Eserlere Göre Listeleme

Anselma, yaşlı ve emekli bir öğretmendir. Roma’daki evinde yıllardır yalnız başına yaşamakta, artık tanıyamadığı bu dünyada kendini gereksiz hissetmektedir. Her günü acı ve hüzün doludur. Bir yaz gecesi çöp tenekesinin dibinde terk edilmiş olağanüstü bir papağan bulur. Luisito adını verdiği papağan, Anselma’nın yüreğindeki buzları eritecek, sevgiyi yeniden keşfetmesini sağlayacaktır. Tüm bir yaşamıyla hesaplaşmayı göze alan Anselma, Luisito sayesinde, dünyanın ona unutturmaya çalıştığı yaşama sevincini yeniden duymaya başlayacaktır. Ta ki... Yüreğinin Götürdüğü Yere Git’in yazarı Susanna Tamaro, bir gazete haberinden esinlenerek yazdığı yeni romanı Luisito: Bir Sevgi Öyküsü’nde, sevginin kurtarıcı gücünü yüceltiyor. Luisito, okurunu şaşırtan, duygulandıran ve eğlendiren çağdaş bir masal. Tekdüze ve sevgisiz bir yaşamın bağrındaki şiiri, güzelliği ve sevgiyi ortaya çıkaran küçük bir roman.

Kelime anlamıyla İncil, iyi ya da sevinçli haberdir. Gerçekten de İncil, günahtan, şeytanın pençesinden, cehennemden, özetle sonsuz mahvoluştan kurtuluşa müjdeleyen iyi haber, sevinçli haberdir! Günahkar insanoğlu için bundan daha iyi haber ne olabilir? O'nda Allah'ın çok sevdiği insanı cehenneme itmekten kurtarmak için ezeli ve ebedi olan Kutsal Kelamını insan bedeninde İsa Mesih olarak dünyaya gönderdiğini okuyoruz. İnsanları kurtarmaya gelen İsa Mesih, bazılarının sandığı gibi bir din kurmaya gelen sıradan bir peygamber değildir. Kutsal Kitap'ta O'nun hakkında öyle bir şey okumuyoruz. Tevrat, Zebur, tüm peygamberler ve İncil O'nu kurtarıcı diye ilan ediyorlar. Şimdi biz Allah'ın tanıklığına mı, yoksa insanın sözüne mi bakalım? Evet, Mesih Hıristiyanlık dinini getirmeye değil seni, beni kurtarmaya gelmiştir.

Jessica Ruston’un ABD’de yayımlandığında büyük ilgi uyandıran ve amazon.com’da da yüksek bir satış grafiği yakalayan Lüks, bu yaşam tarzını farklı bir bakış açısı ile sorguluyor Manhattan’ın teras katları, egzotik adalar, şatafatlı mekanlar, lüks içinde yüzen insanlar… İstedikleri yere gelmek için ne yapması gerektiğini bilen bu insanlar, elbette ki amaçlarına “bazı düşmanlar” edinmeden ulaşamıyor. Lüks yaşamın da bir bedeli var. Kumar, bağımlılık, seks ve skandallar da bu hayatın cabası… Lüks, 1977 yılında Warwickshire, İngiltere’de doğan Jessica Ruston’ın ilk romanı… Londra’da kocasıyla birlikte yaşayan Ruston’un bu çalışması o kadar ilgi görmüş ki, şu an ikincisini yazmaya başlamış bile… Amazon.com’da ve yayımlandığı her ülkede çok iyi bir satış grafiği yakalayan Lüks, Adele Geras’ın deyimiyle; “Sizi kitaba bağlayacak her şeyi anlatıyor. Uzun bir uçuş ve tren yolculuğunda bavula tam da konulması gereken şey!” Jessica Ruston romanıyla ilgili yaptığı bir röportajda romanının “Women’s fiction” olarak tanımlandığını ama okur kitlesinin “eğlenmek isteyen ve iyi bir hikaye ile ilgilenen herkes” olduğunu söylüyor. Zaten romandaki olaylar da başlangıçta arkadaş olan üç erkeğin çevresinde gelişiyor. Ruston neden böyle bir kitabı yazma ihtiyacı hissettiği sorusuna ise şöyle cevap veriyor: “Bu benim okumaktan hoşlandığım tarz. Büyük bir hikaye, iddialı karakterler ve içinde dram barındıran, Shirley Conran ve Harold Robbins’in çok ses getiren kitapları gibi ama bu neslin okurlarına göre kurgulanmış bir çalışma!” Lüks yaşamları ve lüks yaşamların içinde barındırdığı savaşları merak ediyorsanız, bu romanı kaçırmayın!