bunlar bizim halkımızn cümleleri, artık herkes gezi olaylarının üç beş tane ağaç olmaktan nasıl çıktığını Ulusal bir direnişe nasıl dönüştüğünü bunun nedenlerini biliyor. Orada yaşananlar neydi? Bazılarının üç beş çapulcu dediği insaların milyonlarca olmasının ardında ki gerçeği aralayan neydi? Olayları Yaşayanların kendi kalemlerinden yansıyan bu kitapta; Sanatçıları, Yazarları, Şairleri, Yönetmenleri, Oyuncuları, Tiyatrocuları, Aydınları diğer öğeleriyle bütün Halk Gezi Parkı için, olayların ortasından, ta içinden ne dedi? Bize neler yazdı? Kağıda dokunan kalem daha çok yangın çıkarsın diye yazanlar arasında; Kenan İmirzalioğlu, Tayfun Gültekin, Ataol Behramoğlu, Ahmet Can Akyol, John Harte, Suna Aras, Ernur Kalender, Gülsüm Cengiz, Mustafa Köz, Hakkı Zariç, Cuma Boynukara, Halil İbrahim Özcan, Kahraman Eroğlu, İsmet Alıcı, Mustafa Kaplan, Burhan Akdağ,Yusuf Çiçek, Salih Aydemir, Ahmet Çakmak, Hasan Cihat Örter, Serdar Yayla, Metin Gençdoğan, Burhan Güven, Nurcan Çelik, Nalan Çelik, Ayten Mutlu, Esat Korkmaz, Peyote Hasan, Soner Doğançay,Cengiz Yıldırım, Tuna Bozyiğit, Recep Ergül, Atilla Meriç, Handan Kaynakgöz, Berrin İlhan, Nursel Bayram, Kemal Kızıltoprak, Şükran Üst, Rüzgar Fidan, Hüsnüşen Yaşar, Müslim Çelik,Taşkın Aşan,Nezihe Altuğ, Ilgaz Ok, Cevat Sarıkartal, Nazmi Akyıldız, Erdem Dağlı, Murat Tükenmez gibi onlarca emek yıldızı Gezi Parkı Direniş yazıları ıslığıyla kitabımızın sayfalarına aktılar onların selamıyla ... "Enki Yayınları" her yere adım adım dağıtmaya başlıyor tıpkı Gezi Parkı yaprakları gibi...
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
1,18 MB
Eser Türü: Kitap

Size dünyanın en eski ve en güçlü masallarından birini sunuyoruz. Sümür, Asur, Akad gibi Mezopotamya ülkelerinde ortaya çıkan bu masal zamanımıza kadar ulaşabilmiştir. Bu masal Kral Gılgamış'in yaşama serüveninin ve ölümsüzlüğü arayışının destanıdır. Bu masalda insanoğlu doğanın gizlerini çözmek içinde bulunduğu korkulu dar çemberi kırıp aşmak ister.
Reşat Nuri Güntekin, Charles Chaplin
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
1003,57 KB
Eser Türü: Kitap

'Gizli El'; Reşat Nuri Güntekin'in, 'Cemil Nimet' takma adıyla, 'Dersaadet' gazetesinde (1920) tefrika edilen ilk romanlarından biridir. Gizemli bir dünyanın dile getirildiği bu eserde, bir yazarın düş gücünün sözcüklerine nasıl başarıyla yansıdığını görebilirsiniz. Reşat Nuri Güntekin 1889'da İstanbul'da doğdu. İlköğrenimini Çanakkale'de yaptı. Çanakkale İdadisi'nde, Mekteb-i Sultani'de (Galatasaray Lisesi) ve İzmir'de bir Fransız okulunda okudu. 1912'de Edebiyat Fakültesi'ni bitirdi. 1916-1919 arasında İstanbul'da Vefa ve Erenköy liselerinde öğretmenlik yaptı. 1931'e kadar çeşitli liselerde Türkçe, Fransızca, Edebiyat, Felsefe ve Pedagoji dersleri verdi. Ardından Milli Eğitim Bakanlığı müfettişi oldu, 1939'a kadar Anadolu'yu dolaştı. 1939-43 arasında Çanakkale milletvekili, 1950'de Paris'te Kültür Ataşesi ve Türkiye'nin Unesco temsilcisiydi. 1954'te emekli oldu, İstanbul Şehir Tiyatroları Edebi Kurul üyeliğine seçildi. 1956 Aralık'ında, tedavi için gittiği Londra'da kanserden öldü.
JAMES BLISH
Reha Pınar
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
350,60 KB
Eser Türü: Kitap
Frederic Forsyth
Fikret Arıt
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
904,84 KB
Eser Türü: Kitap

İnternette konusu bulunamamıştır.
Ergun Candan
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
611,90 KB
Eser Türü: Kitap

Bir zamanlar Orta Asyaʼnın en büyük gizemlerinden biri olan ve Türk Mitolojisi’nin temelini oluşturan AGARTA ve ERGENEKON Efsaneleriʼnin ezoterik bilgiler ışığında ele alındığı bu kitapta, ilgiyle okuyacağınız konulara yer verilmiştir. Bir zamanlar Orta Asyaʼnın en büyük gizemlerinden biri olan ve Türk Mitolojisi’nin temelini oluşturan AGARTA ve ERGENEKON Efsaneleriʼnin ezoterik bilgiler ışığında ele alındığı bu kitapta, ilgiyle okuyacağınız konulara yer verilmiştir: Agarta ve Şambala Gizli Yeraltı Uygarlıkları Tarikatların İlk Ortaya Çıkışı Bâtıni ve Tasavvufi Sufi Çalışmaları İslam Ezoterizmi Günümüzdeki Tarikatların Dejenerasyonu Doğu Gizemleri Tevratʼta Gizlenen Gerçekler Adem ve Havvaʼnın Kozmik Kökeni Lanetli Kitaplar Türklerʼin Atası Gök Kurt Ergenekonʼdan Çıkış İnsanlığın Gizli Kökeni 2000 Yıldır Saklanan Sırlar Yılanoğulları, Tanroğulları Gizli Öğreticilik ve Mabetlerde Açıklanan Kutsal Bilgiler Hitler’in Karargahı’ndaki 12 Tibetli Rahibin Sırrı Dinler, Mitosler ve Ardındaki Gerçekler Bu kitabın hazırlanmasında şu anda Anıtkabir Kitaplığı’nda saklanan Atatürk’ün Dinler Tarihi’ne ışık tutan araştırması öncülük etmiştir.
Judith McNaught
Mine Atafırat
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
2,76 MB
Eser Türü: Kitap

ısı Danielle Steel hayranı okuyucularımızın çok severek okuyacağı bir yazar olan Judith McNaught, Amerika’daki aşk romanı yazarları arasında seçkin bir yere sahip. Öykü kurmadaki ustalığı, tüm eleştirmenlerin tartışmasız olarak kabul ettiği en belirgin özelliği. Küçük ve sakin bir kasabada polis olan Sloan Reynolds, güzel, akıllı, kendine güvenen ve herkesin sevdiği bir genç kadındır. Her zaman herkesin yardımına koşar; bir miniğin dallara takılan uçurtmasını indirmek için ağaca tırmanırken de, bir yaşlının kayıp köpeğini ararken de, hep aynı sevecenlik içindedir. Derken, otuz yıldır kendisini hiç aramamış olan babası, Sloan’ı, kız kardeşini ve kendisini yakından tanıyabilmesi için, son derece şık bir kasaba olan Palm Beach’e davet eder. Genç kız gitmek istemez, ancak FBI ajanı Paul Richardson devreye girer ve Palm Beach’te yapacağı bir araştırmaya yardımcı olabilmesi için, Sloan’ı bu teklifi kabul etmeye zorlar. Sloan Palm Beach’e gider, yaşamı boyunca hiç karşılaşmadığı babasını, kız kardeşini, ninesini yakından tanır ve “Beyaz Atlı Prens "i ile karşılaşır. Yakıcı bir aşk yaşarken umulmadık gelişmeler olacak ve Sloan üzücü ikilemler yaşayacaktır. Popüler romanın en tanınmış yazarlarından olan Judith McNaught okuyucular için tam anlamıyla bir hazine. Literary Times Judith McNaught ’ın, bir aşk romanını soluk kesici bir maceraya çeviren, eşi bulunmaz bir yeteneği var. Nancy R. E. O’Brien
Thomas Bernhard
Esen Tezel
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
16 Ayrım
747,19 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Damla Harputlu

Thomas Bernhard külliyatı içinde özel bir yeri olan, yazarın erken dönem eserlerinden Sarsıntı, yapısal anlamda heterojen sayılabilecek iki farklı tonda yazılmış düzyazıyı birleştiren, dönemi içinde yenilikçi biçemiyle dikkat çeken, insan doğasına ilişkin karanlık, kuraldışı bir anlatı. Anlatının ilk bölümünde; bir sabah bir doktor ile oğlu nemrut, dağlık Avusturya kırsalında, günlük gezintilerinden birine çıkarlar. Rastladıkları sefalet, delilik ve çetin doğanın vahşiliği ile boğuşan birtakım renkli şahsiyetleri gözlemlerler. İkinci bölümdeyse farklı özgül ağırlıklara sahip meseleleri kendi bakış açısıyla öğüten, delibozuk, paranoyak Prens’in acımasızca akıp giden uzun monoloğuna tanık oluruz. Thomas Bernhard Sarsıntı ile, varoluşun gizemine, insanın cinnet eşliğinde yürüyen, sağaltılamaz yaban yalnızlığına ilişkin delice hakikatlerle örülen bir söz ustalığı sergileyerek istikrarlı biçimde terbiyesini koruyan Avusturya edebiyatını ormana kaçırıyor.   “Bu sarsıntılardan sadece ben etkilenmiyorum,” dedi, “herkes bu sarsıntılardan etkileniyor. Biz aslında, büyük olduğunu sanmayın, dar bir binada hep beraber yaşıyoruz ve birbirimizden yüzbinlerce kilometre uzağız...”
Sait Faik Abasıyanık
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
11 Ayrım
142,50 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Mahmut YILMAZ

“Yerimden kalktım. Aynaya doğru ilerledim. İki hanımın sessizce beni dikizlemelerine aldırış etmeden baktım. Perişan bir haldeydim. Yüzüm sapsarıydı. Gözlerim kıpkırmızı. Kenarlarından fırlayan saçlarımı toplamak için şapkamı çıkarınca şöyle parmaklarımla bir tarasam elimde kalacaklarını sandım. Şapkamı giyip kenarlardan fırlayan saçları içeriye tıktım. Dışarı çıktım. Vapur Kadıköy’den kalkmış geliyordu. Haydarpaşa İstasyonu’na baktım. Kocaman kapılarından ötede kırmızı yeşil fenerli, demiryollu, trenli, yolculu, meraklı, düşünceli, perişan, yerini bulmaya çalışan bir âlem vardı. Her gün yüzlerce tren binlerce hikâye getiriyor, binlerce hikâye alıp gidiyordu.” “Hikâye Peşinde” adlı öyküden. (Tanıtım Bülteninden)
Fahri Çoker
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
37 Ayrım
880,21 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Buğra Zayim

Türk siyaset tarihinden gelip geçenler.
Ömer F. Oyal
Bitirildi
bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
12 Ayrım
584,17 MB
Eser Türü: Kitap

“Şahitlik, adı konulmamış bir tutsaklıktır, akıp geçenin hatırasına hapsolmaktır.” 25 Temmuz 1943… Çukurova Ekspresi iki gün sürecek Adana-İstanbul seferi için yola koyulur. Namus derdi ya da yasak aşk yüzünden kaçanlardan, askerlere, memurlara, müzisyenlere, mahkûmlara, kondüktörlere dek pek çok insanı ve hikâyeyi taşıyan, üstelik bütün bu hikâyelere büyük bir merakla kulak veren 11 numaralı vagondayız. Anlatıcı ise bu meraklı vagonun ta kendisidir. 11 numaralı vagonun ağzından iki gün boyunca tanık olduklarını ve sefere ilk çıktığı 1900 başlarından Bağdat demiryolunun inşasını ve haliyle bir imparatorluğun yıkılıp yeni bir devletin inşasının 1943 yılına kadar gelen hikâyesini dinleriz. Zaman Lekeleri, Ömer F. Oyal’ın kaleminden sürükleyici bir memleket ve memleketten insan manzaraları tarihi…
Kemal Yalçın
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
26 Ayrım
284,97 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Feyza Keli

Emanet Çeyiz, Denizli'nin Honaz Köyü'nde yaşayan bir Rum ailenin, sürgüne gönderilirken Müslüman komşularına bıraktığı kızlarının çeyizinin, yaklaşık seksen yıl sonra aileye geri veriliş öyküsüdür. Kemal Yalçın, dedesine emanet edilen çeyizi teslim etmek üzere Minoğlu ailesinin izini sürerken, on beş Rum ve on beş Türk mübadilin yaşam öyküsünü ve duygularını kendi ağızlarından aktarır bize. Bugün hemen hemen hiçbiri hayatta olmayan, doğdukları topraklara duydukları özlemle bu dünyadan göçüp giden bu insanların anlattıkları, onların bir bakıma son sözleri, vasiyetleridir. "Bak şu bahçenin güzelliğine. Şu şeftaliye, şu eriğe, şu armuda, şu çiçeklere bak. Hepsi birlikte güzel... Bir ülkenin içinde ne kadar din, dil, ırk varsa o kadar zenginliktir bu... Budur sana, Sinoplulara, Ayancıklılara ve Türklere son sözüm: Tek meyveyle bahçe olmaz..." - Ayancıklı Baba Yorgo
Taika Waititi
Emine Berre Gümüş
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
1 Ayrım
179,70 MB
Eser Türü: Sesli Betimleme
Seslendiren: Ünsal Coşar
IMDB Puanı:
7.9

Thor serisinin 2017 yılında izleyiciyle buluşacak olan üçüncü filminde, yaklaşmakta olan Norse kıyametine tanık olacağız. Asgard'tan uzakta, evrenin öbür ucunda hapsolmuş olan Thor çıkış yolu bulamamaktadır. Üstelik güçlü çekici de yanında değildir ve Asgard bir yıkımın eşiğindedir. Ragnarok zamanı gelmiştir, eğer gerçekleşirse bütün Asgardlıları yok edecek olan yıkımın sorumlusu ise acımasız Hela'dır. Ancak Asgard'ı kurtarabilmek için öncelikle özgür kalmalı, bunun içinde karşısına eski müttefiki Hulk'ı çıkaran ölümcül bir yarışmayı kazanmalıdır... Craig Kyle ve Christopher Yost ikilisinin senaryosunu kaleme aldığı filmin başrollerinde bir kez daha Chris Hemsworth ve Tom Hiddleston bulunuyor.
Homeros
Azra Erhat
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
4,96 MB
Eser Türü: Kitap

