Yazara Gore Listeleme

Bir İnsan Birkaç Hayat Kitap Açıklaması İbrahim Betil yalnız Türkiye’nin değil dünyanın yüz akı olan insanlık öncülerinden biridir. Onurlu hayatını bilen bir dost olarak, kişisel çıkar gözetmeden kendisini eğitime, dayanışmaya, barışa nasıl özverili biçimde adadığının tanığıyım. Keşke bizde ve dünyada İbrahim Betil’ler çoğalsa. –Zülfü Livaneli - Hayatta hiç kimse “filmin sonu”nu görmüyor. Belki de böyle bir son yok. Ama önemli olan böyle bir son varmış gibi yaşamak. İbrahim de böyle yaşadı. Haktı hukuktu, insan haklarıydı, özgürlüklerdi diyerek yaşadı. Demokrasi hâlâ bir özlem duruyor uzağımızda. İbrahim’in hayatta yaptığı işler, özellikle sivil toplum alanında bıraktığı derin izler, onun adını Türkiye’nin demokrasi tarihine şimdiden yazdırdı. – Hasan Cemal- Bu kitap açıkça gösteriyor ki, İbrahim iş insanlığını bırakıp kendini STK’lara adayınca Türkiye’de hem iş dünyasının hem STK dünyasının ortalama kalitesi yükseldi, en çok kazanan da çocuklar ve gençlik oldu. İbrahim Betil’in hikâyesi içten gelen bir çağrıya cevap vermenin hem insanlığa hem mutluluğa yaptığı özgürleştirici katkının hikâyesidir. –Ahmet Aykaç - İbrahim Betil’in yaşamı dürüstlük, evrensel değerlere bağlılık ve çok çalışmadan beslenen bir başarı hikâyesidir. Prensiplerine sımsıkı bağlılığıyla kendisine zor, dokunduğu ihtiyaç sahiplerine, çok emek harcadığı gençlere ve dostlarına kolay bir insanın hikâyesi... –Halis Komili- (Tanıtım Bülteninden)

İki kanatlı ve iki ayaklı bir canlı bize hem özgürlüğü, serüvenciliği ve mutluluğu, hem de yuva rahatlığını, güveni ve nikbinliği hissettiriyor. Kalabalığın ve gürültünün içinde sesi kısılmış, yolunu zaman zaman kaybetmiş olsa da, hem gökte hem de yerde umudu tazeleme işçiliğine devam ediyor. Yazar, hiç var olmamış şakacı, hüzünlü, neşeli, melankolik, çilekeş kuşlar tasavvur ediyor. Çizer de onlara formlarını, renklerini giydiriyor. Ece Temelkuran ve M.K. Perker, aynı gökyüzünün altından bize bir kuş ağacı gönderiyorlar; berrak bir gökyüzü ve neşeli topraklar istiyorsak eğer, hayal etmenin hakkı da verilsin diye.

Etrafında bir dünya dolusu dost varken, yaşam yolunu tek başına yürümeye gerek var mı? Yaptığın işte potansiyelinin bütünüyle açığa çıkmasını ve elinden gelenin en iyisini mi yapmak istiyorsun? O halde içinde göreve çağrılmayı bekleyen ejderha arketipinin uyanma vakti gelmiş demektir. Ailenle ilişkilerinin kuvvetlenmesini, bir arada daha güçlü ve mutlu olduğunuz hissinin canlanmasını mı arzu ediyorsun? Demek ki içindeki kurtla tanışmaya hazırsın artık. Karşına çıkan engelleri aşmakta zorlandığını mı hissediyorsun? Hiç endişelenme... Filin ustalığıyla yapacağın işbirliği bütün zorlukların üstesinden gelmeni sağlayacaktır. Sınırları aşmak istiyorsun ama kanatlarının büyüklüğünden emin değil misin? Üzülme... Sen kanatlarını açamıyorsan, bırak bunu senin için turna yapsın. Birlikte sınırları aşmanız çok daha keyifli olacaktır. Kazandığının bereketi mi olsun istiyorsun? Artık karıncanın gücüyle tanışmalısın demektir. Ustası olduğun işte yapabileceğin yeni icatlar olduğunu mu düşünüyorsun? Ustaların en kıymetli destekçisi sayılan at, iyi bir ustayı zirveye taşıyacak kadar güçlüdür. Bir atla yol arkadaşlığı kurmak için en doğu zamandasındır. Her hayvan, sahip olduğu üstün niteliklerle dört elementten birinin temsilcisidir ve yine bir elementler bütünü olan insanın bilinçaltında tüm üstün nitelikleriyle bulunmaya devam eder. Hangi konuda desteğe ihtiyacın olduğunu düşünüyorsan sahip olduğu niteliklerle seni destekleyecek olan hayvanla yol arkadaşlığı kurduğunda işler kolayca yoluna girer. Yeter ki yardımına ihtiyaç duyduğun doğru hayvanı bul ve onunla nasıl çalışman gerektiğini bil... (Tanıtım Bülteninden)

“Bir kadını yitirmek, tüm kadınları yitirmek demek…” Doğan Kitap tarafından 2016 yılında yayımlanan Haruki Murakami’nin Kadınsız Erkekler adlı eseri, özlem, ihanet, ölüm, terk ediliş, vaz geçiş nedeniyle yalnız kalan birkaç erkeğin öyküsünün anlatıldığı bir hikaye derlemesidir. “Bir gün sen de kadınsız erkeklerden olacaksın. O gün en ufak bir uyarı, küçücük bir ipucu vermeden; önsezi olarak hissettirmeden ya da içine doğmadan; kapını çalmadan, hiç beklemediğin bir anda seni bulacak. Bir köşeyi döndüğünde, aslında çoktan oraya varmış olduğunu anlayacaksın. Geriye dönmek mümkün olmayacak. O köşeyi bir kez dönünce, orası artık senin için mümkün olan tek dünya olacak. O dünyada sen kadınsız erkeklerden biri olarak anılacaksın."