Ilyada ve Odysseia, Egeli bir ozan olan Homeros’un yarattığı iki büyük destandır. Homeros, sözlü edebiyat geleneğini sürdüren bir ozandı. Bu destanları İsa’dan önce dokuzuncu yüzyılda yarattığı sanılıyor. Yazılışı, kaleme alınışı daha sonradır. Bu İzmirli büyük ozan, Ilyada’du, Troya Kentinin destanını anlatır. Troya Kenti, Çanakkale Boğazının beri yakasında bugünkü adıyla Hisarlık Tepesine kurulu zengin bir kentti. Yunanistan’dan gelen Akhalar’ın saldırısına uğrar. Bu savaşta iki toplum karşı karşıya gelir. Yurtları Anadolu’da bulunan Troyalılarla Yunanistan’dan gelen Akhalar Topluluğunun savaşıdır bu büyük destan. Akha- lar Topluluğu Yunanistan’ın çeşitli bölge krallarından oluşmuş bir ordudur. Her kral, kendi gemileri ve adamlarıyla yola çıkmıştır ve bu ordular, krallar kralı Agamemnon’un yönetiminde örgütlü ve birleşiktirler. Güçlüdürler. Akhalar, daha soylu, daha yürekli, daha akıllı ve daha örgütlüdürler. Ve savaşı kazanırlar. Ilyada, Troyalıların yenilgisinin destanıdır. Ilyada destanı, 24 bölümden ve 16.000’i aşkın dizeden oluşur. Troya Savaşının dokuzuncu yılında 51 günlük bir süreyi kapsar. Yani o büyük savaşın kısa bir kesitidir bu destan. Yunanca aslından, Azra Erhat’m, A. Kadirle birlikte yaptığı bu ölümsüz çeviriyi Can Yayınları olarak kıvançla yayımlıyoruz.
Homeros
Azra Erhat
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
4,00 MB
Eser Türü: Kitap

Homeros ODYSSEİA v @$3 Egeli büyük ozan Homeros un destanlarından ilyada bir olayın, Odysseia ise bir kişinin destanıdır. Çağdaş okurlar, Ilya- da’ dan daha sonra yaratıldığı anlaşılan Odysseia yı bir destandan çok çağdaş bir romana, bir filme benzetirler. Gerçekten de konusuyla romanı, kurgusuyla filmi andırır bu destan. Her iki destan, anlatım tekniği açısından da değişiktirler. Troya kentinin destanı olan İlyada’da olaylar düz akışlı bir anlatımla sergilenirken, Odysseia’da anılar, öyküler, geriye dönüşler, yer ve zaman atlamalarıyla, olay içinde olayların anlatıldığı çağdaş bir roman kurgusu görülür, ilyada, gerçek bir destandır; büyük bir olayın ve o olaya karışmış pek çok kişinin insanüstü güçlerle ilişkisini anlatır. Odysseia ise bir tek kişinin, kral Odysseus’un öyküsüdür. Troya Savaşı biteli on yıla yaklaştığı halde İthaka Kralı Odysseus, yurduna dönememiştir. Yıllardır bir adada tutukludur. Tanrılar sonunda yurduna dönmesine izin verirler. Odysseia destanı, Odysseus’un on iki gemisi ve yoldaşlarıyla yola çıkışıyla başlar, üç yıl denizlerde sürünüp bin bir tehlikeyi savuşturmasından
Ezel Akay
Nazlı Düşmez
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
1 Ayrım
179,87 MB
Eser Türü: Sesli Betimleme
Seslendiren: İlker Uykal, Çiğdem Banu Yeşilırmak
IMDB Puanı:
7.5

Karagöz ile Hacivat güldüren ve aynı zamanda da düşündüren sohbetleri ile karşımızda. Mekan Bursa ve zaman da 14. yüzyıl. Anadolu’daki Moğol tehlikesi mevcutken halkın büyük bir kısmı firarda. Bursa yeni yerleşim alanları. Hem halk hem de çeşitli devletlerin ve beyliklerin liderleri de bu kente sığınır. Dinleri, dilleri farklı olan insanların bir arada yaşadığı Bursa kaosa dönüşür. Osmanlı da, İmparatorluğu’nun ilk tohumlarını atmaktadır. Akıllı ama cahil, sinirli ama komik Karagöz, kendisinin aksi olan zekasını fırsatçılığı ile birleştirip her işten sıyrılan Hacivat ile tanışır. Orhan Gazi’nin adına yapılan caminin inşaatında beraber çalışmaya başlarlar. Bu sırada mizah yönü kuvvetli sohbetleri hemen farkedilir. Atışmaları sırasındaki komiklikleri o kadar ünlü olur ki, davetten davete koşmaya başlarlar. Ancak şöhretin bedeli ağırdır.
Raoul Vaneigem
Işık Ergüden
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
312,87 KB
Eser Türü: Kitap

Din eleştirisinin sonunda varacağı yer, insanın insan için yüce varlık olduğu doktrinidir; keza insanın değersiz, köleleştirilmiş, terk edilmiş, aşağılık bir varlık olduğu bütün toplumsal ilişkileri yıkma yönündeki kesin buyruğa varır. Karl Marx Din, insanları bunaltan, gözünü açtırmayan aşağılamanın en tamamlanmış biçimidir. Tanrıların onurlandırıldığı her yerde halkların yalnızca adı insandır. İlahi kudret, ekonominin insanı yaşamdan koparıp çalışmaya indirgediği anda insanın mahkûm olduğu güçsüzlükten doğmuştur. Evrenin yaratıcısı, insanın efendisi ya da kaderinin tek buyurucusu bir Tanrı fikri, özgül anlamda insani gerçek güç olan yaratıcılığın çalışma zorunluluğu nedeniyle yolundan saptırıldığı bir sistemin dalaveresidir. Peki, gökyüzünün yeryüzü üzerindeki gücüne duyulan bu aptalca inanç neye dayanır?
Mina Urgan
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
1,07 MB
Eser Türü: Kitap

D.H. Lawrence, yirminci yüzyılın ilk yarısında işçi kökenli tek İngiliz romancısı: "D.H. Lawrence, çağdaşları James Joyce ya da Virginia Woolf gibi, biçimsel açıdan bir yenilik yapmadı. Onda yepyeni olan biçim değil, içeriktir... Lawrence'ın ana konusu, her romancınınki gibi, insan ilişkileriydi...yaptığı yenilik, kadın-erkek ilişkisinde öteki romancılar gibi yalnız duygularla düşüncelerin değil, cinsel dürtülerin de etkisini vurgulamaktı." İngiliz edebiyatı "duayen"imiz Mîna Urgan, 1995'te yayımladığımız ve aynı yıl Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'nü -Nermi Uygur'un kitabı Tadı Damağımda (YKY, 1995) ile- paylaşan Virginia Woolf'tan sonra, çok sevdiği D.H. Lawrence'ı yazdı ve kitabını "D.H. Lawrence'ı seven ve çeviren sevgili öğrenci(si) ve meslektaş(ı) Akşit Göktürk'ün anısına" aldı. D.H. Lawrence: Üç ustaya üç kat saygıyla okunacak bir kitap...
Rainer Maria Rilke
Nazar Tüysüzoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
153,12 KB
Eser Türü: Kitap

1912 kışında ruhsal durumu endişe verici bir hal alan Rilke, uzun bir psikanaliz sürecine girmeyi düşündüğü bir dönemde, Prenses Maria von Thurn ve Taxis’in davetlisi olarak, Triest Körfezi’nde, uçurumlar üzerine kurulmuş Duino Şatosu’na gider. Adriyatik’in derin mavi sularına bakan bu şatonun eteklerinde, kayalar üzerinde gezinirken, rüzgârın uğultuları arasında esrik bir ses işitir: “Haykırsam, kim duyardı sesimi melekler katından?” Aynı günün gecesinde, fırtınalı bir havada tavan arasındaki köhne bir odada ilk ağıdı yazıp çıkarır. Ardından da Gebsattel’e bir mektup yazarak tedaviye gerek kalmadığını bildirir. Birinci Dünya Savaşı’nda ağır hasar gören şatonun anısına eserine sonradan Duino Ağıtları adını verecek olan Rilke, eserini 1912 kışı ile 1922 Şubatı arasında, on yıllık sancılı bir dönemde tamamlar. Bu ilginç süreç pek çok eleştirmen tarafından Rilke’nin kişisel olgunlaşma süreciyle paralel görülmüştür. Duino Ağıtları ile şair, dünya yazınının büyük ustaları arasındaki yerini almıştır. Belirgin bir teolojik ve ideolojik yapıdan uzak bir dille yazılan ağıtlar, insanın varoluşsal kaygılarını ele alır.
SLAVOJ ŽIŽEK
Mehmet Öznur
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
173,73 KB
Eser Türü: Kitap

Zizek için Tarkovski'yi ilginç kılan onun filmlerindeki özgün biçimdir. Tarkovski maddi unsurları zamanın kendisi olarak kullanır ama aniden en içsel alana ilişkin olan zamanın melankolikliğini, belirsizliğini bize hissettirir. Zizek'e göre Tarkovski'de gerçekliğin tam da maddi dokusunun dağılmasıyla ruhani bir derinliğe ulaşılır. Tarkovski, kendimizi maddi gerçekliğin üstüne yükselterek ulaştığımız standart ruhani motiflerin ötesine, daha derin, daha önemli deneyimlere sürükler bizi. Tarkovskici mıntıkada özel hiçbir şey yoktur, her şey aynı ve bildiğimiz gibidir. İşte tam da bu sebepten inançlarımızı, korkularımızı, iç dünyamıza ait şeyleri buraya yansıtabiliriz. Lacancı psikanalizin araçlarıyla Tarkovski'nin materialist bir yorumunun da mümkün olabileceği tartışılıyor bu metinde.
Ahmet Cevizci
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
4,70 MB
Eser Türü: Kitap

Büyük Alman şairi ve düşünürü Johann Wolfgang von Goethe, “Üç bin yılın hesabını göremeyen karanlıkta yolunu bulamaz; günü gününe yaşar ancak” derken, sadece bireylerin değil, toplum ya da kültürlerin de felsefe tarihine duydukları ihtiyacı anlatmak istiyordu. Modern dünyanın karmakarışık ve her yönüyle bunaltıcı koşulları içinde insan, hayatını doğru yönetebilmek ve ona anlam katıp değer yükleyebilmek için felsefeye, büyük felsefi soruları yanıtlamaya ihtiyaç duyar. Felsefe yapmayı öğrenebilmek içinse felsefe tarihine ihtiyaç duyulur. Bunun da en önemli nedeni, büyük filozofların iki bin beş yüz yıldan beri ele aldığı konu ve soruları, hâlâ onların bize sağladığı ipuçları veya argümanlar üzerinden sorguluyor olmamızdır. “Adaletin, mutluluğun, aşkın ne olduğu”, “kimin, nasıl yönetmesi gerektiği”, “siyasal bir sistemin hangi temel etik ve politik ilkeler üzerine inşa edileceği”, “gerçekten var olanın ne olduğu”, “bizim başkalarına karşı ne tür yükümlülüklerimizin bulunduğu” gibi soruları soranlar ilk bizler değiliz. Bu sorular, Sokrates, Platon ve Aristoteles tarafından da sorulmuş ve felsefe tarihi boyunca daha pek çok filozofun ilgi odağında yer almıştır. İşte bundan dolayıdır ki felsefe ve felsefe tarihi, entelektüel dünyamızı zenginleştirecek, yolumuzu bulmada bize yardımcı olacak fikirlerle ve çıkartabileceğimiz derslerle doludur. Çağdaş İspanyol düşünürü George Santayana “Geçmişi hatırlayamayanlar onu tekrarlamaya mecburdurlar” sözüyle tam da bunu kastediyordu. Ahmet Cevizci’nin Felsefe Tarihi, Antik Yunan’dan Hıristiyan ve İslam felsefesine, modernizmden postmodernizme kadar, işte bu iki bin beş yüz yıllık düşünce tarihini ayrıntılı, sistemli ve anlaşılır bir biçimde sunuyor.
İlhan Kutluer
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
604,05 KB
Eser Türü: Kitap

İslâm felsefesinin özgün klasikleri, hem belirli bir felsefe tasavvurunu şekillendiren hem de bu tasavvurun yönlendirdiği şaheserlerdir. Bunları ortaya koyan entelektüel muhit, İslâm medeniyetinin temel değerleriyle uyum içinde olan bir “felsefe paradigması”na ulaşma idealini genel olarak gözetmişti. Ulaşılan başarıların temel ilke ve değerlerle çatıştığı kanaatinde olan ilim ve fikir muhiti ise felsefî geleneği eleştirip yargıladı. Ancak aleyhte tavırların dahi çoğu zaman söz konusu “felsefe paradigması”na iştirak ettiği gözlendi. Bu kitap, özellikle kendini İslâm felsefe geleneği içinde konumlandıran entelektüellerin felsefeyi bir “hikmet” ve “ilim” olarak nasıl kavradıklarını incelemektedir. Süreklilik, özgünlük ve ilmîlik fikrinin şekillendirdiği bu “felsefe tasavvuru”, bu kitabın temel konusunu oluşturmaktadır.
Taner Timur
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
1,68 MB
Eser Türü: Kitap

Felsefeyi akademinin, hayattan soyutlanmış kavramlarının insani pratikleri ve tecrübeleri tam olarak yansıtmayan sınırlı ve dar çerçevesine hapsetmek yerine hayatın tazeliğine ve canlılığına temas eden, evrende bulunan her şeyi tam olarak kuşatan bir genişlikle ele almak gerekir. Aksi halde, küçük bir çevrenin anlaşılması ve paylaşılması son derece zor akademik ilgilerinin tutsağı olmuş bir düşünce evreni ortaya çıkar ki bu, her türlü entelektüel etkileşimi ve aynı zamanda geniş kitlelerin bu yöndeki ilgilerini dışarıda bırakır. Bunun bir sonucu olarak toplumsal ve bireyler arası çatışma ve gerilim yaratan genel bir basiretsizlik hali olarak karşımızda beliren mevcut durumda, akıldan ve sağduyudan uzak, hayatın ve insani dünyanın temel problemleri üzerinde asgari bir tartışma, konuşma ve en önemlisi düşünme pratiği oluşturamamış bir topluluğun gürültücülüğü ve "idare ediciliği" daha iyi anlaşılır. Sakin, tutarlı, ölçülü bir biçimde İyi, Güzel, Doğru hakkında yetkin ve upuygun sorular sormanın, varolan her şey hakkında hayattan hiçbir zaman ayrı düşmeyen bir kavramsal zeminde yöntemsel ve sistematik düşünmenin örnekleri ise çok fazla değildir. T. Mengüşoğlu güncelliğini koruyan bu eseriyle, özellikle Nietzsche ve Scheler'i takip ederek bize, hayatın hem pratik hem de teorik alanlarında yeni ufuklar açan doğru düşünmenin imkânlarıyla ilgili ipuçları veriyor ve felsefenin herkes için ulaşılabilir olduğunu gösteriyor.
Takiyettin Mengüşoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
6 Ayrım
11,72 MB
Eser Türü: Kitap

Felsefeyi akademinin, hayattan soyutlanmış kavramlarının insani pratikleri ve tecrübeleri tam olarak yansıtmayan sınırlı ve dar çerçevesine hapsetmek yerine hayatın tazeliğine ve canlılığına temas eden, evrende bulunan her şeyi tam olarak kuşatan bir genişlikle ele almak gerekir. Aksi halde, küçük bir çevrenin anlaşılması ve paylaşılması son derece zor akademik ilgilerinin tutsağı olmuş bir düşünce evreni ortaya çıkar ki bu, her türlü entelektüel etkileşimi ve aynı zamanda geniş kitlelerin bu yöndeki ilgilerini dışarıda bırakır. Bunun bir sonucu olarak toplumsal ve bireyler arası çatışma ve gerilim yaratan genel bir basiretsizlik hali olarak karşımızda beliren mevcut durumda, akıldan ve sağduyudan uzak, hayatın ve insani dünyanın temel problemleri üzerinde asgari bir tartışma, konuşma ve en önemlisi düşünme pratiği oluşturamamış bir topluluğun gürültücülüğü ve "idare ediciliği" daha iyi anlaşılır. Sakin, tutarlı, ölçülü bir biçimde İyi, Güzel, Doğru hakkında yetkin ve upuygun sorular sormanın, varolan her şey hakkında hayattan hiçbir zaman ayrı düşmeyen bir kavramsal zeminde yöntemsel ve sistematik düşünmenin örnekleri ise çok fazla değildir. T. Mengüşoğlu güncelliğini koruyan bu eseriyle, özellikle Nietzsche ve Scheler'i takip ederek bize, hayatın hem pratik hem de teorik alanlarında yeni ufuklar açan doğru düşünmenin imkânlarıyla ilgili ipuçları veriyor ve felsefenin herkes için ulaşılabilir olduğunu gösteriyor.
Zeynep Uysal, Pelin Aslan, Gülşah Taşkın, Esra Dicle
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
615,43 KB
Eser Türü: Kitap

2004-2005 akademik yılı bahar döneminde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü olarak yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin katılımıyla “Yazıdan Söze” adlı bir lisansüstü sempozyumu düzenledik. İki yılda bir tekrarlanması planlanan bu sempozyumun ilkini aslında daha önce 1994 yılında o zamanki yüksek lisans öğrencilerimiz gerçekleştirmiş ve bildirilerini Sözden Yazıya adıyla üniversitemiz yayınevince yayımlatma imkânı bulmuşlardı. Daha sonra 1995 ve 1996 yıllarında sempozyum tekrarlandı. Uzunca bir aradan sonra 2005’te “Yazıdan Söze”yi yeniden başlattık. Yıllar içinde bölümümüz büyüdü, yüksek lisans öğrencilerimiz arttı ve onlara 2001 yılından beri doktora öğrencileri de katıldı. Bu nedenle 2005 sempozyumu bölümümüzün lisansüstü düzeydeki öğrencilerinin tümüne akademik üretimlerini sunma imkânı verdi. Zaten bir lisansüstü sempozyumu düzenlemeyi ve buna süreklilik kazandırmayı istememizin en önemli sebebi yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin akademik çalışmalarını dolaşıma sokabilmelerine imkân vermekti. Böylece bir yandan onların akademik hayata hazırlanmalarına katkıda bulunmuş olacak, bir yandan da yeni çalışmalar, yeni bakış açıları edebiyat dünyasına kazandırılmış olacaktı.
Stephane Garnier
Ebru Erbaş
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
12 Ayrım
267,54 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Sema Nur Koçoğlu

“Kediler bizi ezelden beri büyüler. Onları gözlemler ve anlamaya çalışırsak o güçlerinde, tavırlarında, özelliklerinde, alışkanlıklarında, küçük deliliklerinde yani huzur içinde yaşamaya ve mutlu olmaya dair yeteneklerinde büyülü bir şeyler olduğunu görürüz. ‘Bugünkü aklımla yirmili yaşlarıma dönmek isterdim…’ Kim bilir kaçımız, gün gelip bunu kendine demiştir. Bizler ancak zamanla ve azıcık bilgelik kazanırken okulları, kitapları, düşünürleri olmayan kediler, hiçbir çerçeveye hapsolmadan, hiçbir referansa bağlanmadan hatta çok da uzun yaşamadıkları, çok fazla tecrübe edinmedikleri hâlde bir nevi doğuştan gelen bilgeliğe sahiptir. Bizlerin pek çok sorgulama, girişim, değişim, tefekkür ve iç gözlem pahasına ancak birkaç kırıntısını tırtıklayabildiğimiz bir bilgelik bu. Ancak altmış yaşından sonra, günün birinde onun gibi, dudaklarımızda bir gülümseme ve iç huzuruyla kurulup ufku izlemek mevkiine erişebilmek için aşılması gereken yol, hayli engebeli olduğu kadar da zahmetli. O ise bunu yapmayı neredeyse doğuştan bilir. Bizler onların vesilesiyle, onların performansına kısmen de olsa yaklaşarak farklı bir bakış açısı kazanabilir, dünyayı farklı bir pencereden görebilir ve aynı zamanda kendimize dair farklı ve daha gelişkin bir anlayışa erişebiliriz. (Tanıtım Bülteninden)
Kazimierz Adjukiewicz
Ahmet Cevizci
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
473,21 KB
Eser Türü: Kitap

Kazimierez Adjukiewicz ünlü Polonyalı mantıkçı ve felsefecidir. Dilden mantığa, felsefeden öğretime, bilimden sosyal konulara dek hemen her alanda kalem oynatmış olan Adjukiewicz çağımızın en önemli yazar ve düşünürlerindendir. Onun bu kitabı, yazarın görüşlerinin varlığını arka planda hissettirerek, bir dizi yanıtın savunuculuğunu yapmak yerine, okuyucuyla felsefede sorulan temel sorularla ve bu sorulara verilen yanıtlarla tanıştırmayı amaçlamaktadır. Güçlü ve açık bir zihin, kitabın her sayfasında işbaşındadır. Kitap yalnızca anlaşılması oldukça kolay olan bir felsefeye giriş kitabı olmakla kalmayıp, okuyucuya birkaç satır içinde bir argüman ya da öğretinin özüne nüfuz etme olanağı sağlayan olağanüstü anlaşılır bir eserdir.
Erol Gergin
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
92,73 MB
Eser Türü: Kitap

Haçeş, Çerkes kültüründe oldukça önemli yeri olan bir kavramdır. Basit şekliyle “konuk evi” anlamına gelse de konuk ağırlamanın çok ötesinde işlevlere sahiptir. Çerkes kültürünün yeniden üretildiği, yeni nesillere aktarıldığı, kültürel belleğin canlı tutulduğu sosyal bir mekan özelliği taşır. Sivas, Kahramanmaraş ve Kayseri il sınırlarının kesiştiği noktada bir plato olan Uzunyayla’da altmışa yakın Çerkes köyü bulunur. 19. yüzyılda anavatanları Kafkasya’dan sürülerek çok çetin iklim koşulları ile bilinen bu topraklarda iskân edilen Çerkesler, yüz elli yıldan uzun bir süre boyunca bu çorak topraklarda hayatta kalma mücadelesi verirken, bir taraftan da kültürlerini korumaya çalıştılar. Evlerden yaz kış sobanın kalkmadığı bu köylerde Haçeşler on yıllar boyunca konuklarla hayat buldu, canlandı. Kimileri yüzyıllardır nesilden nesile aktarılan, Kafkasya’dan sürgünle gelen pek çok hikâye anlatıldı, anılar tazelendi. Kimi zaman da yepyeni hikâyelerle ısındı Haçeşler. Bu kitapta işte bu hikâyelerin bir kısmını okuyacak, Anadolu’da can çekişmekte olan Çerkes kültürünün çok canlı bir anlatımını bulacaksınız.
Cemil Meriç
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
165,40 MB
Eser Türü: Kitap

Yazarın değil konuşan Cemil Meriç Sosyoloji Notları ve Konferanslar, Cemil Meriç'in İstanbul Üniversitei Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nde 1965'ten 1969'a kadar anlattığı dersleri, verdiği birkaç konferansın metnini ve bazı sohbetlerinden alınan notları içeriyor. Donmuş bir müfredatı anlatan bir "hoca" değil, öğrencileriyle ve dinleyenleriyle birlikte sesli düşünen bir fikir adamı, Cemil Meriç. Bu sesli düşünmeler; Cemil Meriç'in daha sonraki yıllarda yazdığı kitapların malzemesini, taslaklarını oluşturoyor. "Yazar"ın ve "hoca"nın düşüncesini olgunlaştırmasının izini sürmeyi sağlayan metinler okuyacaksınız. Sesli düşünmenin belki disiplinsiz, dağınık, bazen spekülatif, ama yaratıcı ve kimi zaman da yazılı olandan daha canlı evreni...
Andre Comte-Sponville
Seza Yılancıoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
347,29 KB
Eser Türü: Kitap

Dünyaca ünlü Fransız filozof ve felsefe hocası André Comte-Sponville’in (1952) felsefe yapıtlarındaki temel özellik anlaşılır ve açık bir üslupla yazılmış olması, dolayısıyla herkes tarafından rahatlıkla okunabilmesidir. Hümanist bir düşünür olan Sponville, antik felsefenin de kapsadığı birçok klasik temalar üzerine eserler verdi. Yakın dönem felsefesi ve siyaset felsefesi de çalışmaları arasında. Luc Ferry ile birlikte kaleme aldığı Modernlerin Bilgeliği kitabı özgürlük, bilgelik ve anlam gibi temel temalar üzerine yazılmış, yazarlarını geniş bir kitleye ulaştıran ve dünyaca ünlü hale getiren bir eser olmuştu. "Felsefeyi Takdimimdir", yaklaşık 15 dilde yayımlanan bir eser. Felsefenin ve hayatın temel 12 temasını (Aşk’tan Ölüm’e, Ateizm’den Özgürlük’e) gündelik anlamlardan esaslı referanslara, tanımlardan filozoflara kadar irdeleyen, bu temaların düşünsel planlarını bilgi ve yorum düzeyinde veren samimi yüzlü bir kitap. "Felsefe yapmak kendi kendine düşünmektir, ama kimse öncelikle sadece diğerlerinin ve özellikle de geçmişin büyük felsefecilerinin düşüncelerine dayanarak geçerli bir felsefe yapmaya ulaşamaz," diyor Sponville kitabının girişinde. Felsefe, sadece bir macera değil, yazara göre; aynı zamanda çabasız, okumasız ve araçsız ilerlemeyen bir iş. Felsefede atılan ilk adımların fazlasıyla cesaret kırıcı, zor ve can sıkıcı olması yazarı son yıllarda küçük ve popüler felsefe kitapları yazmaya iten temel neden. On iki takdimden oluşan Felsefeyi Takdimimdir’de Sponvilli mütevazı bir amaçla yola çıkmış: Felsefeye bir giriş yapma, bu yolda bir kapı açma. Bu yol, okuyucuya kitabı okuyup bitirdikten sonra, temel felsefe yapıtlarını kendi kendine keşfetme ve isterse de kendi antolojisini titizlikle hazırlama olanağı verecek, yazara göre. Sponville, 25 yüzyıla kadar uzanan felsefenin bitmez tükenmez bir hazine olduğunun altını çiziyor. "Felsefeyi Takdimimdir eğer birilerinde felsefeyi daha yakından tanıma arzusu uyandırırsa, o zaman boşuna yazılmamış olacak," diyor Sponville. "Mutluluk amaçtır, felsefe ise yol. Herkese iyi yolculuklar!" diye ekliyor yazar kitabı bitirirken.
Victoria ALEXANDER
Kübra Tekneci
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
660,47 KB
Eser Türü: Kitap

1854 yılında Londra'da evliliğe kesinlikle karşı olan dört yakın arkadaş birer şilin ve bir şişe kaliteli konyağın ödül olarak belirlendiği bir bahse tutuşurlar. Aralarında bekâr kalan son erkek bahsin galibi olacaktır. Ve kazanan Oliver Leighton'dır. Sonuçtan hiç memnun olmasa da... Güzel, dikbaşlı Leydi Kathleen MacDavid yüzlerce yıllık laneti bozmak adına görgü kurallarını göz ardı edip Norcroft Kontu'nu baştan çıkararak evliliğe ikna etmesi gerektiğini bilmektedir. Bu amaç uğruna cesaret göstererek Londra'ya gitmek üzere yola çıkar... Ve kafasına her şeyi unutmasına yol açan bir darbe alır. Bahsi kazanmanın heyecanı kontun arkadaşlarını evlilik yüzünden kaybetmesinin acısını hafifletmemiştir. Aşkına ve arzusuna değen bir genç hanımla tanışabilirse evlilik kararı alabileceğine inanmaktadır. Fakat karşısına öyle bir kadın çıkar ki ne yapacağını şaşırır. Şüphe uyandıran davranışları yüzünden Kathleen'in baştan çıkarıcılığına karşı koymaya çalışır. Ancak bu en düzgün adamların bile imkânsız bulabileceği bir çabadır..
Mehdi Nüzhet Çetinbaş
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
8,85 MB
Eser Türü: Kitap

Bu kitap,bir mazlum halkın insanlığın vicdanına arz-ı halidir. Olup bitene şahitlik edenleri dinlemiş bir bilgenin zihninde ve yüreğinde yıllarca saklandıktan sonra onun kaleminden yazıya dökülmüştür. Keşke hepsi kurgu olsaydı.Ama değil… Bu roman Kafkasya’dan Balkanlar’a ardından Anadolu’ya savrulmuş bir Çerkes ailesinin gerçek tarihidir.
JORGE LUIS BORGES
Cevat Çapan, Ayşe Nihal Akbulut
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
72,47 KB
Eser Türü: Kitap

James Woodall'ın önsözü, Yazar ve dönem kronolojisiyle. Borges'in olgunluk dönemi şiirlerini bir araya getiren Sonsuz Gül, sıkıyönetim altındaki Arjantin'de yaşanan toplumsal çalkantının izini sürüyor. Sonsuz Gül Jorge Luis Borges'in 1974'te Arjantin'deki siyasal şiddet ortamının etkisiyle yazdığı şiirleri bir araya getiriyor. 1 Temmuz'da Juan Perón'un ölümüyle yerine geçen karısı Isabel'in yönetiminde, ülkede antikomünist avı katlanarak artmış, halkı umutsuzluğa sürükleyen "kayıplar dönemi" başlamıştı. Borges şiirlerinde ülkesinin geçirdiği bu zorlu dönemi ele alırken, yine kılıçlar, tılsımlar, kitaplar, aynalar, maskeler gibi tanıdık izleklerden yararlanıyor. Sonsuz Gül'de yer alan şiirler, aynı zamanda yazarın özel yaşamını ve dünya görüşünü yansıtan otobiyografik ayrıntılar da taşıyor.
Alma Katsu
Selim Yeniçeri
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
1,05 MB
Eser Türü: Kitap

Aşk bir inançtır... ve bütün inançlar sınanır... Polisler tarafından hastaneye getirilen cinayet zanlısı yaralı bir kadın, Dr. Luke Findley'in tüm hayatını değiştirir. Çünkü bu kadının kimsede olmayan tuhaf çekiciliğinin yanı sıra akıllara durgunluk veren gizemli bir hikâyesi vardır. Ve bu hikâyesine Dr. Luke'u da katarak, sıra dışı serüvenine kaldığı yerden devam edecektir...
Andy Weir
Emre Aygün
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
26 Ayrım
267,09 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Levent Filyos

Jazz, oldukça zeki, yirmili yaşlarında, daha fazla para kazanıp kendi küçük evinden ayrılıp lüks bir hayat kurmayı hayal eden Arap kökenli bir kızdır. Dünya’da doğmuş ama altı yaşında babasıyla birlikte Ay’ın öncülerinden olup orada kurulan ilk ve tek şehir Artemis’e taşınmıştır. Çok zeki olduğu için çevresindekiler kendisinden sürekli büyük beklentiler içerisine girer ve küçüklüğünden beri bunu sürekli vurgularlar. Tüm bu baskılar onun canını sıkar ve sorunlu bir ergenlik geçirmesine, en sonunda da tüm beklentileri boşa çıkararak, hamal olarak hayatına devam etmesine yol açar. Ergenlik döneminde babasının başına da büyük sorunlar açtığından artık onunla da iyi anlaşamaz.
Muhyiddin İbn Arabi
Mahmut Kanık
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
196,36 KB
Eser Türü: Kitap

Usta edebiyatçı ve fikir adamı Rasim Özdenören’in “İbn Arabi'nin gerek bu risalesinde, gerekse büyük eseri Fütuhat'ta fena üzerine geliştirdiği argümanlar Batılı düşünürler ve filozoflar tarafından çoğu kez referans gösterilmeden kullanılmıştır. Onun fikirlerinden esinlenerek meydana getirilmiş ürünlerin hesabını ise bilmek mümkün değildir.” şeklinde ifade ettiği öneme sahip Fenâ Risalesi, tasavvuf konusuna ilgi duyanlar için, hacim olarak küçük ama etki olarak büyük öneme sahip bir niteliktedir.
Kasım Küçükalp
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
551,97 KB
Eser Türü: Kitap

Fenomenolojiyi akademik bir mesele olmanın çok ötesinde gören Husserl, insan yaşamındaki kökenlerinin anlamını kaybetmiş olmaları nedeniyle, kriz içerisinde olduklarına inandığı Batı bilimlerinin gelecekteki gelişimini fenomenolojiye bağlı görür...
Nejat Bozkurt
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
939,48 KB
Eser Türü: Kitap

Alman düşünürü Immanuel Kant (1724-1804), hiç ayrılmadığı Koenigsberg kentinin üniversitesinden tanrıbilimin yanısıra felsefe okudu; tekdüze ve sakin günlerini özel derslerine, yine aynı üniversitedeki öğretimine ve kendi anıtsal yapıtlarına adadı. Rouseau ve Hume'un da etkileriyle Kant, kendi sistemini oluşturmak üzere, insan aklının sınırları, bilimlerin kesinliği, metafiziğin yapısı e niteliği, insan sorunları gibi konular üzerine eğilmiş, bu alanlarda yayımladığı çeşitli yapıtlarda çözümler önermiştir. Kurucusu olduğu Kristisizm ile, teorik felsefe alanında egemen olan Akılcılık ve bilim felsefesi alanında egemen olan Deneyciliğin uzlaştırıcı bir yorumla aşılmasına yöneldi. Coğrafyadan matematiğe, fizikten genel felsefeye uzanan evrensel kültürü ile Kant, batı felsefesini kökten bir değişime uğratmıştır. O, insanın bilgi, eylem ve duygu olarak belli başlı boyutlarını tam bir sistem halinde ele alıp bütünleştirmeye girişen ender filozoflardan biridir. Kendisinden sonra gelen Klasik Kantçılar, Kant sonrası Romantik Filozoflar ve XIX. yüzyılda ortaya çıkan Yeni Kantçılar değişik anlayışlar içinde, ama aynı yolda yürümüşlerdir. Günümüz felsefesini de etkilemeyi sürdüren Kant'ın pek çok yapıtı arasından yalnızca şu üç büyük Kritiğini sayalım: Katkısız Aklın Eleştirisi, Pratik Aklın Eleştirisi, Yargıgücünün Eleştirisi.
Walter Benjamin
Nurdan Gürbilek
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
614,34 KB
Eser Türü: Kitap

Walter Benjamin geçmişi sonraki kuşaklara aktarılacak bir hazine olarak değil, bir enkaz olarak görüyordu. Kültürün sürekliliğini oluşturan değerleri değil; tüketilmiş, bir lkenara atılmış nesneleri, külterel artıkları toplamayı, "tarihin imgesini, tarihin en silik nesnelerinde bulmayı" amaçlıyordu. Maddi temelini yitirmelerine rağmen ---tam da bu yüzden---çevrelerine son kez ışık saçan, bu ışığın aydınlığında bütün inkânlarıyla son bir kez beliriveren şeyler... Onu cezbeden bunlardı. Kötümser, çileci bir bakış. Aynı zamanda bir inanç; miyadını doldurmuş şeyleri etrafını lsaran halede, bu bir anlık ışımada, hakikatin belireceğine duyulan inanç;olağanüstü bir aydınlanma beklentisi, düşüncenin ufkunda birden belirecek bir mutluluk vaadi. "Büyük şehir insanını büyüleyen aşktır," diyebilecektir Benjamin, "ama ilk bakışta değil,son bakışta aşk."
Nejat Bozkurt
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
1,02 MB
Eser Türü: Kitap

Albert Einstein hiç kuşkusuz günümüzde insanların zihnindeki bilgin imajının oluşmasında çok büyük etkisi olmuş, yaşadığı döneme damgasını vurmuş bir kişiliktir. Bilimle hiç ilgisi olmayan insanlar bile Einstein adını bilir. Bunun sebebi Einstein’ın bilimsel bulgularını çok açık bir şekilde dile getirmesi olduğu kadar hayatının hiçbir döneminde seçkinci bir tavır takınmayan, gerçek bir sosyalist ve hümanist olmasıdır. 20. yüzyılın en büyük bilgini, “ister çöpçü olsun ister Üniversitenin başkanı, fark etmez, ben herkesle aynı şekilde konuşurum,” demiştir.Einstein maddenin enerjiye, enerjinin maddeye dönüşebildiğini, maddenin yokken var, varken yok edilemeyeceğini, bir cismin ışık hızıyla yol almasının mümkün olmadığını ve uzay ile zaman arasında sıkı bir ilişki olduğunu öğretir. Yine deneylerle kanıtlanmış olan bir başka tezi Newton’un kütle çekimi yasasını hem doğrular hem de onu geliştirerek çok daha iyi anlamamızı sağlar: Uzaydaki cisimlerin birbirlerini çekmesinin sebebi uzayı eğmeleridir! Büyük cisim uzayı daha çok eğdiği için, küçük cismi kendine daha büyük bir kuvvetle çeker. Fikir mimarları dizisinin bu önemli cildi Einstein’ın yaşamı, bilimi ve felsefesini ele alan bir giriş bölümü ve Einstein’ın bilim, bilgi kuramı ve felsefe konularını işleyen kendi yazılarından oluşmaktadır.
Bülent Ecevit
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
395,87 KB
Eser Türü: Kitap

“Gerçi Türkiye bu yeni ekonomik modeli izlemeye başladığı için sevinenler arasında, kapitalizmi ciddi olarak benimsemiş bazı ülkeler de bulunabilir. Ama onlar kendilerine başka ülkelerde sağlayabileceği sömürü olanakları için sevinirler buna. Bu ekonomik politikayla, hele bu ekonomik politikanın dış politika gerekleri yerine getirilmekle, krediler de gelir Türkiye’ye. Fakat o kredileri ödeyebilme gücü gelmez ve böyle bir ekonomik politikanın dış politikadaki bedeli, ulusal bağımsızlık yönünden riskleri, yükleri arttıkça artar. Böylece yabancıların kazancı artar; işçimizin, köylümüzün alın teri karşılığında sağlanan dövizi yasallaşmış döviz kaçırma yollarından yurtdışında bırakanların kazançları artar; ama Türkiye’nin kazancı artmaz, Türk halkının kazancı artmaz; Türk halkı işçisiyle, köylüsüyle, memuruyla ve fabrikaları çalıştıracak mühendisiyle yoksullaştıkça yoksullaşır, ezildikçe ezilir, hatta özel sektördeki küçük ve orta boy işletmeciler, gerçek anlamda milli sanayiciler de ezilirler, ya yok olup giderler ya da büyük sermayenin, yabancı sermayenin uydusu durumuna gelirler.” Bu kitapta 24 Ocak 1980 tarihinde Demirel hükümeti tarafından açıklanan ünlü istikrar tedbirlerinin hemen ertesinde ana muhalefet partisi lideri Bülent Ecevit’in yaptığı konuşmalar yer almaktadır. Ecevit bu konuşmalarında tedbirlerin Türkiye’deki ekonomik düzeni daha da ağırlaştıracağı öngörüsünde bulunarak bunun ülkeye bazı ciddi siyasi bedellerinin olabileceği yolunda, sonradan haklı çıktığı bir uyarı yapmaktadır.
Ahmet Aydoğan
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
664,96 KB
Eser Türü: Kitap

Batı felsefe tarihinde “irade” temel bir sorunsal olarak neden yüz yıl önce veya yüz yıl sonra değil de tam da o dönemde dile geldi? Onu o gün dile gelmeye zorlayan şey bugün ortadan kalkmış mıdır? Eğer kalkmadıysa ve bu, o gün olduğu gibi bugün de evrensel bir şeye dokunuyorsa, dahası yitirdiğimiz şeylerle tekrar ilişki kurmamızın yolunu açıyor ve artık bütünüyle yabancısı olduğumuz bir dünyanın kapılarının aralanmasına hizmet ediyorsa bu defter dürme işinde yine acele ediyoruz demektir. Elinizdeki kitap bugünün dünyasına da söyleyecek çok şeyi olan bu düşünceyi bütün yönleriyle ele alıp incelemeye ve onun bugünün insanının temel meselesiyle bağını kurmaya çalışarak bu aceleciliğin yersizliğini gözler önüne seriyor.
Jack Foster
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
283,07 KB
Eser Türü: Kitap

Bazı insanlar nasıl bu kadar yaratıcı olabiliyor? Neden yaratıcı ve parlak fikirler bizim değil de onların aklına geliyor? Yaratıcı olmanın bir yolu ya da anahtarı var mı? Bu sorular zaman zaman hepimizin aklına gelmiştir. Bir yanıt bulmaya çalıştığımızda ise genellikle yaratıcılığın "kişiye özgü", "Tanrı vergisi" bir şey olduğunu söyleyerek işin içinden çıkmaya çalışırız. Oysa yaratıcılık ve farklı düşünme her insanın sahip olduğu yeteneklerdir. Yapılması gereken şey, çocukluğumuzda tüm canlılığıyla işbaşında olan fakat büyüdükçe öğrenilen sosyal normlara ve kalıplara feda edilen yaratıcılığımızı yeniden harekete geçirmek. Peki bunu nasıl başarabiliriz? Farklı bir düşünce tarzına, parlak fikirlere ve bunları cesurca ifade edebilme yeteneğine nasıl kavuşabiliriz? Bu kitap işte bu soruların yanıtını veriyor. İster işi yaratıcılıkla doğrudan bağlantılı bir reklamcı olun, ister patrona çeşitli raporlar hazırlayıp sunan bir yönetici asistanı olun fark etmez. Herkesin yaratıcılığına ihtiyacı var. Konusuna yaraşır şekilde son derece eğlenceli bir dille yazılan bu kitap size yeni, farklı ve yaratıcı fikirlere giden yolda ışık tutacak.
Peter Handke
TEVFÎK TURAN
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
185,21 KB
Eser Türü: Kitap

İnsan günün birinde bir 'aydınlanış'la uyanıp yaşamını değiştirecek bir karar verirse ne olur? Elinizdeki roman, kocasından ayrılıp çocuğuyla (evi, korkuları, cesaretiyle) birlikte yalnız kalmayı seçen bir kadının birkaç günlük serüvenini anlatıyor. Dramatik olmaktan çok olağanlığı, herkesçe-yaşanabilirliği vurgulayan bir serüven bu. Bir kadının, başı dik yürüyüşünün ilk birkaç günü...
Daniel Klein
Algan Sezgintüredi
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
295,99 KB
Eser Türü: Kitap

Uluslararası çoksatar Platon Birgün … Bir Bara Girer’in yazarından yeni kitap: Filozofun Mutluluk Seyahatnamesi! Epikuros’la Yolculuklar, Uluslararası çoksatar Platon Birgün Kolunda Bir Ornitorenkle Bir Bara Girer’in yazarı Daniel Klein’ın yaşama, ölüme, ihtiyarlığa ve sevgiye dair fikirlerini kaleme aldığı neşeli bir kitap. Hemen hergün duyarız: İnsan doğar, büyür, olgunlaşır, ihtiyarlar ve ölür! Hayır, diyor Daniel Klein, bu sıralama, bu tasnif biçimi ilerlemeci. Yaşamın her anının değerli ve paha biçilemez olduğunu görmemizi engelliyor. Ölümün yerini sona atarak yaşam üzerine düşünmemizi, ondan haz almamızı engelliyor. Kitapta, sigara, LCD, oyun, tespih, ve daha pek çok şey felsefenin içinde boy gösteriyor. Yeni bir yaşam felsefesi önermiyor bize yazar, daha iyisini yapıyor ve herkesin kendi yaşam felsefesini kurabileceğini pratik bir biçimde gösteriyor kitabıyla. Bu çok daha iyi değil mi? Daniel Klein Epikuros’la Yolculuklar’da, Platon başta olmak üzere Aristoteles, Epikuros, Montaigne, Kant, Sartre, Camus, Huizinga, Heidegger, Russell, Erikson, Bergman, Schopenhauer, Kierkegaard, Nietzsche, ve Freud gibi pek çok filozof, sanatçı, bilim adamı ve psikoloğun konuyla ilgili düşüncelerini de enine boyuna ele alıyor ve tartışıyor. Epikuros’la Yolculuklar felsefeyle yaşamın kesiştiği neşeli bir çalışma…
P. K. Dick
Murat Karlıdağ
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
73,47 KB
Eser Türü: Kitap

Philip K Dick birbirinden enfes çığır açan bilim kurgu romanlarının yanı sıra 60’lı yılların başında entelektüel yapısını muazzam ve eğlenceli şekilde ortaya döken bir takım uzun makaleler yazdı ve bunlar ülkesinde küçük kitaplar olarak o yıllarda yayımlandı. Altıkırkbeş Yayın bu Philip K Dick özel serisine düşünürün yeni metinleriyle devam edecek. Şizofreni ve Değişimler Kitabı ucu halüsisünatif uyuşturuculara dek varan, yazarın şizofreni üzerine kendi saptamalarının dışa vurumu.
Hakan Özerol
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
370,23 KB
Eser Türü: Kitap

Finans konusunu öğrenmek isteyen herkes için eşsiz bir başlangıç rehberi "Finançı olmayanlar için finans da ne demek?" diyen arkadaşlara cevaben kaleme alınmış olan bu kitap, iş yaşamınız boyunca ya da olası iş yaşamınız boyunca sze bildiklerini öğretmemeye çalışan, zira çok da önemli bir şey bilmediklerinin anlaşılmasından korkan mevcut ya da profesyonel iş arkadaşlarınız da dikkate alınarak hazırlanmıştır. Bu kitabı okuyup bitirmiş olan bir okur için, finansın temelleri artık daha anlaşılır hale gelecektir. Kanısındayım. Bundan sonra ihtiyaç düzeyinde detaya ulaşmak kalıyor, kolay gelsin..."
William Shakespeare
Bülent Bozkurt
Bitirildi
metin - Türkçe
4 Ayrım
907,48 KB
Eser Türü: Kitap

Fırtına, Shakespeare’in yazarlık yaşamına bir veda oyunudur. Oyunun başkahramanı Dük Prospero deniz yolculuğunda yakalandığı fırtınayla kazaya uğrayıp çıktığı adada büyü yoluyla adanın yönetimini ele alır. Prospero’nun sonunda büyü yapmayı bırakıp adadan ayrılması ile Shakespeare’in oyun yazarlığını bırakıp tiyatro sanatından ayrılması arasında paralellik kurulmuştur. Prospero büyü gücüyle adadaki yaşama nasıl yön vermişse, Shakespeare de yazarlığıyla yani sanatın gücüyle insanoğlunun yaşamına yön vermiştir. Doğa ile sanat arasındaki karşılıklı ilişki, bu oyunun ana temasını oluşturmaktadır
Mehmet Açar
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
845,87 KB
Eser Türü: Kitap

22. yüzyılda bir İçişleri müfettişi Soğuk İstasyon’da iki bilim adamının intiharını araştırmak üzere Ennoia Oteli’ne gelir. Müfettiş, koridorlarda insanlarla konuşan bu garip otelde farklı zaman boyutlarında farklı insanlarla karşılaşacak, intiharların gizemine zamanın, mekânın, düş ile gerçeğin o çözülemez gizemi de karışacaktır. Ennoia’da, “Yarının ve dünün asla olmadığı ebedi bir bugün”de sıkışıp kalan insanlar, farklı zaman boyutlarında edebiyat metinleri aracılığıyla haberleşmektedir. Mehmet Açar’dan mekân, zaman, varoluş ve metinler üzerine düşünmeye çağıran, klasikleşmiş bir bilimkurgu Siyah Hatıralar Denizi.
İlya Ehrenburg
Aydın Emeç
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
1,39 MB
Eser Türü: Kitap

Paris Düşerken, Fırtına ve Dipten Gelen Dalga'dan oluşan nehir roman, 20.yüzyılın en hareketli dönemini tüm tarafları ve çeşitli yönleriyle tasvir eden dev bir eserdir. Üçlemenin elinizdeki cildi, İkinci Dünya Savaşı sırasında Avrupa'nın ortasından başlayarak Moskova'ya kadar uzanan azi dehşeti sırasındaki ölüm kalım mücadelesini anlatıyor. Bir yandan olağan bir biçimde sürüp giden günlük yaşam, bir yandan kan ve barut kokuları arasında dişe diş süren bir kavga. Ehrenburg, Fırtına'da, büyük bir coğrafyanın panoramasını çıkararak yüzyılın en sancılı yıllarını elgeliyor. Karar vermenin ölüm kalım sorunu olduğu o yıllarda, adım adım Sovyetler Birliği'nin içlerine doğru ilerleyen Nazi güçlerine karşı verilen mücadele, karşı sınıflarda da çözülmeler yaratarak gelişirken diplomasinin incelikleri ile savaşın hoyratlığı arasındaki mesafe de kısalıyor.
Reinhold Hartmann
Gül Gürtunca
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
428,74 KB
Eser Türü: Kitap

Şipşak Mozart, dâhi müzisyen hakkında bilmeniz gereken her şeyi sunuyor. Mozart gerçekte nasıl biriydi? Onu iyi tanıyan Herman Hesse “Mozart’ı ne kadar çok sever, onunla ne kadar çok meşgul olursanız, kişiliği sizin için o kadar karmaşık hale gelir” der. Ne var ki bir yerden başlamak gerek. Hatta gecikmemenizi şiddetle tavsiye ederiz. Mevzu klasik müzik olduğunda pot kırmak istemiyorsanız bu işi bir an önce halletseniz hiç de fena olmaz. Şipşak Mozart, bu dâhi müzisyen hakkında bilmeniz gereken her şeyi size sunuyor. Reinhold Hartmann, otuz yıl gibi kısa bir sürede altı yüzden fazla eser veren Wolfgang Amadeus Mozart’ın roman ve oyun yazarlarına, hatta yönetmenlere ilham kaynağı olan sıradanlıktan uzak yaşamından da kesitler veriyor. Haydi Şipşakçılar biraz da müzik!
İlya Ehrenburg
Aydın Emeç
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
1,38 MB
Eser Türü: Kitap

Paris Düşerken, Fırtına ve Dipten Gelen Dalga'dan oluşan nehir roman, 20.yüzyılın en hareketli dönemini tüm tarafları ve çeşitli yönleriyle tasvir eden dev bir eserdir. Üçlemenin elinizdeki cildi, İkinci Dünya Savaşı sırasında Avrupa'nın ortasından başlayarak Moskova'ya kadar uzanan Nazi dehşeti sırasındaki ölüm kalım mücadelesini anlatıyor. Bir yandan olağan bir biçimde sürüp giden günlük yaşam, bir yandan kan ve barut kokuları arasında dişe diş süren bir kavga. Ehrenburg, Fırtına'da, büyük bir coğrafyanın panoramasını çıkararak yüzyılın en sancılı yıllarını belgeliyor.
Karla Reimert
Gül Gürtunca
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
677,36 KB
Eser Türü: Kitap

Hayatımızı değiştirenlerin hayatları Şipşak dizisinde! Bu kitap, Franz Kafka karşısındaki ürkekliğimizi gideriyor. Karla Reimert esprili üslubu ve ayrıntılı anlatımıyla Kafka'nın öyküleri, romanları ve mektuplarının ne şekilde alımlanabileceğini göstermekle kalmıyor, bu aşamada yazarın biyografisinin ne denli önemli bir rol oynadığını da örneklerle açıklıyor. Hiçbir yazar, tanıklık ettiği çağın evrimini, 1883'te doğan, 1924'te ölen Franz Kafka kadar derinden hissedememiş, onun kadar iyi ifade edememiştir. Yazdıkları artık dünya edebiyatının en önemli eserleri arasında sayılıyor, Kafka bugün modern bir edebiyat ikonu -başında hale taşıyan bir açlık sanatçısı- kabul ediliyor ama, eserleri hâlâ esrarını korumakta. Tıpkı kadastro memuru Bay K.'nın gizemli şatoyu izlediği gibi, derin bir saygı ve çaresizlikle bakıyoruz Kafka'nın kaleminden çıkan her sözcüğe.
Klaus Städtke
Regaip Minareci
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
500,61 KB
Eser Türü: Kitap

Dev Rus yazarın romanlarındaki kahramanları genelde katiller, mazoşistler, kurnaz budalalar, tutkularının ve fikirlerinin peşinden giden sıra dışı insanlardır. Suç ve Ceza’yı, Ecinniler’i ya da Freud’un dediği gibi “gelmiş geçmiş en mükemmel roman” olan Karamazov Kardeşler’i anımsamamız yeterli… Rus yazarın son derece etkili canlandırmalar yaptığı romanları; insanoğlunun, kaynağı belirsiz baskılara maruz kaldığı, dürtüleri ve psikozlarına yenildiği bir ortamda nereye kadar gidebileceğini gözler önüne serer. Olağanüstü bir Dostoyevski uzmanı olan Klaus Städtke, okuru ihtiras, para, iktidar hırsı ve tutkulu aşklarla dolu; aynı zamanda kişinin kendini tanıma ve içsel dönüşüm süreçlerine doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Dostoyevski’nin eserlerinden yarattığı ustalıklı özetlerle, yazarın şaheserlerindeki heyecanlı ve şok edici sahnelere tanık olmamızı sağlıyor.
Leon Isaakovich Ostrover
Özgür Metin Demirel
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
583,42 KB
Eser Türü: Kitap

L. Ostrover bir Rus işçisidir. O bu kitabın dizelerinde kendi sınıf tarihini biçimlendirmektedir. Ostrover'in yaşam hikâyelerini kaleme aldığı dört Fırtına Kuşu, Rus işçi sınıfı ile başlayan ve dönemimiz tarihine yeni bir yön verecek olan şiddetli fırtınanın habercileridir. Kitapta birbirlerine bağlanan dört anlatı, fırtına kuşlarının sürdürdüğü devrimci mücadeleler kapsamında elde ettikleri başarı, kazanım ve zaferleri ve aynı zamanda katlanmak durumunda kaldıkları ve yaşadıkları acı yenilgileri de yansıtmaktadır. Kitap bizi 19. yüzyılın 70'li ve 80'li yıllarına, Çarlık hükümdarlığının karanlık dönemlerine taşımaktadır. Kapitalizm, Rusya'da toprağa bağımlılık üzerine kurulu ilkel kölelik koşullarının tasfiyesi ve hızla çözülmesiyle birlikte bir gelişim evresi yaşadı. V.İ. Lenin buna ilişkin olarak şunları yazmıştır: "Orağın ve dövenin Rusyası hızla sabanın ve harman makinesinin, buhar değirmeninin ve buharlı dokuma tezgâhının Rusyası'na dönüşmeye başladı." Bu gelişim dolaysız olarak işçi sınıfının ortaya çıkışını ve işçi hareketinin gelişimini de bağrında taşıdı. 'Önümüzde, bütün gücüyle düşman kalesi duruyor ve üzerimize yağdırdığı kurşun ve gülleleriyle en iyi savaşçılarımızı vuruyor. Bu kaleyi ele geçirmek zorundayız ve bu kaleyi, eğer uyanan proletaryanın tüm güçlerini Rus devrimci güçleri ile ortak bir partide, Rusya'da diri ve dürüst olan her şeyin çekim merkezi olan bir partide birleştirebilme yeteneğini sergileyebilirsek, bu kaleyi ele geçiririz. Sadece o zaman Rus devrimci işçisi Pyotr Alekseyev'in kehaneti hayat bulur, ete kemiğe bürünür: Emekçi halk adaleli kollarını kaldıracak ve süngülerin yardımı ile korunan despotizmin boyunduruğu tuz buz olacaktır.' (LENİN) İşçi yazar L. Ostrover'in bu kitapta tanıttığı Alekseyev, Çarlık Rusyası'nda büyüyüp, gelişen Ekim Devrimi'nin ön habercisi 'Fırtına Kuşları'ndan birisidir. (Tanıtım Bülteninden)
David Forrest
OGUZ ALPLAÇİN
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
695,16 KB
Eser Türü: Kitap

Romanın başkahramanı çok zengin bir kumarbaz… Yaşlanmış artık… Ölümünden önce yine kumara oturur… Poker masasındaki rakibi, “şişko” lakaplı biri… Ve saatler sonra şişkoyu soyup soğana çevirir... O kadar ki şişko, son olarak kendisine ait bir adayı da kumara basar ve kaybeder… Ada denilen de ne biliyor musunuz? Pasifik Okyanusu’nda, kuş uçmaz kervan geçmez, işe yaramaz bir kayalık. Bizim meşhur kumarbaz, bu büyük kazancının ertesi günü ölür… Ancak ölmezden önce servetini yakınlarına, dağıtır… Şişkodan kazandığı adanın tapusunu da, çok sevdiği kızla evlenmek üzere olan genç yeğenine bırakır… Vay bırakmaz olaydı! Amcasından böyle bir mirasa kavuşan genç adam, daha evlenmeden adada balayı yapmak için yanına sevdiği kızı da alır ve bir tekneyle denize açılır. Ohhh be! Gel keyfim gel… Size ait güzel, sakin bir ada… Birbirinizi deliler gibi seviyorsunuz…
Michael Brooks
Ebru Kılıç
Bitirildi
metin - Türkçe
5 Ayrım
59,00 MB
Eser Türü: Kitap

BÜYÜK SORULAR dizisi okurun gündemine tarih boyunca insanların aklını kurcalamış temel felsefi ve bilimsel sorunları taşıyor. Bu sorulara en büyük dü-şünürlerin verdiği cevapları sunuyor. Büyük Sorular: Fizik başlığında Michael Brooks kuantum fiziğini, göreliliği ve gerçekliğin gerçek doğasını anlamamız için elzem 20 zihin açıcı büyük soruyu tartışıyor. FİZİĞİN AMACI NEDİR ZAMAN NEDİR SCHRÖDİNGER’İN KEDİSİNE NE OLDU? ELMA NEDEN DÜŞER? KATILAR GERÇEKTEN KATI MIDIR? BEDAVA YEMEK DİYE BİR ŞEY NEDEN YOKTUR? NİHAYETİNDE HER ŞEY RASTGELE MİDİR? TANRI PARÇACIĞI NEDİR? BEN EŞSİZ MİYİM? ZAMANDA SEYAHAT EDEBİLİR MİYİZ? DÜNYA’NIN MANYETİK KALKANI TEKLİYOR MU? NEDEN E=mc2? EVRENİ TEK BİR BAKIŞIMLA DEĞİŞTİREBİLİR MİYİM? KAOS KURAMI FELAKET TELLALLIĞI MI YAPIYOR? IŞIK NEDİR? SİCİM KURAMI GERÇEKTEN DE SİCİMLER HAKKINDA MIDIR? NEDEN HİÇBİR ŞEY OLMAYACAĞINA BİR ŞEY VAR? BİR SİMÜLASYONDA MI YAŞIYORUZ? DOĞANIN EN GÜÇLÜ KUVVETİ HANGİSİDİR? GERÇEKLİĞİN GERÇEK DOĞASI NEDİR?
Eric-Emmanuel Schmitt
Bahadırhan Bozkurt
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
149,09 KB
Eser Türü: Kitap

Kahramanı Cun gibi incecik, esin kaynağı ve temel konusu Zen gibi özlü bir roman. "Bulutların arkasında her zaman bir gök vardır." On beşindeki vahşi, asi Cun, Tokyo'nun caddelerinde sürtüyor, plastikten ıvır zıvır satıyor. Ailesinden uzakta; zaten onların sözünü etmeyi bile reddediyor. Bir gün, Japonların "milli spor"u sumo güreşinin namlı hocalarından Şomintsu ona "Sende bir şişman görüyorum!" diyecek ve Cun'un hayatı tamamen değişecek. Yalnız bir sorun var: Cuno, ne kadar uğraşırsa uğraşsın, şişmanlayamıyor! Sonrası, Cun'un sumo ve Zen Budizm aracılığıyla gücünü, aklını, kendini, "melek" annesiyle bir "isim"den ibaret olan babasını ve aşkı keşfetmesinin öyküsü. Kahramanı Cun gibi incecik, esin kaynağı ve temel konusu Zen gibi özlü bir roman.
Richard P. Feynman
Nermin Arık
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
440,48 KB
Eser Türü: Kitap

1964 A. Einstein Ödülü ve 1965 Nobel Fizik Ödülü sahibi Profesör R. Feynman sadece fizik yasalarının kavranışına yaptığı katkılarla değil, fiziği fizikçi olmayanlar için de çekici kılma yeteneğiyle tanınır. "Olağanüstü ... bu kitapta büyük bir fizikçinin düşünme biçimini görüyorsunuz." — Times Literary Supplement "Feynman'ın "hiç kimse o kadar akıllı değildir" saptaması bana şunları çağrıştırıyor: Feynman'ın başarılarında "sihirli" bir yan yoktur, ama doğru düşünmek, doğanın gerçekliğine doğru bir şekilde yaklaşmak, doğru soruları sormak, geleneksel olmayan cevapları denemek, sahte seslere ve kanıtlanamaz varsayımlara karşı dikkatli olmak vardır." — Philip W. Anderson Dick'in [Richard Feynman] fiziğinin insanlar tarafından anlaşılmasının zor yanı matematiksel denklem kullanmamasıdır. Nevvton'dan bu yana teorik fizikçiler denklemler yazarlar ve sonra bu denklemlerin çözümleri üzerine çalışırlar. Hans [Bethe], Oppy [Oppenheimer] ve Julian Schvvinger bu şekilde fizik yapmışlardır. Dick ise denklemleri yazmadan çözümleri kafasında yapar. Neler olup bittiğini kafasında canlandırır ve minimum matematik kullanarak çözümün ortaya koyduğu resmi çıkartır. Hayatları boyunca denklem çözmeye uğraşanların onun karşısında şaşırıp kalmalarını anlayabiliyorum. Onların zihinleri analitik çalışırken, Feynman'ınki resimseldir. — Freeman Dyson
Tekin Ertuğ
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
745,42 KB
Eser Türü: Kitap

Yaklaşık iki yıldır FSK (Fotoğraf Sanatı Kurumu) çatısı altında, "Kuram ve Kurgu" ağırlıklı uzun soluklu bir atölye çalışması gerçekleştirmekteyiz. Bir süre daha devam edecek olan atölye sürecinde, farklı bir deneyim olarak, ülkemiz genelinde bilinen/tanınan usta fotoğrafçılardan erişebildiklerimizin anılarını derlemeye çalıştık. "Hatıra" yazımı hemen hayatın her alanında son derece önem atfedilen çok özel bir alandır. Fotoğraf dünyamızda buna ilişkin ciddi bir boşluk bulunduğu da apaçık ortadadır. Sonraki kuşaklara miras olarak bırakılacak görsel materyal yanında, deneyimleri saklı tutan anıların müras olarak aktarılması da çok ciddi önem taşır. Böylesi bütün materyaller, gerek akademik çerçevede ve gerekse akademi dışı metinlerde belge olarak, refrans olarak küçümsenemeyecek bir değere haizdirler.
Terence K. Hopkins, Immanuel Wallerstein, Giovanni Arrighi
S. Sökmen, C. Kanat
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
408,91 KB
Eser Türü: Kitap

"Yalnızca iki dünya devrimi olmuştur. Biri 1848'de oldu. İkincisi ise 1968'de. İkisi de birer tarihsel yenilgiydi. Ama ikisi de dünyayı dönüştürdü. Her ikisinin de planlanmamış ve bu yüzden de derin bir anlamda kendiliğinden olması her iki olguyu da -başarısızlığa uğramaları olgusunu ve dünyayı dönüştürmeleri olgusunu- açıklamaktadır. Bugün 1789 Fransız Devrimi'ni kutluyoruz ya da en azından kimi insanlar kutluyor. 1917 Sovyet Devrimi'ni de kutluyoruz ya da en azından kimi insanlar kutluyor. 1848'i ya da 1968'i kutlamıyoruz. Ancak bu tarihlerin, bu kadar çok dikkat çeken o iki tarih kadar, belki daha da önemli oldukları iddia edilebilir." Arrighi, Hopkins, Wallerstein
Hans Heinz Holz
Olcay Geridönmez
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
436,09 KB
Eser Türü: Kitap

Bugün yaygın biçimde pozitivizmle Marksizmi eşitleyen yüzeysel akademik önyargının temel taşları Frankfurt Okulu tarafından döşenmiştir. Hans Heinz Holz’un eleştirisinin hedefinde bulunan Frankfurt Okulu düşünürlerinin “salt teorik” olmayı hedefleyen, hemen önlerinde akıp gitmekte olan tarihsel eylemi kasıtlı olarak görmeyen ve çalışmalarını özellikle bundan uzak tutan yaklaşımları, solcu aydın çevrelerde her zaman büyük ilgi görmüş, Marksizmle liberalizm arasında bir geçiş olanağı sunması bakımından da siyasal ve entelektüel dünyada işlevsel olmuştur. Dikkatle incelendiğinde görülecektir ki, Frankfurt Okulu’nun cephaneliğinden alınmış pek çok kavram, yalnızca solcu aydın çevrelerde değil, özellikle liberal “sol” kanatta, hatta kimi İslamcı entelektüelin dilinde ve düşüncesinde önemli bir yer tutmaktadır. Holz’un öğrettiği üzere, bunlar basit ve rastgele kullanılan kavramlar olarak kalmamakta, politik etkinliğin programa ilişkin ya da taktiksel yapılarını da etkilemektedir. Bu bakımdan, yaşadığımız koşullarda, elimizdeki kitap, Marksist-Leninist ideolojik mücadelenin güçlenmesine ve ilerlemesine büyük katkıda bulunacaktır.
Eric J. Hobsbawm
Osman Hakınay
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
496,76 KB
Eser Türü: Kitap

Fransız Devrimi 'Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik' sloganıyla kitleleri harekete geçirmiş görkemli bir başkaldırı, modern dünyanın tarihinde derin dönüşümlere yol açmış kritik bir momenttir. Ama cevaplanması gereken sorular da var: Devrime damgasını vuran şey Aydınlanma'nın hümanist ilkeleri miydi yoksa giyotinle özdeşleşen terör mü? Devrim avam tabakasını mı güçlendirdi, burjuvaziyi mi? Dünya tarihinde bir dönüm noktası mıydı, yoksa sadece bir anomali mi? Hobsbawm'ın bu klasik tarihyazımı çalışması Fransız Devrimi'nin sonraki iki yüzyıl boyunca nasıl algılandı-ğını araştırıyor. Burjuva liberallerden radikal sosyalistlere kadar herkesin, anlamının ve içeriminin ne olduğu konusunda hemfikir olmasa da, bu tarihsel olaya nasıl atıfta bulunduğunu, bu tavrın on dokuzuncu yüzyıl siyasi söyleminin nasıl ayrılmaz bir parçası haline geldiğini inceliyor. Fransız Devrimi'nin komünist devrimci-ler için retorik bir mihenk taşı, sosyal muhafazakarlar içinse korkuyla hatırlanan bir 'an' olmasının nedenlerini serimliyor.
 Fransız Devrimi'nin yalnızca tarih yapmakla kalmayıp, aynı zamanda tarihin kendisiyle ilgili temel fikirlerimi-zi nasıl şekillendirdiğini de ortaya koyan öncü bir eser.
Sigmund Freud
Emine Ebru
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
552,30 KB
Eser Türü: Kitap

"İçimizdeki gerçeklerin çoğunun bilinçli olmadığını, bilinçli olan şeylerin çoğunun da gerçek olmadığını fark etmiş bir dehadır Freud. O, aydınlanma felsefesinin son temsilcilerinden biriydi. O, aklın; güçlü bir insanın sahip olduğuna ve onu karışıklıktan ve çürüyüşten kurtarabildiğine gerçekten inanmıştı..." -Erich Fromm- "Freud, bir travmadır." -JACQUES LACAN- "Sigmund Freud, insanlığın kendisini daha iyi anlamasını sağlamıştır; daha iyi anlamasını diyorum, daha mutlu olmasını değil." -STEFAN ZWEIG- "Çok keskin bir vizyonu vardı, hiçbir ilüzyon onu teskin edecek bir biçimde uyutmadı, kendi düşüncelerindeki ekseriyetle abartılı inancı hariç." -ALBERT EINSTEIN- Kimi anladı onu, çoğu anlamadı. Kimisi bir şarlatan, kimisi dahi olarak gördü. Uyguladığı tedavilerle bilimsellikten uzak olduğu düşünüldü. Yaşadığı dönem itibariyle tabuların ardına gizlenen ve onu terbiyesiz, ahlaksız, dinsiz olarak görenlerin çoğu gizli gizli kitaplarını okuyordu. Kitapları peynir-ekmek gibi satılıyor, kapalı kapılar ardında okunuyordu. Yaratıcı zekâsı onu insanları kandırmaktan uzak tabularını yıkmaya yönelikti. Yaptığı araştırmalar ve deneylerle bunu destekliyordu. 1930 yılının başlarında Naziler Almanya'da yönetimi ele geçirince yakılacak kitaplar arasında en önce Freud'un kitapları vardı. (Tanıtım Bülteninden)
Felix Guattari
Murat Erşen
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
139,41 KB
Eser Türü: Kitap

Onu tanıyacaksınız muhakkak! Gözleri gece kuşlarına has mor halkalarla çevrili, kambur, zayıf mı zayıf. Fazla aydınlık! (Goethe'nin tam tersi). Fazla gürültülü! Fark edilmeyi, olay yaratmayı kesinlikle istemiyordu -sadece yazma hazzı için. O da artık olsa olsa kendisi için! Sanırsınız ki kalabalığın içinde her yerde, dönemin her yerinde. Bir asırdan daha kısa zamanda, yorumlar ve yanlış anlamalar konusunda en büyük rekorlara patlak verdirecek ve akla hayale gelebilecek en tuhaf "dava" çağlayanının kollarına düşecektir.
Neval El Seddavi
SELMA DEMİRÖZ
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
262,67 KB
Eser Türü: Kitap

Sıfır Noktası Neresidir?Dünyanın herhangi bir köşesinde herhangi bir insan sıfır noktasında kıskıvrak bekliyor. Umutsuz, çaresiz, ölümle yaşam arasındaki sınırda. Neval El Seddavi, ölüm hücresinde Mısırlı fahişe Firdevs'le konuşuyor. Firdevs'in anlattığı yaşam öyküsünü aktarıyor bize. Bu dünyada kadın olmanın, "fahişe" olmanın ne anlama gelebileceğini okuyoruz bu yaşam öyküsünde.Sıfır noktası neresidir?
J.G. BALLARD
İrem Sağlamer
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
561,91 KB
Eser Türü: Kitap

Dış uzaylara ve geleceğe yolculuk temalarının kısırlığından kurtulamayan klasik bilim-kurgunun, giderek bir teknoloji tapınmasına dönüşüp, verili dünyayı sorgulamadığını öne süren Ballard, alternatif bir bilim-kurgu yaratmaya çalışan yazarlardan... Geleceğin Şimdi’de yaşadığını ve “asıl yabancı gezegenin dünyamız olduğunu” belirterek bizleri “iç yolculuklara” çağırıyor...Sınırsız Rüyalar Diyarı’nda ise tam bir sınırsızlık söz konusudur. Televizyonun karşısında sınırlı hayatlar yaşayan insanların rüyalarıyla yaşadıkları hayatlar arasında büyük bir uçurum olduğu gösterilerek, onların yavaş yavaş kendi sınırlarını aşmaları anlatılır. Kendi rüyasında yaşamaya başlayan düzen kaçkını Blake’in düşleyip, tropikal bir cennete dönüştürdüğü kasabanın sakinleri, kendilerini arzularının sınırsızlığına bırakırlar... İnsanların uçabildiği; kuşa, balığa ve memeli hayvanlara dönüşebildiği; çalışmaktan vazgeçtiği; bankaların kasalarındaki paraları dağıtmak istediği; kısacası, zihinlerin ve bedenlerin ruhlara koyduğu bütün sınırlamaların yok olduğu bir rüya yolculuğudur anlatılan...Bütün cinsel arzuların serbestçe yaşandığı, herkesin çok cinsiyetli bir hayat sürdürebildiği; “bu dünyanın ahlaksızlıklarının öbür dünyada erdemlilik sayılabileceğini” düşündüğü bir tür cinsel ütopyabetimlenir romanda.Hâlâ rüyaları olanlar için... “Fikir son derece özgün, aynı zamanda tüm insanlığın rüyası olacak kadar da temel. Duygulandırıcı, heyecan verici, incelikle yazılmış bir yapıt.”Anthony Burgess “Dikkate değer bir yaratım, rüya ve arzunun egzotik evrenine doğru bir kanatlanış... yoğun, erotik ve sihirli, büyük bir keyifle okunuyor.”New York Times Book Review
Nurdan Özkan
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
147,49 KB
Eser Türü: Kitap

Neden bazı insanlar tarih sayfalarında muhteşem izler bırakır ve tarihin akışını değiştirirken, bazıları bir bardak su içmek için mutfağa gidip musluğun akışını değiştirecek gücü bile bulamazlar kendilerinde? Nasıl oluyor da bazı söz dinlemeyen cesur ruhlu insanlar, tüm imkânsızlıklara rağmen bir çıkış yolu bulurken, bazıları ömrünün tamamını, burnundan tenis topu çıkararak Guinness Rekorlar kitabına girmek için harcıyor? Başlamak için neden pazartesiyi, ayın birinci gününü, yeni yılı, doğum gününü bekliyoruz? "Yarın Yaparım!" düşüncesi kocaman bir yalan ve ben soruyorum size, "Şimdi Değilse, Ne Zaman?"
Serkan Özel
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
230,87 KB
Eser Türü: Kitap

Ben sana ölümün kıyısında yaşama tutunmuş bir hayattan geliyorum. Sonbahar yağmurunda sensiz ıslanacaksam, kahvemin yanında kahvesini yudumlayan sen olmayacaksan, kabustan korkarak uyandığımda sana sarılamayacaksam, beraber hayal kurup birlikte yaşayamayacaksam, beni sevdiğini söylemenin ne anlamı var ki? Madem bunları seninle yapamayacağım, daha fazla varlığına alıştırmadan git. Hiç olmazsa acıların tat versin bana. Nasıl olsa ben sevmekten vazgeçmeyeceğim. Bir gün olur da bunları benimle yaşamak istersen, ölüme terk ettiğin yerdeyim. -Serkan Özel-
Laszlo Krasznahorkai
Bülent Şimşek
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
876,52 KB
Eser Türü: Kitap

Yaşamın fiilî olarak durduğu bir Macar köyünde, güz yağmurları başlamıştır. Gelecekten umudunu, birbirine güvenini, içindeki iyilik duygusunu, dayanışma ruhunu yitirmiş insanlar, o diyardan gitmenin planlarını yapmaktadır. Bir kurtarıcı arayışı, yıllar önce öldüğünü sandıkları Irimias'ın dönüşüne dek sürer. İnsanlar ilk kez birlik içinde davranır ve kendilerini Irimias'ın kararlarına teslim ederler. Simgelerden yola çıkarak anlatır Krasznahorkai, yaşamı; olay örgüsünü bir döngü etrafında biçimlendirir. Sürekli ağ ören örümcekler, gökte dönüp duran kargalar, başıboş atlar, birbirinin tekrarı mevsimler... Yalnız olmadığına sevindi; Pisicik hâlâ ısıtıyordu karnını. "Evet," dedi sesini yükseltmeden önüne bakıp, "melekler bunu görür ve anlar." İçinde bir huzur hissetti ve dört bir yanındaki ağaçlar, yol, yağmur ve gece de hep birlikte bir huzur yayıyordu. "Olan biten her şey iyi," diye düşündü. Her şey basitleşmişti, mutlak biçimde. Yolun iki yanında düzgün adımlarla ilerleyen, dımdızlak akasya ağaçlarına, birkaç metre önünde artık karanlığın içinde yitiveren kırlara baktı. Yağmur ve çamurun boğucu kokusunu duyuyor, doğru ve tam olması gerektiği gibi davrandığını yanılmaz bir şekilde biliyordu.
Aziz Nesin
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
379,33 KB
Eser Türü: Kitap

Anladım bey, dedim, elbette domuzun öldürülmesi gerek. Sen domuzu göster, biz de öldürelim. ama bir mısır ekmeyiz... Babalarımızın babaları da ekmezlerdi. Babalarımızın babalarının babaları da ekmezlermiş!... - Ekin efendim dedi, tembel tembel oturacağınıza mısır ekin! Mısırlara domuz gelsin, siz de domuzları vurun. Devletin emri de yerine gelsin! - Başüstüne, ekmesine biz ekeriz, ama bey, bitmez ki... Bizim topraklarda mısır bitmez. Malum a, altı ay, bazı da sekiz ay kış olur, kar kalkmaz! - Herşeye bir bahane buluyorsunuz! diye bağırdı. Amerikan köylüsü kutuplarda buzun üstünde karanfil yetiştiriyor. Bir öğrenmişsiniz, olmaz... (Tanıtım Bülteninden)
Atilla Akar
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
40,82 MB
Eser Türü: Kitap

Börü Budun…“Aşina Soyu”nun Muhafızları Çoktandır varlığı tartışılan esrarengiz bir teşkilat… Türklerin kaderine yön vermeye çalıştığı söylenen “Aşina soyunun muhafızları”… Halen yaşadığı söylenen bir “Bilge-savaşçılar topluluğu…” Ötüken Ormanları’ndan Osmanlı saraylarına, oradan Cumhuriyet’e uzanan uzun bir çizgi. Tarihin en sırlı oluşumlarından biri… 1.000 yıldır var olduğu söylenen bir teşkilat, milletin kaderine halen yön veriyor olabilir mi? Türklerin ne zaman başı sıkışsa, onu yok oluşun eşiğinden döndüren “Birileri” mi var? Türk mitolojisinin şifreleri bize bu konuda neler söylüyor? Asıl “Seçilmiş kavim” Türkler mi? Türkler niçin devlet üstüne devlet kurdular? Bu bir “zaaf” mı, “başarı” mı? Anadolu’ya bizi getiren “İrade” kimdir? “İmparatorluk” kurmak kararını kimler, nasıl verdi? Mustafa Kemal bir “Vazifeli” miydi? Elinizdeki kitap, işte bu gibi sorulara cevap arıyor. Kitapta yer alan kimi başlıklar şunlar: • Börü Budun: Efsane mi Gerçek mi? • Dünyanın Bütün Büyük Devletleri “Gizli Kurul”larca idare edilir • Börü Budun Tarihçesi • “Gökbörü” misyonu Börü Budun’dadır • Göktürklerin “Göksel” Varoluşu!.. • Börü Budun ve Bilge Tonyukuk’un Rolü • “Aksakallılar Meclisi” Türk Derin Devlet geleneğinin temeli mi? • Alperen’ler, Gazi Derviş’ler bizim şövalyelerimizdir! • Encümen-i Daniş “Aksakallılar” mı? • Atatürk, Börü Budun simgesini Türk Bayrağı mı yapacaktı? • “Kurtuluş Savaşı” bir Börü Budun “Operasyonu”muydu? • Gerçek “Kırmızı Kitap” Börü Budun’da mı? • Börü Budun’un kuruluş amacı “Türk devletleri tam sona ermek üzereyken yenisini kurmak için ortaya çıkmaları” mıdır? • Türklerde bir “derin yapı” kurma ihtiyacı neden doğdu?
Celal Hosrovşahi
Handan Yalvaç
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
140,77 KB
Eser Türü: Kitap
İbnü'l Arabi
Ekrem Demirli
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
1,16 MB
Eser Türü: Kitap

Fusûsu’l-Hikem bir rüyaya dayanır. Bu rüyada İbnü’l-Arabî, Hz. Peygamber’in ken­disine bir kitap verdiğini ve onu insanlara ulaştırmasını istediğini belirtir. İbnü’l-Arabî de hiçbir yorum katmadan bu kitabı aktardığını söyler. Özel koşullardaki bir rüyaya dayanmasının Fusûsu’l-Hikem’e belirli bir kutsiyet ve ayrıcalık kazandırdığı açıktır. Fusûsu’l-Hikem, önceki peygamberlerin ve getirdikleri dinlerin yerel ve göreceliğine karşın değişmez ve mutlak bilgiyi içeren İslam vahyinin –ki İbnü’l-Arabî’ye göre bu nedenle İslamın kitabının adı Kur’ân, yani “toplayıcı”dır– gözüyle değerlendirildiği bir kitaptır
Sadreddin Konevi
Ekrem Demirli
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
375,28 KB
Eser Türü: Kitap

"Fususu'l-Hikem kitabı, şeyhimiz, imam, kamil, ümmetin hadisi, kamillerin imamı, imamların imamı, Muhyi'l-hak ve'd-din Ebu Abdullah Muhammed b. Ali b. El-arabi et-Tai'nin (r.a) muhtasar kitaplarının en nefislerinden birisidir. Bu eser, onun son neş'eleri ve tenezzüllerindendir. Fususu'l-Hikem, Muhammedi makamın kaynağından, zati ve ahadiyet/birlik özelliğindeki "cem" meşrebinden varid olmuş, böylelikle de, Hz. Peygamber (a.s) Efendimizin "Allah'ı bilmek" hakkındaki zevkinin özünü içeren ve içinde zikredilen büyük veli ve nebilerin zevklerinin kaynağına işaret eden bir kitap olarak gelmiştir. Ayrıca bu eser, uyanık ve basiret sahiplerini, o veli ve nebilerin zevklerinin özüne, himmetlerinin ve arzularının yöneldiği/taalluk şeylerin neticelerine, elde ettikleri ürünlerin içeriklerine ve kemallerinin nihayetlerine irşad eder. Binaenaleyh, Fususu'l-Hikem, onlardan her birisinin kamil makamının içermiş olduğu şeyler üzerine adeta bir "mühür"; bu makamların kapsadığı ve kendilerinden zuhur eden şeylerin asıllarına dikkat çeken bir eser olmuştur."
F.T. Marinetti
Tuna Yılmaz
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
470,16 KB
Eser Türü: Kitap

Tomasso Marinetti'nin 1909 yılında Figaro gazetesinde durumu şöyle özetleyecekti: Şiirde temel öğeler cesaret, cüret ve isyandır, Edebiyat durgunluktan ve uyuşukluktan sıyrılmalıdır. Edebiyatta işlenecek konular saldırgan hareketler, kavga ve dövüştür. Dünya yeni bir güzellikle zenginleşmiştir. Yeni güzellik sürattir, hızdır, Motoru güçle sarsılan, homurdanan bir yarış arabası Victoire de Samotrace'dan daha güzeldir. Ancak kavga güzeldir. Saldırgan niteliksiz bir şaheser olamaz. Şiir tanınmayan ve bilinmeyen güçlere karşı saldırgan olmalıdır. Yüzyılların en yüksek noktasında bulunuluyor. Olanaksızların kapısını açmak dururken geride kalınmamalıdır. Zaman ve mekan artık ölmüştür. Sınırsız ebedi sürat elde edildiğine göre, mutlakta (absolu) yaşanıyor demektir. Dünyanın tek sağlık ilacı savaştır, militarizm, feminizm, fırsat kollayıcılık, çıkarcılık lanetlenmelidir, denmektedir. Bu kırıp geçiren, yıkıcı şiddetteki bildirgemizi İtalya’dan bütün dünyaya ilan ediyoruz ve Fütürizm’i kuruyoruz; çünkü ülkemizi, profesörlerin, arkeologların, çenesi düşük edebiyatçıların ve antikacıların kangreninden kurtarmak istiyoruz. F.T.Marinetti
Gaius Julius Ceasar
Furkan Akderin
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
631,98 KB
Eser Türü: Kitap

Gaius Julius Caesar belki de Roma Çağı’nın günümüzde en çok bilinen kişisidir. Onun Gallia’yı fethinin anısı günümüzde dahi hâlâ popüler çizgi romanlarda yaşatılmaktadır. İşte elinizde tuttuğunuz bu eser Caesar’ı ve onun Gallia Savaşı’nı öğrendiğimiz esas kaynaktır. Gaius Julius Caesar’ın Gallia Savaşı notları yalın diliyle Eskiçağ’dan beri Latince eğitiminde kullanıaln başlıca kaynak olmuştur. Caesar, ünlü rakibi Pompeius’u mağlup edip Roma’nın bir numaralı adamı olmadan önce ona asıl ününü kazandıran Gallia’da yaptıklarıydı. GAllia Savaşı içeriksel olarak ele alındığında da daha Eskiçağ’da popüler olmuştu. Gallia Savaşı, Caesar’ın askeri dehasını olduğu kadar Eskiçağ Gallia’sıyla Gal ve Germen kabilelerinin yaşayış kültür ve tarihini anlatan temel bir eserdir.
Küçük İskender
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
148,58 KB
Eser Türü: Kitap

Galileo’ya göre dünya dönüyordu, herkes için dururken. Küçük İskender ise onun pergelini almış, bu yüzyıla taşımış; bazen ölçüp biçiyor, bazen olmadık anda saplıyor! Çünkü Küçük İskender’in çok-yan-anlamlı cümleleri okşayıcı olduğu kadar delici, ferahlatıcı olduğu kadar yakıcı da… Galileo’nun Pergeli, Küçük İskender’in aforizma-deneme üçlemesinin üçüncü kitabı. Dizinin önceki iki kitabı Medusa’nın Makası ile Lucifer’in Bisikleti’ydi. Okurlar önceki iki kitaptaki kıyameti çok sevdi… Hayatın gözlerinin içine bakmayı sevenler için, Galileo’nun Pergeli yakında çıkıyor.
François Rabelais
Sabahattin Eyüboğlu, Azra Erhat, Vedat Günyol
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
438,68 KB
Eser Türü: Kitap

Eşsiz bir mizah şaheseri olan Gargantua, roman sanatının doğuşunu müjdeleyen çağın, en önemli kitaplarından biridir. Rabelais'nin bu inanılmaz zenginlikteki yapıtında herşey bir aradadır: Gerçeğe benzerlik, gerçeğe benzemezlik, istiare, yergi, devler ve normal insanlar, küçük öyküler, içedönüşler, gerçek ve düşsel yolculuklar, bilgince tartışmalar... Rabelais daha kitabın ilk sayfalarında kahramanı Gargantua'yı dünya sahnesine anasının kulağından indirerek, okurla kendisi arasında bir sözleşme yapar: Olağanüstü olaylar söz konusu olsa da, burada anlatılanlar ciddi şeyler değildir, der. "Ciddi olmayan" ile "olağanüstü"nün uzlaştığı bir roman, (bir efsane, bir güldürü ya da bir destan) diyebiliriz Gargantua için. Rabelais'in sözleriyle: "Bu kitabı okuyan okur dostlar Atın içinizden her türlü kuşkuyu Okurken de irkilmeyin sakın Ne kötülük var içinde ne muzurluk Doğrusu güldürmekten başka da Bir hüner bulamayacaksınız pek Başka yola gidemiyor gönlüm Sizleri dertler içinde görürken Gülen kitap yeğdir ağlayan kitaptan Gülmektir çünkü insanı insan eden"
Şibli Numani
Yusuf Karaca
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
675,20 KB
Eser Türü: Kitap

Yıllardır ülkemizde Gazâliye ait birçok eser tercüme edilmiş olmasına rağmen onun hayatını ve fikirlerini, görüşlerini, ilmî yüceliğini, bir değer ve abide olarak doğrudan bize anlatan hiç bir eser yoktu. Bu güne kadar Gazâliyi, bütün yönleriyle herhangi bir kimse bize anlatamamıştı. Halbuki Şiblî gibi büyük bir değer, son asrın çok cepheli âlimi, ilim âleminin hizmetine böyle bir eseri çoktan sunmuştu. Bize düşen görev ise bu eşsiz eseri kültür dünyasına kazandırmak olmalıydı. Böyle bir eserin, İslam dünyasına sayısız eserler kazandıran Şiblî gibi büyük bir âlim tarafından yazılmış olması çok çok önemlidir. Çünkü kısacık ömrüne bu kadar eser sığdıran İmam Gazâlî gibi bir fikir önderinin hayat hikayesini, eserlerini, fikirlerini, talebelerini, yaşayış tarzını vs... anlatmak ancak onun işi olurdu. O, ilim dünyasında kanatlı bir kuş gibi uçan, madde ve mana sırlarına aşina olma derecesine ulaşmış, bu sebeple de kendisine Hüccetül İslâm unvanı verilmiş bir dâhiyi anlatarak, esere çok büyük bir değer kazandırmıştır. Bu eseri okuduktan sonra Gazâlî hazretlerini iyice tanımış olacaksınız. Tekrar tekrar okumak isteyeceksiniz. Eserin ilmî durumunu göz önünde tutarsanız bunun sebebi kendiliğinden meydana çıkmış olur. Çünkü Şiblî: Meşhur dehası ve üstün ilmî değeri ile Gazâlî'yi o kadar ayrıntılı incelemiş ve o kadar güzel bir üslûp ile okuyucularına nakletmiştir ki, insan bu eseri okurken çok derin ilmî mevzuları bile bir konuşma edası içinde kavramakta ve anlamaktadır.
Kamuran Şipal
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
1,51 MB
Eser Türü: Kitap

Aynada kravatını bağlıyordu, beğenmedi. Bir maske gibi, diye düşündü. Bir maske gibi. Kravatın bir ucunu aşağı doğru çekip düğüm yerini boynuna kaydırdı. Düğüm yeri oturdu boynuna, boynunu sıktı. Bir maske gibi. Ve yıllar yılı, azar azar... Düğüm yerini küçük bularak çözdü, yeniden bağladı. İrice bir düğüm, daha irice, daha bir irice, çöreklendi boynuna. Yüzüne kan geldi. Kırmızı kan. Damarlarda kan. Atardamarlar, toplardamarlar ve bir şahdamar. Yıllar yılı, azar azar... Eller, kollar, parmaklar sonra. İğne batırılınca pıhtılaşan kan. Şahmerdan. Ve bir şahdamar sonra ve bilekler. Ve gözler. Gözlerde kan izleri. Günden güne koyulaşan kan. Geceleri üzerine yürüyen kan. Gece Lambalarının Işığında, Çağdaş Alman edebiyatından ve Franz Kafka’dan yaptığı önemli çevirilerle de tanınan Kâmuran Şipal’in öykülerini bir araya getiriyor: Beyhan (1962), Elbiseciler Çarşısı (1964), Büyük Yolculuk (1969), Buhûrumeryem (1971) ve Köpek İstasyonu (1988).
Peride Celal
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
1,51 MB
Eser Türü: Kitap

Değerli yazarımızın bu romanı ilk kez 1963 yılında ve Gecenin Ucundaki Işık adıyla yayınlanmıştı. Peride Celal, bunca yıl sonra romanını yeniden gözden geçirip günışığına çıkarırken, bize şunları söyledi: "Roman 1963'te çıkmış. Adını kısaltmakla iyi yaptığımı sanıyorum. Bu romanın yazıldığı yıllarda gençtik, inançlıydı, ışığa varabileceğimizi sanıyorduk. Işık, özgürlük, uygarlık, insanlık demekti; bir umuttu. Kırk yılı aşkın bir zaman içinde ışığı arayıp durduk. Ve o, sönükleşerek uzaklaştı bizden. Yüksek kat burjuvazisi, sahte dindarlar, çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen politikacılar, parlak yaşamlar içine düşürdükleri genç insanları daha da kolay avlıyorlar günümüzde. Romanın kahramanı Macide, aşka sırtını çevirip kendisine ve çocuğuna yeni bir hayat yaratıp insanca bir dünyaya kavuşmak çabasında başarılı olabilecek mi? Kuşkuluyum. Gecenin Ucunda, büyük bir aşk romanı aynı zamanda. Bunu da eklemeliyim. Öyle olması da ayrıca hoşuma gidiyor. Bana kalırsa, bu roman yazdığım en güzel aşk romanıdır."
Osho
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
740,93 KB
Eser Türü: Kitap

Büyük Sufi ermiş "Kabir"in sözleri üzerine yorumlar... Osho bütün sistemleri yerle bir eden bir devrimden söz eder. İçsel masumiyetimizi, içimizdeki programlanmamış varlığı hatırlamamızı sağlayan bu devrimdir. Bu, içsel bir devrimdir: bir kez daha dünyayı oraya dışarıdan konmuş bütün yargı ve koşullanmalardan bağımsız gözlerle gören ve hayatımıza tam bir dönüşüm getirebilecek tek devrim. .."Devrim bir sürprizdir, devrim bir mucizedir. Gizemlidir. İnsandan bir Buda'ya, insandan bir İsa'ya, insandan bir Mevlana'ya; bu devrimdir. Ben buna devrim derim, tek devrim. Bilinçli olmadıkça, bunun gerçekleşmesi için zemin hazırlamadıkça, bir Buda olamazsın. Bunu seçmek zorunda kalacaksın, bunun için çalışmak zorunda kalacaksın, bunu aramak zorunda kalacaksın. Senin tarafında planlı, bilinçli bir çaba gerekecektir, ancak o zaman bir ihtimal vardır. Devrimin mantığı yoktur. Devrim şiirsel bir sıçramadır; sıçrama bir boyuttan öbür boyutadır. Devrim dikeydir; varoluşun başka âlemlerine nüfuz eder. Kişi kendi varlığına bilinçli olarak sahip çıkmadıkça, devrim gerçekleşmeyecektir. Büyümeye devam edeceksin fakat büyümen yatay olacaktır. İnsan süpermen bile olabilir -daha güçlü, teknik olarak daha donanımlı, bilimsel yönden daha kuvvetli- fakat bu yeni bir şey olmayacaktır. Bu bir mesih bilinci olmayacak, insan aynı düzlemde kalacaktır..." "Sev, tadını çıkar, kutla, o zaman cenneti yaratıyor olacaksın; çünkü sen her ne olursan ol, mutluysan, keyifliysen, mutluluğunu ve keyfini paylaşırsın. Ancak olduğun şeyi paylaşabilirsin ve paylaştığında, o sana geri döner. Kural budur. Yaşam ona fırlattığın her şeyi yansıtır ve taklit eder: Geri döner; bin katı olarak geri döner. Gülümse; bütün varoluş sana gülümser. Bağır ve kötü davran; bütün varoluş sana bağırır ve kötü davranır. Esas neden sensin; bütün süreci sen yaratırsın."
Cahit Öztelli
Bitirildi
metin
2 Ayrım
283,45 KB
Eser Türü: Kitap

PİR SULTAN ABDAL, gerçekten büyük bir halk - tekke şairidir. Pir Sultan'ı bilim dünyasına tanıtan ilk yazı 1928 yılında çıkmıştır. Fuat Köprülü'nün bu yazısından bir yıl sonra, 1929'da Saadettin Nüzhet (merhum) ilk kitabı verdi. Bu kitapta ön bilgiler ile birlikte (105) manzume de çıktı. Bundan sonra aradan geçen on beş yıl içinde önemli bir çalışma görülmedi.
Mahir Çayan
Bitirildi
metin
2 Ayrım
980,23 KB
Eser Türü: Kitap

Mahir Çayan 30 Mart'ta Kızıldere'de "Biz buraya dönmeye değil ölmeye geldik" diyerek bizlere, devrimcilikte ısrarı ve başeğmezligi öğretmişti. Türkiye Devrim Tarihinin önemli eserlerinden birisini oluşturan ve ilk olarak 1978 yılında basılan "Toplu Yazılar"ın yeniden basılması asıl olarak devrimci değerlerin unutturulması çabasına karşı koymak anlamına gelmektedir. Bu nedenle geçmişi unutmamak ve geçmişten geleceğe uzanmak için "Toplu Yazılar"ın okunması gerektiğinin inancını taşıyoruz. 3. Baskısını yeniden yaptığımız, Toplu Yazılar'ın, dün olduğu gibi bugün de ve yarında okunması gerekliliğine inanıyoruz. (Tanıtım Bülteninden)
Moliere
Bitirildi
metin
2 Ayrım
265,23 KB
Eser Türü: Kitap

"Dünyadaki insanların en az insan olanı; yeryüzündeki canlıların en katı yüreklisi, pintilerin en pintisidir. Onun sevmesinden kuru, onun okşamasından kısır bir şey olamaz. Vermek öylesine zoruna gider ki, selam bile vermez kimseye, onu bile alır; yalnız alır..." Böyle betimliyor onu tanıyanlar Cimri'yi... Kimdir bu Cimri? Gerçekten de dedikleri kadar acımasız, katı yürekli, pinti ve kötü müdür? İnsan doğuştan mı böyle olur? Sadece yazılmış bir karakter midir Cimri? Etrafımızda var mıdır böyleleri? Nasıl bir şey olurdu böylesi bir insanla yaşamak? 17. yüzyılda yaşamış Fransız komedya yazarı Moliere'in ünlü eseri Cimri'de belli bir zümreye bakmakla bir genelleştirmeye bakmak arasındaki pencereden birçok insanın ve ailelerin iç ve dış yapısına bakacak, garip rastlantılara tanık olacaksınız.
Moliere
Bitirildi
metin
2 Ayrım
215,45 KB
Eser Türü: Kitap

"Dünyadaki insanların en az insan olanı; yeryüzündeki canlıların en katı yüreklisi, pintilerin en pintisidir. Onun sevmesinden kuru, onun okşamasından kısır bir şey olamaz. Vermek öylesine zoruna gider ki, selam bile vermez kimseye, onu bile alır; yalnız alır..." Böyle betimliyor onu tanıyanlar Cimri'yi... Kimdir bu Cimri? Gerçekten de dedikleri kadar acımasız, katı yürekli, pinti ve kötü müdür? İnsan doğuştan mı böyle olur? Sadece yazılmış bir karakter midir Cimri? Etrafımızda var mıdır böyleleri? Nasıl bir şey olurdu böylesi bir insanla yaşamak? 17. yüzyılda yaşamış Fransız komedya yazarı Moliere'in ünlü eseri Cimri'de belli bir zümreye bakmakla bir genelleştirmeye bakmak arasındaki pencereden birçok insanın ve ailelerin iç ve dış yapısına bakacak, garip rastlantılara tanık olacaksınız.
Osho
Bitirildi
metin
2 Ayrım
627,37 KB
Eser Türü: Kitap

Çocuk anne babalar tarafından çirkin şekillerde koşullandırılıyor. Anne baba koşullandırması dünyadaki en büyük köleliktir. Bu tamamıyla ortadan kaldırılmalıdır. Sadece o zaman insan, ilk defa, gerçekten özgür, hakikaten özgür, sonuna kadar özgür olacaktır, çünkü çocuk insanın babasıdır. Şayet çocuk yanlış bir şekilde büyütülürse o zaman tüm insanlık yanlış yöne gider. Çocuk tohumdur. Şayet tohumun kendisi zehirlenmişse, bozulmuşsa, o zaman özgür bir insan bireyi için hiçbir umut yoktur, o zaman bu rüya asla gerçek olamaz. Kişilik senin içinde, senin doğanın içinde anne baba, toplum, din adamı, politikacı ve eğiticiler tarafından üretilmiştir. Onların tüm amacı her çocuğu, kurumsallaşmış olan topluma uyum sağlayacak şekilde sakatlamaktadır, her çocuğu mahvetmektedir. Bir korku vardır: Şayet çocuk en başından itibaren koşullanmadan bırakılırsa o öylesine zeki, öylesine tetikte ve farkında olacaktır ki onun tüm yaşam tarzı bir başkaldırı olacaktır. Ve hiç kimse asileri istemez; herkes boyun eğen insanlar ister. Anne babalar boyun eğen çocukları sever ve unutma ki boyun eğen çocuk en aptal olandır. Başkaldıran çocuk ise zeki olandır ama ona saygı duyulmaz ya da o sevilmez. Öğretmenler onu sevmez, toplum ona saygı göstermez; o kötülenir.
Neil Postman
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
483,30 KB
Eser Türü: Kitap

Biyolojik açıdan, herhangi bir kültürün kendisini yeniden üretme gereksinimini unutacağı düşünlemez. Ama, toplumsal açıdan, bir kültürün çocukluk tasarımını taşımaksızın varolması olanaklıdır. Bebekliğin tersine çocukluk, biyolojik bir kategori değil, toplumsal bir kurgudur. Çocukluk tasarımı Rönesans'ın büyük icatlarından biridir. Bilim, ulus devlet ve dinsel özgürlük ile birlikte, hem toplumsal bir yapı hem de psikolojik bir koşul olarak çocukluk, onaltıncı yüzyılda ortaya çıkmış, günümüze dek inceltilip geliştirilmiştir. Ama tüm toplumsal kurgular gibi çocukluğun süren varlığı da kaçınılmaz değildir. Çocukluğun Yokoluşu çocukluk tasarımının göz kamaştırıcı bir hızla yittiği gözlemlerinden yola çıkarak, iletişim araçlarının toplumsallaşma sürecini nasıl yarattığını, elektronik araçlarınsa onu nasıl yokettiğini soruşturuyor.
Sefa Saygılı
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
241,07 KB
Eser Türü: Kitap

Çocuklarınızla anlaşmakta zorlanıyor musunuz? Çok mu şımarıklar, çok mu sinirliler, çok mu ağlıyorlar? Yoksa çok mu sessiz ve içe kapanıklar? Paylaşmayı bilmiyorlar mı? Arkadaşlarıyla sürekli kavga mı ediyorlar? Televizyonun başından kalkmıyorlar mı? Gece yatmıyor, yemeklerini yemiyorlar mı? Çocuklarınızla başkalarına anlatmaktan çekindiğiniz sorunlar mı yaşıyorsunuz? Problemleriniz karşısında her yolu denediniz ve başarısız mı oldunuz? Sorunlarınızı çözememekten dolayı mutsuz musunuz? Onlara manevi değerleri nasıl vereceğinizi bilmiyor musunuz? Ölümü nasıl mı anlatacaksınız?Psikiyatrist Doç. Dr. Sefa Saygılı, meslek yaşamında defalarca karşılaştığı bu tip soru ve sorunlara karşı, bulduğu çözümleri ve uyguladığı metotları siz okuyucularıyla paylaşıyor. Elinizdeki bu kitap, okul öncesi çağındaki çocuklarınızın psikolojilerini anlama, ruhsal gelişimlerine yardımcı olma konusunda vazgeçilmez bir rehberiniz olacak.
Osho
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
487,90 KB
Eser Türü: Kitap

Coşku manevidir. O, zevkten ya da mutluluktan farklıdır, tamamıyla farklıdır. Onun dışarıyla, diğeriyle hiçbir ilgisi yoktur; o içsel bir olgudur. Coşku çılgındır. Ve sadece çılgın insanlar bu bedeli ödeyebilir. Sıradan akıllı insan çok kurnazdır, çok hesapçıdır, çok hilekardır. O coşkunun bedelini ödeyemez çünkü onu kontrol edemez. Ancak perişan haldeki bir insanı kontrol edebilirsin. Coşkulu bir insan özgür olacaktır. Coşku özgürlüktür. Coşkulu olduğunda sen bir köleye indirgenemezsin. Tanrı yukarıdaki cennetlerde bir yerlerde değildir. O, şimdi burada; ağaçlarda, taşlarda, senin içinde, benim içimde, her şeyin içinde. Tanrı varoluşun ruhudur, görünmez olan, en içteki özdür. Ne olacağın hakkında bir fikrin olmadan dünyada yaşa. Bir kazanan mı yoksa kaybeden mi olmanın hiçbir önemi yok. Ölüm her şeyi senden alır. Önemli olan tek şey oyunu nasıl oynadığındır. Hoşuna gitti mi? O zaman her an bir coşku anıdır.
Robert Charles Wilson
Bitirildi
metin - Türkçe
2 Ayrım
813,91 KB
Eser Türü: Kitap

Kazandığı ödüller arasında John W. Campbell Anma Ödülü, Philip K. Dick Ödülü, Theodore Sturgeon Anma Ödülü bulunan ve yaşayan en iyi bilimkurgu yazarlarından biri olan Robert Charles Wilson'dan, mucize kıta Darwinya'nın gizemli öyküsünün anlatıldığı nefes kesici bir roman.1912'de insanlık tarihi bir mucizeyle altüst olur. Avrupa topraklarında artık Darwinya adlı yeni bir kıta ortaya çıkmıştır. Amerika'dan Darwinya'ya keşfe giden Guilford Law, hayal edebileceğinin çok ötesinde bir kaderle yüz yüze gelir. Usta yazar Robert C. Wilson, çok farklı bir yirminci yüzyılı anlattığı bu bilimkurgu romanında, sadece tarihe ve evrime bir alternatif getirmiyor, aynı zamanda modern insanın ve yaşadığımız dünyanın "öteki"sine yönelik tekinsiz bir yorum sunuyor.
John Verdon
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
1,32 MB
Eser Türü: Kitap

Hiçbir cinayet kusursuz değildir. Özellikle Dahi Dedektif Dave Gurney bir olaya müdahil olup hiç kimsenin göremediği detayları ortaya çıkardığında, çıkışı olmadığı düşünülen labirentin çıkışını ustalıkla bulduğunda... Gurney, bir seri katil üzerine belgesel hazırlayan genç bir kıza danışmanlık yapmayı kabul eder. On yıl önce yaşanan bu olaylarda kurbanların hepsi keskin bir nişancı tarafından zifiri karanlıkta, pahalı Mercedes arabalarını kullanırken, aynı açıdan ve noktadan kusursuz biçimde vurulmuş ve bedenlerinin yanına birer oyuncak hayvan bırakılmıştır. Asla aydınlatılamayan bu cinayetlerin üstüne bir perde çekilmiştir ve kimse bu perdeyi kaldırabilecek kadar cesaretli değildir. Tek bir kişi dışında. Gurney'in, kimseye izini belli etmeyecek kadar dahiyane bir plan yapmış olan bu caniyle oynayabileceği tek bir oyun vardır. Ölüm oyunu: Kendini hedef göster, o sana gelsin. "Zeki bir adamı karmaşık bulmacalar çözerken izlemek müthiş bir keyif. Gurney işte bu yönüyle farkını ortaya koyuyor." - New York Times "Her sayfada artan gerilimle, bir psikopatın iç dünyasının derinliklerine ineceksiniz." - Publishers Weekly "Şaşırtıcı bir son ve tam bir şaheser. Tırnaklarınızı kemirtecek kadar heyecan verici." - New York Journal of Books Şeytanı Uyandırma kitabı En İyi Polisiye Romanlar listesinde yer almaktadır.

Sayfalar